HATAY (AA) Hatay‘da yakalandıkları yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) atlattıktan sonra görevlerinin başına dönen Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Erkan ve eczacı Cansu Hocaoğulları, hastalık sürecinde yaşadıkları zorlukları anlattı.
Erkan, AA muhabirine, 51 yaşında olduğunu ve 15 günlük evde bakımla geçirdiği Kovid-19’un bu yaşına kadar atlattığı hiçbir hastalığa benzemediğini söyledi.
Aynı anda eşi ve oğlunun da mücadele ettiği hastalık yüzünden hayatında ilk kez ölümü ensesinde hissettiğini aktaran Erkan, şöyle konuştu:
“Bende ilk olarak bir titreme başladı sonra kas ve eklem ağrıları buna eşlik etti. Derken baş ağrısı, mide bulantısı oldu, sonra test yaptık pozitif çıktı. O an zaten filyasyon ekibi ilaçlarımızı getirdi ve ilaçları kullandık ama öyle ağır seyrediyor ki takatiniz kalmıyor, elinizi, yüzünüzü yıkayacak enerjiyi kendinizde hissetmiyorsunuz. Tükenmişlik, bitmişlik hissediyorsunuz. Özellikle iki gün solunum sıkıntısı oldu, sonra ilaçlar bittikten sonra aşama aşama bu sıkıntılar azaldı. Evde tedavi olduk yaklaşık 15 gün sürdü. 15 günde 10 kilo verecek kadar insanı etkileyen bir illet bu. Canınız hiçbir şey çekmiyor çekse de istifra ediyorsunuz, aldığınız içinizde kalmıyor. Bu, eşi benzeri olmayan bir illet, bu illetin hayırlısıyla ülkemizden, dünyadan bir an önce gitmesini ümit ediyoruz.”
Erkan, Kovid-19 geçirmeden önce daha çevik ve enerjik olduğunu, şu anda ise iki kat merdiven çıkarken dinlenme ihtiyacı hissettiğini belirtti.
Hastalıkla mücadelenin milli bir vazife olduğuna dikkati çeken Erkan, “Hızlı yayılan ve birçok insani etkileyen, belki bulaştırdığınız insanın ölümüne sebep olacak bir illet. Dolayısıyla bunu bu şekilde algılamak ve ona göre davranmak gerekiyor, yoksa insan ciddi sıkıntı çekiyor.” dedi.
– “Bu süreçte kimi görüyorsak onun vebalini de düşünmemiz lazım”
Hastanede görevli eczacı Cansu Hocaoğulları ise boğaz ağrısı şikayetiyle başlayan Kovid-19 hastalığıyla 10 gün evde mücadele ettiğini anlattı.
En büyük endişesinin sevdiklerine bu hastalığı bulaştırmış olma düşüncesi olduğunu ifade eden Hocaoğulları, şunları kaydetti:
“Filyasyon ekibi ailemin yanına gittiğinde ben zaten ağlıyordum, çok üzülmüştüm yani anneme, babama bir şey olacak düşüncesi beni çok üzdü. Hastanede çalışırken bana bulaştı ‘Onlara da bulaştırdım mı, tedbirsizlik yaptım mı?’ diye düşündüm ve bu durum çok kötü etkiledi. Bu süreçte kimi görüyorsak onun vebalini de düşünmemiz lazım. Çok şükür onların ilk etapta negatif çıktı, biraz rahatladık tabii ki ve uzun süre de görüşmedik.”
Hocaoğulları, 10 günlük karantina sonrası işinin başına döndüğünü belirterek, herkesten kurallara uymasını istedi.