ADD Karaağaç Temsilciliği Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolaysıyla bir söyleşi düzenledi.
Söyleşinin açılış konuşmasını ADD Karaağaç temsilcisi Kemal İşkarak yaptı.
İşkarak “ Biz ADD olarak kadınların özgür olmasını ve erkeklerle eşit olmasını istiyoruz. ADD olarak kadınların özgürleşmesi çalışmalarını yürütmekteyiz. Kadınlarımızın becerilerinin artması için el işi kursları düzenliyoruz. Bu kurslara katılmanızı istiyoruz.
Biz kadınlar özgür olmadan toplumun özgür olmayacağının bilincindeyiz. Onun için toplumda kadınlarımıza yeterli değerin verilmesini isteriz. Onun için Dünya Emekçi Kadınlar gününü ADD olarak kutluyor ve kadınlarımızın geleceğe güvenle bakmasını istiyoruz .” Dedi.
ADD Karaağaç toplantısında konuşma yapan Av. Rahşan Keskin ise kadın mücadelesine dikkat çekti
Keskin şöyle konuştu
“Ülkemizde nüfusumuzun yarısını teşkil eden kadınlarımız; yaşamın her alanında varken; karar alma organlarında, istihdamda, eğitimde politikada aynı oranda temsil edilememektedir. Bunun yanında kadına ve çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar sistematik bir şekilde artmaktadır. Kadına yönelik şiddet ve cinsel istismarın artmasını, görünürlüğün ve farkındalığın artmasıyla açıklanmasını kabul etmiyoruz. Kadına yönelik şiddet ve istismarın artmasında kadına yönelik politikalarda sistemli bir geriye gidişin etkisi büyüktür. Eğitim müfredatı ile toplumsal cinsiyet rollerindeki eşitsizlikler pekiştirilmekte, dini referanslar dikkate alınarak kanuni düzenlemeler yapılmakta, kesintisiz zorunlu eğitim süresi kısaltılmakta, kadına yönelik şiddet haberlerinde medyada eril dil kullanılmakta, kadının asıl görevinin annelik ve esas yerinin ev olduğu algısı yaratılarak kadının sosyal yaşamda yer alması kısıtlanmaktadır. Kamusal alanların kadınlar için güvenilir hale getirilmesi sağlanacağı yerde kamu hizmetleri toplumsal cinsiyet ayırımına yol açacak şekilde verilmekte, failin fiili tartışılacağı yerde kadının şiddete uğramasına bulunduğu yer, zaman ve giyiniş biçimleri mazeret olarak kullanılmaktadır.
Laik eğitim sistemi her türlü toplumsal cinsiyet eşitsizliğin kaldırılması için bir zorunluluktur. Yine 12 yıl kesintisiz zorunlu eğitim kız çocuklarının birey olmasını sağlayacak önemli bir olgudur. Politik dil kullanımının ve özellikle Diyanet İşleri Başkanlığınca yapılmakta olan kadına yönelik cinsel tanımlamaların mevcut yasalarla çelişkili olmaması sağlanmalıdır. Aile kavramı kullanılarak; kadına yönelik şiddette ve aile mahkemesinin görevli olduğu alanlarda ve davalarda arabuluculuk ve uzlaştırma yöntemleri kabul edilmemelidir. Kadına sadece ailenin bir parçası gören politik, kültürel anlayış değiştirilerek, kadının eşit ve özgür birey olduğu kabul edilmelidir.” Dedi.