Pazartesi, Temmuz 1, 2024
No menu items!
Ana SayfaKöşe YazılarıMAYIN VE SÜLLÜM MESELESİ 

MAYIN VE SÜLLÜM MESELESİ 

Adviye Ertekin Yüksel Yazdı

MAYIN VE SÜLLÜM MESELESİ

Olayların karşısında sustukça sıra başka şeylere geliyor. “Sıra daha daha nelere gelecek bilemiyorum ve sanmıyorum yaa!…” diyerek gözlerimi ötelere doğru çeviriyorum . Kulaklarıma da tıkaç takmak istiyorum .
Haydi diyelim bu tedbirleri aldım da .. Ya evdeki sesi soluğu hiç kesmeden konuşan tv’yi ne yapacağız . Kıvırsak kulağını kumandadan olmuyor ki .
Biz insanlar meraklıyızdır . Açmadan, dinlemeden duramayız …
İşte o acı haberi de aldı tüm seyredenler . 74 yaşındaki öğretmen hunharca öldürülmüştü işinin başında müdür odasında.
Hem de kucak açtığımız ve doyurup beslediğimiz bir mülteci tarafından . Ve kendisi bu eğitim yuvasında okurken her ne ise suçu okuldan uzaklaştırılmış biri .
Eğitim ve eğitimci bizler için çok önemli bir konu .
Çocuğunu okula veya bir meslek yanına veren kişi, “Eti senin kemiği benim!“ diyerek emanet eder ustasına veya öğretmenine .
Ne oldu bize ??
Ne oldu !!!
Yıllardır içime sinmeyen bir konu zaten bu “mülteci” olayı .
Mülteci sığınmacı oluyor anlam olarak . Oysa bize gelenlerin sığınmış bir hali hiç yok hem de hiç mi hiç yok .
Gelen yaşlı değil , çocuk değil , sakat değil ..
Hepsi de genç ve durmadan üreten bir kesim… Devamlı çoğalıyorlar ve onlara tanınan haklardan faydalanarak üremeye devam ediyorlar .
Her yerde öncelikli durumdalar .
Bir “dur” diyen yok onlara, ülkenin sınırları kalbura döndü . Ben yıllar evvel sınır kentlerinde kolsuz bacaksız insanlara rastladım . Zira ellili yıllarda Türk ordusu o sınırlara mayın döşeyerek ülkesini korumaya almıştı . Geçmek isteyenler ki; o da işi gücü olmayan insanlardı . Kaçak yollarla sınır ticareti yapmak için geçenlerdi .
Çoğu ya o mayınlı yerde ölür . Ya da sakat kalırdı .
Fakat ülkemize geçmek isteyen pasaport veya pasavanla olurdu ( pasavan sınır ötesi bağı bahçesi , zeytinliği olanlara verilen izin belgesi )
Sonrasında bu durum malların ülkelerindekilere mübadele ile ortadan kaldırıldı fakat şimdi bu sınırdaki mayınlar söküldü . Yani giriş çıkış serbest .
Bu durum tüm sınır boylarında aynı serbestlikte . Ülkemde Suriyeli , Afgan, Iraklı, İranlı… yani kim ararsan var oldu .
Haaa!!
Mayınların yerine beton blok duvarlar kondu . Fakat bu sorun değil kişiler gelirken yanlarında açılıp büyüyen merdivenlerle geliyorlar . Onların deyimi ile ya SÜLLÜM ü daya çık duvarın üstüne, atla öte tarafa .
Hem gidil gelişler zaten rahat . İstedikleri zaman bayram seyran diyerek gidiyorlar .
En az beş çocuk yapıyorlar . Zira doğuma bir telefonla ambulansla gidiyorlar . Çocuğun bezi , maması bedava veriliyor . Çocuk parası da alıyorlar üstelik .
Ohhh ne güzel hayat . Onlara verilen kişi başı maaş bile artırıldı . Kira bedeli de alıyorlar . Bir evden bir çok kişi çalışıyor . Yani anlayacağımız
Ekmek elden su gölden . Şirket kur vergi yok . Doğur çocuğun bezi maması beleş . İlaç beleş…
Ne güzel hayat .
Bir Avrupa ülkesinde hemen vatandaşlık verme ve bu kadar avanta tanınıyor mu bunlara ? Hem de kamplarda tutuluyorlar .
Bakın bu gün bir öğretmene yapılan ileride tüm vatandaşlarımıza yapılır .
Bence bu bir ikinci KUBILAY vakasıdır fakat oradaki misilleme bu olayda da olacak mı ?
Bunların sınır dışına sürülmesi ve sınırlarımızın tekrar korunur hale gelmesi olacak mı ?
Beklentimiz bunların tümünün ülkemizden gitmeleri .
Sonuç olarak bu durumun sonunu hiç iyi düşünemiyorum .
İNŞALLAH YANILIRIM !..
Şehit öğretmenime rahmetler dilerim .
RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER