Araştırmacı Yazar
PARATAPAR SEÇMEN
Sevgili okurlarım! Prof. Dr. Duran Bülbül Hoca’mızın ilginç bir tezi var. Hocanın tezine göre, 2023 seçimini neredeyse tüm muhalifler cepte keklik görüyor. Reis’in ve AKP’nin gidişine kesin gözüyle bakılıyor.
Ama Duran Bülbül Hoca’mız öyle düşünmüyor. Hani eskilerin bir lafı vardır: “Ya sayı saymayı bilmiyorsun ya da sopa yememişsin.” Hocamız işte böyle bir şey demek istiyor!
Muhalefet partilerinin sayısını unuttuğumuz kadar seçim kaybetmiş ve sürekli sopa yemiş olmasına rağmen akıllanmamış olması ilginç. Ayrıca Prof. Dr. Duran Bülbül Hoca bize çok ilginç bir sayısal döküm de veriyor. Şöyle:
2020 yılında 9 Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Esergül Balcı ve ekibinin 4 aylık saha çalışmasına göre, Türkiye’de belli başlı 30 tarikat silsilesi ve bunların 400 kolu bulunuyor. Sadece İstanbul’da 445 tekke faaliyetlerini açıktan sürdürüyor. Çoğunluğu İstanbul, Siirt, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Batman, Van, Hakkâri, Şırnak, Ağrı, Muş, Bitlis, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere 800’ün üzerinde faal medrese bulunuyor.
Üstelik büyükşehirlerde kaç apartman medresesinin faaliyette olduğu ise tam olarak bilinmiyor. Çoğunluğu kız çocuklarına yönelik açılan apartman medreselerinde 12-18 kişi kalıyor. ‘Seyda’ denilen eğitmenlerin çoğunluğunun, 1980 – 1994 yılları arasında İran’ın dini merkezi Kum’da ve Irak’ın Akre ve Erbil gibi tarikat merkezi şehirlerinde eğitim aldığı iddia edilen raporda, bu eğitmenlerin Hizbullah örgütü mensupları ya da sempatizanlarından oluştuğuna vurgu yapılıyor.
Bu verileri özetlersek; tarikat/cemaat üyesi 3 milyon civarında vatandaş var. Aileler ve etki alanlarıyla 10 milyon oy diyebiliriz. Bu sayıya son yıllarda vatandaşlığa alınan yabancıları da ilave edersek, oy sayısı daha da artar.
Bu ülkede 12 milyon devlet yardımıyla geçinen var. 1 milyona yakın engelli aylığı ya da engelli yardımı ödeneği alan var. Bunların ne kadarının AKP’ye oy vereceğini siz hesaplayın. Çünkü engelli aylığı uygulamasını başlatan AKP’dir.
Ayrıca AKP üye sayısı 11 milyonun üstünde. Bunu da aile bireylerini düşünürsek en az iki ile çarpın. Yani üsttekilerle birleşenler olsa dahi minimum kemik oy potansiyeli 20 milyonun üstünde. Toplam seçmen sayısı ise 57 milyon. Bu yüzden, elbette tek seçenek AKP’dir…
Seçim öncesi vergi affı, imar affı, genel af, öğrenci affı ve astronomik asgari ücret/maaş artışları konuşulduğunu işitmişsinizdir. 55 milyon USD’nin uçaklarla geldiği söylentilerini de. Bu beklentiler (!) de gerçekleşirse AKP’nin oy oranını varın siz düşünün.
Karşı tarafta ise Milliyetçi/Muhafazakâr/Sosyalist/Mütedeyyin/anarşist CHP; ortanın sağı solu, ırkçı İYİ Parti; AKP eskilerinden kırpıp yıldız yapılması hayal olunan Babacan ve Davutoğlu izci oynakları; Sivas katliamı azmettiricisinin demokrasi beşiği mini cemaati ve altıncı var. Bu ortaklığın tek vaadi ise demokrasiyi tekrar işler kılmak!
Oysa ülkenin yarısı açlık sınırının altında yaşıyor. Nüfusun %80’i ise yoksulluk sınırının altında. İktidardakiler aç bıraktıkları insanlara para vadediyor, bizimkiler demokrasi. Türk seçmeni ise paraya ve güce tapar. Varın siz seçim sonucunu düşünün…
Sözün özü şudur: İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in HDP açmazı, muhalefet cephesinde ciddi bir sorundur. Olası bir seçimde bu kafayla yönetilen muhalefetin sonu hezimet olabilir. Millet İttifakı’nın birleşenleri derhal çok ciddi ve geniş boyutlu bir seçim çalışması planlayıp, Sedat Peker’in Godot kılıklı videolarından medet ummaktan vazgeçmeli ve kendi gücünü hissettirmelidir.
Hatırlatmakta fayda var: Türkiye’de kitap okuma oranı %1, gazete okuma oranı %0,3 ve haber izleme oranı ise %32’dir. Demem o ki, muhalefetin sesi halka ulaşmıyor. Ayrıca Türk seçmeni demokrasiyi değil, parayı seçer! Sağ seçmen paraya tapar, paratapar bunlar! 2017 Anayasa Değişikliği Referandumu’nda demokrasiden vazgeçen ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tercih eden parataparlar için, elbette tek seçenek yine AKP’dir.
Dr. Vecdet Öz’ün uyarılarını dikkate almak gerekiyor. Dr. Öz’e göre, AKP bu ülkede kaybedeceği hiçbir seçimi yaptırmaz. 2023 yılı AKP ve hamileri içir rövanş tarihidir. Mevcut muhalefet ve sıradan söylemler bunlara vız gelir!
Finale sadece 9 ay kalmıştır. Tarih, Türk Milleti’ni yeniden göreve davet ediyor. Artık uyanma ve Atatürk çizgisindeki tüm muhalefet partilerinin, sivil toplum örgütlerinin ve toplumun milli bir ruh içinde tek parça olma vaktidir. Bu bir Müdafaa-i Hukuk mücadelesidir. Yoksa geçmiş olsun Türkiye’m!