Değerli okurlarım! Japonya ile Türkiye arası 4321 km.
Bu mesafe araba ile yaklaşık olarak 1 gün 19 saat sürüyor.
Uçak ile seyahat edecekler için 3388 km olan yolculuk yaklaşık 5 saatlik sürede tamamlanabiliyor.
Uzakdoğu’daki Japonlar Türkiye’deki ekonomik buhran hallerini görebiliyor da bizler göremiyoruz. Japon bankası Nomura Türkiye’deki iktidarın beş aşamalı planını öngörebiliyor ama bizler öngöremiyoruz.
Japon bankası Nomura’nın hazırladığı iddia edilen ‘Şafaktan önce karanlık an’ başlıklı raporda, iktidarın beş aşamalı bir planı yürüttüğü iddia ediliyor.
Bu raporda, beş aşamalı planın ilk üç adımının hayata geçirildiği ileri sürülüyor.
Son iki adımı ise ‘Dış politika vakası’ ve ‘OHAL’ olarak sıralanıyor.
Raporda, iktidarın beş adımı şöyle sıralanıyor:
Mali paket/Asgari ücret artışı
Faiz indirimi/kredi büyümesi,
Dolar kuruna TCMB ve kamu bankalarının müdahaleleri,
Dış politika vakası,
Olağanüstü hal ilanı
Sıralama doğru olabilir mi? Olabilir.
Çünkü AKP’nin anketlerdeki oyları düşüyor.
İktidarın, önümüzdeki yılın ilk yarısında erken seçim çağrısı yapmak üzere beş adımlık bir plan çerçevesinde hareket edeceği ileri sürülüyor.
Bu beş adımdan üçü zaten atılmış vaziyette…
Son iki adımın atılması ise ülkeyi iflasa sürükler.
Ama görünen o ki plana güçlü bir bağlılık var!
AKP, 3-5 ay içinde anketlerde oylarının mevcut %30 seviyesinden %35 seviyesine çıkmasını bekliyor.
Beklenen olunca da erken seçim çağrısı yapılacak!
Dolar kuru 16 TL’ye yükselse de iktidarın planı çalışacak.
Çünkü seçmenin en büyük kaygısı enflasyon…
Asgari ücretin yükseltileceği söyleniyor.
Bazı ekonomi ve finans bilmeyen asgari ücretliler ilk önce sevinecekler.
Sonra artan maaşları ile önce gıda ürünleri almaya gidecekler.
Önümüzdeki Ocak-Şubat aylarında gıda ürünlerinin fiyatları uçar.
Sonra bir bakarlar ki 2 yıl önce, 2.000 TL maaşları ile çok daha fazlasını alabiliyorlarmış…
Maaşları artmış ama alım güçleri çakılmış.
Kaçınılmaz olarak görünen ağır ekonomik buhran sebebiyle OHAL ilanına hazır olmamız gerekiyor.
Ancak bu ağır ekonomik buhrandan çıkış yolu OHAL değil, erken seçim ilan etmektir.
Çünkü OHAL demek; seçim erteleme, saray rejimini devam ettirme, hesap vermeme; hak arayan, seçim isteyen, isyan eden kim varsa derdest etme, ülkeyi dipsiz kuyuya itme demektir.
O yüzden muhalefet erken seçime hazır olmalı ve ‘Erdoğan gitsin de ne olursa olsun’ türküsünü çağırmaktan vazgeçmelidir.
Muhalefet öncelikle vatandaşa güven verecek ve Türkiye’yi iyi yönetebilecek cumhurbaşkanı adayını belirlemelidir. Çünkü erken seçimin ilan edilmesi durumunda, seçimi muhalefetin kazanma ihtimali %50’nin çok üzerinde gibi görünüyor.
Unutmayın: Gecenin en karanlık anı şafak sökmeden önceki andır ve en karanlık gecelerin ardından en parlak yıldızlar çıkar. Ne olursa olsun ümidinizi kaybetmeyin!