CHP Hatay milletvekili adayları Suzan Şahin, Riyat Kırmızıoğlu, Dilan Kartal ile CHP İskenderun ilçe başkanı Yusuf Mansuroğlu ve ilçe örgütü yöneticileri yaptıkları seçim ziyaretlerinde ülkenin içinde bulunduğu sorunları sıralayarak çözüm yolunun Demokratik Parlamenter Sistemden geçtiğini ifade ettiler.
Mimarlar Odası İskenderun Temsilcisi Koray Tanın, Makine Mühendisleri Odası İskenderun Temsilcisi Murat Durukan, İnşaat Mühendisleri Odası İskenderun Temsilcisi Kamil Turan ve yöneticilerini ziyaret ederek görüş alışverişinde bulunan ve partilerine oy isteyen CHP heyeti, gördükleri ilgiden memnun olduklarını ifade ettiler.
İnşaat Mühendisleri Odası İskenderun Temsilcilik Başkanı Kamil Turan’ın meslek örgütünün sorunlarını anlattığı ziyarette, seçim sonrası yeni düzenleme talepleri damgasını vurdu.
Yapı kullanma izin belgelerinde inşaat mühendislerinin imza yetkisinin alındığını, imar affı kapsamında değerlendirilecek binalarda yine inşaat mühendislerinin görüş ve bilgisine başvurulmasının önemine dikkat çekerken, herkesin müteahhitlik yapabildiği bir dönemde Müteahhitlik Yasası’nın çıkarılmasını beklediklerini belirten Kamil Turan, “
Sıkıntılarımız var şuan ki kanunu, binalardaki yapı kullanma izin belgelerinin ruhsatlarında inşaat mühendislerinin imzaları kaldırıldı. Bu kontrolde yapı denetim firmaları kontrol ediyor ama iyi niyetli olmayanların sahte imzayla mühendis olmayan birine de attırtmasını getirtebiliyor. Bir de şuan gündemde imar affı var. Burada hiçbir teknik insanın denetiminde olmadan o konutların açılması. Acaba nasıl bir yapılaşma ki bu depremde ne olacak, o güvenliği mal sahibinin yazılı beyanı yeterli olmaz. Mutlak surette en azından inşaat mühendisinin ön görüşüyle geçmesi gerekir. Beklentilerimizde var, müteahhitlik yasası bekliyoruz, bunu herkes yapabiliyor. Ticareti herkes yapabilir ancak imalatı herkes yapamaz. Bunun için de müteahhit yasasında bir maddeye bakıyor aslında. İnşaat mühendisi müteahhit şirketlerinin ortakları inşaat mühendisi ya da mimar olacaktır. Bitirdiğiniz zaman inşaatları güvenle müteahhitlere yaptırırsınız sonra siz başka fiyata satarsınız çok para kazanırsınız biz ticaretinde değiliz. “
Sorunları Çözmek İçin Buradayız !
CHP Hatay Milletvekili Adayı Doktor Riyat Kırmızıoğlu, sorunlara ve taleplere açık olduklarını belirterek şöyle konuştu; Biz bu ülkede ne insanların haklarının kaybolmasını ne meslek odalarının akademisyenlerin ne esnafın ne işçinin ne işverenin haklarının kaybolmamasının hep bir arada birlikte bir üretilen artı değerin bölüşülebilmesini iddia eden bir kurumuz. Bu konu da o yüzden zaten farklıyız, o yüzden sizi daha çok yanımızdaymış gibi hissediyoruz. Tabiki her birimizin ideolojileri farklı, bende bir meslek odasından geliyorum
CHP Hatay Milletvekili Adayı Avukat Suzan Şahin de yaptığı konuşmada, sivil toplum örgütlerinin seslerine kulak verdiklerini ve her türlü sorunu not aldıklarını belirterek şöyle konuştu:
Asıl sorun bu ülkede devletin sivil toplum örgütlerine bakışından kaynaklanıyor ve meslek gruplarına karşı ayrıştırmacı, ötekileştirici ya da kutuplaştırıcı bir zihniyetle yönetim tertipledikleri için ülkede bu haldeyiz. Bu sadece size özgü bir şey değil yani sadece mühendislere karşı değil. Ülkenin birçok yerinde, birçok birimine, birçok vakfına, derneğine, örgütüne ya da kişisine karşı ötekileştirme, kutuplaştırma ve ayrıştırma politikası izliyoruz. Bizim derdimiz şu, ayrıca bu konuda hükümetin şöyle bir bakış açısı var topluma, bilime dayalı bir şeye tahammülü yok. Öreğin, matematiğin gereksiz olduğunu bile ileri sürebiliyorlar, matematik gereksiz bu ülkede diyorlar. O yüzden matematiksiz bir bilim, bilimsiz gelişme, gelişmesiz ülke, ülke varlığını koruyamaz. Bizim mühendislere, mimarlara özellikle şuan da ki iktidarın bakış açısının aksine bilime, akıla, matematiğe ihtiyacımız var. Hem de tam zamanı. Bu ülke artık çeşitli konumlarda zor durumdan geçiyor. Ekonomimiz bozuk bu ülkede herkes mutsuz, çiftçi mutsuz, işçi mutsuz, memur mutsuz, öğretmen mutsuz, mühendis mutsuz, emekli mutsuz, kadın mutsuz, genç mutsuz. Bu mutsuzluğun sebebi sürekli ülkenin bulunduğu konumdan aşağıya doğru demokraside, özgürlüklerde, adalette, eğitimde, gelişmişlikte, bilimde, aklınıza gelen her pozisyonda sürekli geriye doğru inişten kaynaklı. Kadın erkek eşitliğinde, istismarda bütün bunlarda sürekli bir geriye iniş içerisindeyiz mutsuzuz. Enteresandır bu ülkede zenginde mutsuz, fakirde mutsuz, eğitimlide mutsuz, eğitimsizde mutsuz. Neden biliyor musunuz? Zengin artık bir sonraki gün nasıl bir güne uyanacağını hiç kimse bu ülkede bilmiyor. Bu ülkede güven yok oldu her şeyden önce güvensiz bir ortamda yaşıyoruz. Yarın kalktığımızda elimizdeki malımız, paramız, nüfusumuz bizim mi bilmiyoruz, itibarımız bizim mi onu da bilmiyoruz. Bu ülkede insanlar öyle uzaklaştırıldı ki birbirinden komşu komşuya, arkadaş arkadaşa, akraba akrabaya şüpheyle bakar hale geldi. Bizim temel problemimiz önce bu ülkede barışı, kardeşliği, bir arada olmayı ve ortak sorunlarda birlikte hareket etmeyi öğretebilmek. Biz bunun için siyaset yapıyoruz. Ülkede birliği, beraberliği, kardeşliği sağlamak umudu olmak yeniden bu ülkenin ve ülkenin bilime, akla, teknolojiye dayalı bir gelişmişlik seviyesine sıçratmak için. Onun için odalarla, mühendisler odası, mimarlar odası veya diğer sivil toplum örgütleriyle bir araya gelip ortak akıl bulmaya çalışıyoruz. Bizim ihtiyacımız olan çoğunluğun değil çoğulculuğun hakim olduğu bir ülke yaratmak ortak akılla yönetilmek ve daima bilim bizim rehberimiz olmalı. Onun için de matematiğe tahammülümüz yok değil, biz matematiği seviyoruz, fiziği seviyoruz, aklı seviyoruz, ilimi seviyoruz, bilimi seviyoruz ve mutlaka içerisinde sizleri de seviyoruz ve birlikte yürümeyi istiyoruz. Bu konu da siyaseten bir arada olmak zorunda değiliz. Bu odaların içerisinde her siyasi görüşe sahip arkadaşlarımız vardır ama ortak akılda buluşmak istiyoruz bu ülke yönetilirken. Şimdi yaşadığınız sorun son derece üzücü bir tablo. Bakın aynı bütün meslek gruplarında böyle bir yozlaşma, belli bir gruba teslim etme, belli bir zümre yaratma belirli bir sektör yaratma gibi bir çaba içerisindeler. Kendi istedikleri kişilere teslim etmek istiyorlar aslında bütün sorun bu. Örneğin avukatlıkta da aynı şeyleri yaptılar. Ara buluculuk, uzlaştırma, bilirkişilik vasıflarını ne yaptılar. Bilirkişilik konusunu son dönemde üç kez ayrı ayrı bir mevzuata getirdiler. Bir ara davalar tıkandı bilirkişi bulamaz olduk mevzuat gereği. Aynı şeyleri bütün meslek gruplarında yapıyorlar. Mimarlarda da aynı mühendislerde de aynı avukatlarda da aynı ve bütün birimlerde bunlar var. Yapmak istedikleri şey şu işi ehline bırakmak değil işi kendi erkine almak derdindeler. O yüzden belirli zümrelere belirli gruplara bu işleri teslim etmek, dağıtmak, bu konudaki birlikte ortak aklı ortadan kaldırmak gibi bir çaba içerisindeler. İşte o yüzden biz bu konuda bir araya gelmeliyiz ve hep beraber onların düşündüğünün aksine bir arada kalarak bu gidişata dur demeliyiz. Bizim ülkemizin ortak akla, ortak barışa, ortak beraberliğe, kardeşliğe ihtiyacı var. Sizden ricamız elimizi bırakmayınız
Ülkemde herkes her gün kavgadan bıktı
CHP milletvekili adayları Suzan Şahin ve Riyat Kırmızıoğlu İskenderun Muhtarları ile bir arya geldi.
Yelken Kulubunde düzenlenen iftar yemeğinde konuşan Suzan Şahin ülkenin içinde bulunduğu şartların herkesimin mutsuz olmasına neden olduğunu belirterek”Ülkemde herkes her gün kavgadan bıktı”dedi
Şahin Konuşmasının devamında şunları söyledi:
““CHP, Cumhuriyetimizi demokrasiyle, demokrasiyi sosyal devletle taçlandıran partidir. CHP, Türkiye’nin çok partili hayata geçişini sağlayan, ülkemizi demokratik ülkeler nezdinde itibarlı ve güvenilir konuma getiren partidir.
“Bu bir kurtuluş, aynı zamanda kuruluş mücadelesi, biz cumhuriyeti, parlamenter sistemi yok etmek isteyenlere karşı bir mücadele içerisindeyiz. Yok etmek isteyenlere karşı yeniden kurma mücadelesi, bu insanların da yeniden cumhuriyete kavuşma, kurtuluşu mücadelesi veriyoruz.
Bu mücadelede isimlerin pek bir kıymeti yok. Riyat, Suzan, Nazım, İsmet hiç önemli değil, CHP’nin ruhunu taşıyan her Cumhuriyet Halk Partili insanlara, kişilere önem vermez, davalarına bakar, davalarına! Ülkemde herkes mutsuz, biz mutluluğu arıyoruz. Ülkemde herkes her gün kavgadan bıktı. Biz huzuru arıyoruz. Biz ahlakımızı kaybettik; ticarette, evlilikte, insan ilişkilerinde, her yerde ahlaksız bir toplum haline dönüştük. Dürüst haysiyetli, ahlaklı bir toplumu özlüyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz” dedi.
