Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Hatay Milletvekili Adayı İbrahim Gül, İskenderun İlçesinde muhtarlar ile bir araya gelip 1 Kasım Erken seçimleri için destek istedi. İskele Kafe’de düzenlenen sabah kahvaltısında muhtarlarla buluşan MHP Hatay Milletvekili Adayı İbrahim Gül’e MHP Hatay İl Başkanı Lütfi Kaşıkçı, MHP İskenderun İlçe Başkanı Turan Bozkurt, Ülkü Ocakları Başkanı Musa Salık ve çok sayıda partili eşlik etti.
Kahvaltının ardından muhtarlara seslenen MHP Hatay İl Başkanı Kaşıkçı, koalisyon sürecine değinip; “biz Türkiye’de hükümetin neden kurulamadığını çok iyi biliyoruz. 7 Haziran sürecinde erken seçime gidileceğinin milletimiz zaten şifrelerini çözmüştü. O 45 günlük süreçte özür dileyerek söylüyorum ‘dostlar pazarda görsün’ süreciydi. Bu dönemde Sayın Genel Başkanımızın 4 madde üzerinde gösterdiği çıkışı hükümet yetkilileri ‘hayır’ propagandası ile aşmaya çalıştılar. Ancak bizler bu hayır propagandasının önüne geçmek için can siper çalışma yaptık. 1 Kasım’da bunu hep birlikte göreceğiz. MHP’nin hayır dediği bir mesele memleketin ve devlerin hayrına olan bir meseleydi. ” dedi.
İskenderun’da üniversite okuduğunu ve o dönemde MHP Hatay Milletvekili Adayı İbrahim Gül’ün üzerinde olan emeği sayesinde bugün bir yerlere geldiğini de hatırlatan Kaşıkçı; “O zamanlar İbrahim Gül, benim ülkü ocakları başkanımdı… Lütfi Kaşıkçı olarak ben kendisiyle gurur duyuyorum. TBMM’ne gittiği zamanda nasıl hizmetler yapabileceğini gözlerimi kapattığımda görebiliyorum. Şunu çok rahat yapacaktır memleketin huzuru için elini değil gövdesini taşın altına koyacaktır. Ve İbrahim Gül, gariban babasıdır. Bu devam edecektir. İskenderun sevdalısı İbrahim Gül’e desteklerinizi talep ediyorum” diye konuştu.
Kaşıkçı’nın sona eren konuşmasının ardından muhtarlardan kendisine destek olmalarını talep eden MHPN Hatay Milletvekili İbrahim Gül ise; “benim İskenderun’da yaptığım siyasi çalışmalarıma baktığınız zaman hep toplumun huzurunu düşündüm. Hep barışı, birlikteliği sağlayarak bu şehirde huzur içerisinde yaşayabilmek için elimden geleni yaptım. Çocuk denecek yaşlarda Ülkü Ocakları başkanı oldum. O günden bugüne aldığım sorumluluğa hep baktığınız zaman nerede bir toplumsal kargaşa varsa, memleketi sıkıntıya düşürecek bir olay varsa hep oraya gidip bir an önce sıkıntıyı çözmeye çalıştım. Hiç kimseyi ayrıştırmadım. Kimsenin farklılıklarını görmedim. O farklılıkları hep zenginlik olarak görüp o zenginliklerin mutluluğuyla yaşamanın gayretini gösterdim. Şimdi ise aynı anlayışla sizleri Ankara’da temsil etmek istiyorum” diye konuştu.