Çarşamba, Nisan 30, 2025
No menu items!
Ana SayfaKöşe YazılarıNE GÜNLERE KALDIK…

NE GÜNLERE KALDIK…

Ne diyeceğini bilemiyor insan ama, bu ülkenin kurucu ve kurtarıcısına ayyaş diyenlerin çocukları arabalarında kokain partisi düzenliyor.Fakir bebelerin içemediği sütü zenginlerin kedilerinin içtiği ülkemde önemli bir kesim adalet ve refahtan bahsedip, başka ülkeler tarafından kıskanıldığımızı söylüyor.

Müslüman komşumuz Suriye de yıkıma ve katliama destek veren İsrail’in bu uğurda başarısı için dua eden dantelli kefenli zevat, sokağa çıkma yasağına rağmen halkın sağlığını hiçe sayarak toplu halde aynı İsrail’i lanetlemek için gösteri yapıyor.Mazlumlara saldırmak söz konusu olunca kahramanlaşan mücahitler, zalimlerin karşısında el pençe divan duruyor. Kimi insanlar işsizlik ve yoksulluktan intihar ederken, rüşvet alırken yakalanan bir büyükşehir belediyesinin mali işler daire başkanının odasında, 135 bin Euro, 36 bin TL; 5 külçe altın, 1059 çeyrek altın, 75 tam altın, 50 yarım altın ve 40 gayrimenkul tapusu çıkıyor. Emeklinin bayram ikramiyesine 100 TL zammı çok gören zevatın birkaç yerden maaş aldığı ayyuka çıkmış durumda. Suriye’de Emevi camisinde Cuma namazı kılmayı hedef edinenler her nedense Mescid-i Aksa’da namaz kılmaya bir türlü odaklanamıyor ya da sözünü bile etmeye cesaret edemiyor. Suriye’de hiçbir şey yokken Müslümanlar zulüm görüyor yaygarası ve BOP ’un emri ile dünyanın her yerinden yüz binlerce ruh hastası cani toplatılıp Müslüman olan bu ülkeye saldırtılıyor ama İsrail’in fiilen ve gerçekten zulmettiği Müslümanlar için kimse kılını kıpırdatmıyor. Siyasal iktidara destek için mitingler düzenleyip halkı da tehdit eden mafya babası şimdilerde aynı siyasal iktidar tarafından kırmızı bültenle aranıyor ve hiçbir ülkeden geri alınamıyor. Hatta duyumlarımıza göre önceden bulunduğu ülkeye İHA hibe edildiği halde alınamıyor.

Neresinden bakarsak bakalım ortaya düzgün bir şey çıkmıyor. Tutarsızlık, yalan, dolan, eyyamcılık gırla gidiyor. Derler ki dünya bir imtihan yeri, çok doğru evet dünya bir imtihan yeri ama maalesef herkes makamına, etiketine, temsiliyetine bakmaksızın sınıfta kalıyor. Zulmü ve adaletsizliği yapan, gören ve göremeyen, görüp de susan… Rüşveti alan veren, buna müsaade eden, göz yuman, bundan pay alan… Hırsızlığı vurgunu yapan yaptıran farkına varıp susan fırsata çevirip nemalanan VB. onlarca suça bulaşan iştirak eden herkes, telafi sınavı olmadan sınıfta kalmıştır.

Adamın biri Müslüman mezarlığına ölü bir köpek gömer. Görenler onu, zamanın kadısına şikâyet ederler. Kadı adamı çağırır ve işin aslını sorar.

Adam:

-Doğrudur, öyle yaptım, çünkü köpeğin bana vasiyeti böyleydi, onun vasiyetini yerine getirdim.

Kadı:

-Sen bizim aklımızla alay mı ediyorsun efendi?

Adam:

-Hayır efendim, aynı zamanda Kadıya da 10.000 dirhem vermemi vasiyet etti.

Bunu duyan Kadı hemen:

-Rahmetli köpeğin ölümü bizi ziyadesiyle üzdü.

İnsanlar, kadının değişen bu tavrına hayret ederler.

Kadı onlara der ki:

-Bu durum sizi hayrete düşürmesin, bu köpeğin geçmişini araştırdım, Ashab-ı Kehf köpeği Kıtmir’in soyundan geldiğini keşfettim.

Bu hikâye bize; İstanbul fatihi, Fatih Sultan Mehmet’in şu ünlü sözünü hatırlatıyor, “Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür, adaleti öldürdüğün gün devlet ölür.”

Mehmet Ali Çelik’e teşekkürler.

Herkes öğretmen, doktor, mühendis, avukat, hâkim, iş adamı, şöhretli vb. olabilir. Ama insan olmak her insanın icra edebileceği bir sanat değildir.

İnsan olmak yürek ister, mertlik ister, mütevazilik ister, bilgi ister. Görgü ister ve bir de gönül ister. Demem o ki bu söz konusu sınavı geçebilmek için insan olmak yeter….

Selam ve dua ile.

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER