Necati Gündüz Hoca yazdı
AŞURE.
17 ağustos Salı günü idrak edeceğimiz 10 muharrem diğer adı ile aşure günü.
Alevi toplumu özde aynı olmakla beraber, özellikle aşure konusunda bazı farklı görüşleri içinde barındırır. Bu anlamda Alevi kültürü içinde aşurenin öne çıkan iki anlamından bahsedelim.
Birincisi İmam Zeynel Abidin’in (as) ve diğer Kerbela şahitlerinin (as) bu katliamdan kurtulması anısına muharrem orucu tutulur. sonra da bir şükran mahiyetinde aşure pişirilir. Aşure nitelik açısından bir çorba ya da tatlı değildir. Yalnızca bir şükür yemeği anlamına gelir. aşure aynı zamanda tevhidi anlatan bir simgedir. Tevhidi farklılıkların bir aradalığı olarak da tanımlarsak aşure bunu oldukça güzel anlatır bize.
Farklı tahıllar, nohut, buğday, fasulye, ceviz gibi ürünlerin her biri farklı kazanlarda kaynar, kendi tadını koruyarak ve ezilmeden bir büyük kazanda bir araya gelir. Onları bir jöle birleştirir, buna hakiki sevgi diyebiliriz. Anadolu bu anlamıyla bir aşure kazanıdır. Ya da bir aşure kazanı gibiyse Anadolu’ya Anadolu diyebiliriz.
Özde öyledir ama, kerbela katliamının yaşandığı günden beri, alevilerin yaşanan katliamı unutturmamak adına önemsediği bu günü sabote etmek ve insanların dikkatini başka yöne çekerek işledikleri cinayetleri örtbas etme telaşındaki katiller ve ardılları, bu günde şöyle oldu, bu günde böyle oldu, (nerede ise bütün önemli olayları)bu gün oldu diyerek ve dayatarak yalanlarını dikte edegeldiler. Alevilerden başka herkes bunlara inandı ve şimdilerde evden eve elden ele bir tatlı olarak dağıtılmaktadır. Pişirenin ve dağıtanın niye pişirip niye dağıttığını bilmeden anlamadan.
Tıpkı Meysem Temmar dan(ra) rivayet edidiği gibi, diyor ki: Allah’a yemin olsun ki bu ümmet kendi peygamberlerinin torununu Muharrem ayının onuncu günü öldürecekler ve Allah’ın düşmanları o günü bereket günü yapacaklar. Şüphesiz bunun olacağı Allah’ın ilminde geçmiştir ve ben bunu Mevlam Müminlerin Emiri Ali’nin bana yaptığı ahd üzere bilmekteyim. Mevlam Ali, her şeyin hatta ovalarda ve çöllerdeki yırtıcı hayvanların, denizdeki balıkların ve gökte uçan kuşların O’na ağlayacaklarını, güneşin, ayın, yıldızların, gökyüzünün, yeryüzünün, inanan insan ve cinlerin, göklerdeki bütün meleklerin, Rıdvan’ın, Malik’in ve arşı taşıyanların O’na ağlayacaklarını, gökyüzünden kan ve kül yağacağını bana bildirdi.
ve İmam Rıza’dan(as) şöyle aktarılmıştır: Kim Aşura (10 muharrem) günü kendi ihtiyaçlarını gidermek için çalışmaz ve işe gitmezse, Yüce Allah onun dünya ve ahiret ihtiyaçlarını giderir. Aşura günü her kimin matem, keder ve ağlama günü olursa, Yüce Allah kıyamet gününü onun için sevinç ve kurtuluş günü kılar, cennette gözleri bizimle aydınlanır; kim de Aşura gününü bereket günü sayar, o günde kendisi için bir şey biriktirirse, Yüce Allah, biriktirdiği o şeyi onun için bereketli kılmaz. Kıyamet gününde Yezid, İbni Ziyad ve Sad oğlu Ömer ile birlikte haşrolacaktır.
Velayet aytan ın güzel şiiri ile noktalayalım.
Peygamber torunu, Ali evladı
Özünde nur gördüm İmam Hüseyin
Seni seven canlar alır muradı
İzinde nur gördüm İmam Hüseyin
Bitmedi, dinmedi gönül yaresi
Yaramın, derdimin sensin çaresi
Ali, Fatıma’nın ciğer paresi
Gözünde nur gördüm Imam Hüseyin
Medine’den Kerbela’ya giderken
Hakka hakikate hizmet ederken
Zillet Ehlibeyt’ten uzaktır derken
Sözünde nur gördüm İmam Hüseyin
Velayet Aytan’ım hakkı söyledim
Hakkın deryasında aşkı boyladım
Dün gece düşümde seyran eyledim
Yüzünde nur gördüm İmam Hüseyin