Özçelik-İş Sendikası Başkanlar Kurulu Toplantısı’nın açılışı bugün İskenderun’da basın açıklamasıyla gerçekleştirildi. Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik-İş Genel Başkanı Yunus Değirmenci başkanlığında ve Özçelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mehmey Güngör’ün ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya, Özçelik-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu Üyeleri, Denetleme ve Disiplin Kurulu Başkanları, şube başkanları ve şube yöneticileri, bölge başkanları, danışmanlar, İskenderun Şubesine bağlı işyerlerinin temsilcileri katılım gösterdi.

Anemon Otel’de tertip edilen ve 6-7 Temmuz tarihlerinde iki gün sürecek olan Başkanlar Kurulu Toplantısı öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik-İş Genel Başkanı Yunus Değirmenci, konuşmasına depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar dileyerek başladı.

Başkanlar Kurulu Toplantısını gecikmeli olarak gerçekleştirdiklerini kaydeden Değirmenci; “Geçtiğimiz Nisan ayında yapmayı planladığımız Başkanlar Kurulu toplantımızı, hepinizin malumu olduğu üzere yaşadığımız acı depremler nedeniyle ertelemek durumunda kaldık. Bugün de özellikle, Başkanlar Kurulumuzu İskenderun’da yaparak, depremi derinden hisseden, yaşayan ve hala etkilerini yaşamaya devam eden üyelerimizin ve vatandaşlarımızın yanlarında olduğumuzu, bir kez daha göstermek istedik. Bölge insanını ve üyelerimizi, unutmadığımızı, unutmayacağımızı, unutturmayacağımızı, yaraları hep birlikte saracağımızı, ilan etmek için, bugün buradayız” dedi.

Yaşanan depremler nedeniyle, herkesin adeta büyük bir sınavdan geçtiğini ifade eden Değirmenci, Hak-iş ve Özçelik-İş olarak deprem sürecinde yaptıkları çalışmaları anlatarak; “Depremi yaşayanlar birebir sınava tutulurken, başka şehirlerde yaşayan bizler de dolaylı yoldan bir sınava tabi olduk. Bizim açımızdan, uzatacağımız samimi bir yardım eli, sınavı geçmemize, yüreğimizdeki ateşi bir nebze de olsa dindirmemize yetecekti. HAK-İŞ ve Özçelik-İş Sendikası olarak, bu bilinçle hareket ettik. İyi bir sınav vermenin gayretiyle, insan olmanın gereği olarak, deprem olur olmaz insanüstü bir çaba gösterdik. Bu felaketin etkilerini en aza indirmek için, devlet-millet el ele verdik. Hak-İş ve Özçelik-İş teşkilatı ve kadroları olarak, seferberlik halinde, elimizden gelenin fazlasını ortaya koymak için, büyük bir mücadele örneği sergiledik. Depremin ilk anından itibaren, deprem bölgesinde, varlığımızı özellikle depremzede üyelerimize hissettirmek için var gücümüzle çalıştık, çabaladık. Depremin ilk anından itibaren, genel merkezimizde kriz masası oluşturarak, gerek üyelerimiz, gerekse depremzede vatandaşlarımız için çalışmalarımızı hızla başlattık.

Depremin ikinci gününde deprem bölgesine ulaştırılmak üzere, HAK-İŞ’in başlattığı kampanyaya ilk etapta 1,5 Milyon TL bağışta bulunduk. Özelikle depremden etkilenen üyemizin en çok bulunduğu bölge olan İskenderun’a ulaşan yardımların koordinasyonuna katkı verip, üyelerimizin bu yardımlardan faydalanması için çalışma yürüttük. Arama-kurtarma faaliyetlerinin hızla devam ettiği depremin ilk günlerinde Genel Yönetim Kurulumuz ile birlikte Hatay, Osmaniye ve Adana’ya adeta bir çıkarma yaparak, üyelerimizin ve milletimizin yanında olduğumuzu gösterdik.

Ziyaret sayesinde yerinde incelemeler yapıp, üyelerimizle ve işverenlerle görüşmeler gerçekleştirdik. Bölgeye verilebilecek katkıları bizzat yerinde yaptığımız incelemelerle tespit ettik. İSDEMİR, MMK Metalurji ve TEMSA’da çalışan üyelerimizi ziyaret edip, onlarla tek tek görüşüp, bölgedeki üyelerimize ilk ağızdan geçmiş olsun ve baş sağlığı temennileri iletilerek, sendikamızın yanlarında olduğunu gösterdik. Daha sonra Genel merkez yöneticilerimizin, şube yöneticilerimizin, sendika personellerimizin maaşlarının bir kısmının, yardım kampanyasına bağışlanmasını sağladık.

Türkiye’nin dört bir yanındaki şubelerimizin yardım kampanyaları yapmasına öncülük edilerek, üyelerimizden bağışlar toplanıp, bölgeye ulaştırılmasını sağladık. Sendikamızın Ankara’daki misafirhanesini, depremzede vatandaşlarımızın hizmetine açarak, depremzedelerin barınma ihtiyacının giderilmesine katkı verdik. Türkiye genelindeki örgütlü tüm işyerlerimize, işe alımlarda depremzede vatandaşlarımıza öncelik verilmesi için anlamlı bir çağrıda bulunduk.

“HAK-İŞ’imiz Devlet Tarafından Takdire Şayan Görülmüştür”

Sendikamızın kara gün akçesi olarak gördüğüm bütçesinden, deprem bölgesindeki 7 bin üyemize 15 milyon liraya yakın nakdi yardım yaptık. Depremde şehit düşen üyelerimizin eş ve çocukları için de, ayrıcalıklı bir nakdi yardım bulunduk. Aynı zamanda Genel Başkan Yardımcılığı’nı üstlendiğim HAK-İŞ Konfederasyonu olarak da, deprem bölgesine 260 Milyon Türk Lirası ayni ve nakdi yardım gönderdik.

Yine HAK-İŞ’imiz bünyesinde kurulan Hak Arama Kurtarma Umut timimiz, enkaz altındaki vatandaşlarımıza yaptıkları çalışmalarla umut olmuştur. Bu vesileyle HAK-İŞ’imiz devlet tarafından takdire şayan görülmüştür. Yine HAK-İŞ’in öncülüğünde ikinci kez bir 1,5 milyon lira daha yardımda bulunduk” şeklinde konuştu.

Bugün gelinen noktada, yaptıkları hiçbir çalışmayı yeterli görmediklerini ve görmeyeceklerini kaydeden Değirmenci; “Bu anlayışla da binlerce üyemizi yakından ilgilendiren İSDEMİR’de toplu iş sözleşme masasına oturduk. Depreme rağmen, işine, işyerine, fabrikasına sahip çıkan üyelerimizin boynunu bükük bırakmamak, yaşadıkları acıları bir nebze de olsa dindirmek, unutturmak için sözleşme masasına oturduk. Sahadan, üyelerimizden, İskenderun teşkilatından aldığımız bilgiler ışığında masaya geldik. Üyelerimizin ve ailelerinin yüzlerindeki acı tebessümleri tatlı bir gülüşe çevirmek için elimizden gelenin fazlasını ortaya koymak için, gece gündüz çalıştık, çabaladık. Olağanüstü hal ilan edilmesiyle birlikte durma noktasına gelen sözleşme sürecini, yeniden hızlandırmak için her türlü girişimde bulunduk. Nihayetinde de, üyelerimizin hemen hemen hepsinin memnun olduğu bir toplu iş sözleşmesini, masa başında imzalamayı başararak, kazanımlarla dolu bir sözleşmeyi üyelerimize hediye ettik.İSDEMİR’de ilk altı aylık dönem için 7 TL+Yüzde 55 gibi rekor bir oranda ücret artışı sağlayarak, son dönemlerin en iyi toplu iş sözleşmesini imzalamış olduk. Özçelik-İş’in tökezlemesini bekleyenlerin, bizlerin başarısız olmasını umanların, akıl yoksunu kaostan beslenenlerin İSDEMİR’de son 33 yılın en başarılı toplu iş sözleşmesini imzalayarak, maalesef onların üzülmelerine sebep olduk. Üyelerimizin sevindiği, mutlu olduğu ortamda, kimin üzüldüğü de bizim umurumuzda değil.

Bizim bir derdimiz var. O da mağdur ve mazlumların derdine çare olmaktır. Elbette sendika olarak, Konfederasyon olarak, her sorunu çözeceğiz, her derdi ortadan kaldıracağız diye olağanüstü bir gücümüz yok, ama karınca misali dertlerin çözümü için öncülük yapacağız. Elimizden gelen desteği sağlayacağız. Bütün sorunları çözebilecek gibi mücadele edeceğiz. Bu bölgeyi, bu bölge insanının derdini, çilesini her zaman gündemde tutup çözüm yolları aramaya devam edeceğiz.

Yaptıklarımızın hepsine, artık dünde kaldı diye bakıyoruz. Bugün,  depremzedeler ve üyelerimiz için yeni ne yapabiliriz düşüncesiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Allah’ın izniyle bu bölgede büyümüş sendikamız, yine bu bölgede yeni ufuklara açılacak ve güçlenecektir. Bu bölgede yine güzel işler yapmaya devam edeceğiz. Bu bölgenin ve üyelerimizin yaralarını hep birlikte saracağız. Bölgeyi yeniden hep birlikte ayağa kaldıracağız.

Son olarak, 1 yıl önceki yaptığımız 15. Olağan Genel Kurulumuz öncesinde başlayan şahsıma ve sendikama yönelik, operasyonların içerisine katılan, yalan ve iftira içerikli suçlamalar geçtiğimiz günlerde Yüce Türk adaleti tarafından çürütülmüştür. Bugüne kadar sahte hesaplardan ucuz kabadayılık yaparak, yalan, yanlış haberler yapanlar yargıda nasıl cezalandırıldıysa, bu olayda da adı geçen müfteriler yüce Türk adaleti önünde hesap vereceklerdir.

Bu bölgede başta İSDEMİR olmak üzere yetkili olduğumuz bütün işyerlerinde yöneticilerimizi, teşkilatımızı hedef seçenler, işyerlerinde iş barışını bozma gayretinde olanlar, işletmelere zarar vermeye kalkışanlar, bundan böyle bizden dost eli beklemesinler, bu tür çalışmalara heves edenlere karşı tavrımız ve yaptırımımız hukuk önünde çok sert olacaktır. Bu da böyle biline…” şeklinde açıklamalarda bulundu.