CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan Aday Adayı Özgür Özel; Hatay’dan Ankara’ya tutuklu milletvekili Can Atalay için başlattıkları “Özgürlük Yürüyüşü”ne yedinci gününde devam eden Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş ve partililere Adana Ceyhan’da destek verdi. Özel, “Can Atalay, bütün milletvekillerinin oyu ile İnsan Hakları Komisyonu’na seçildi. Yani, Meclis adına cezaevlerinde bir sorun varsa, o sorunu inceleyecek olan ve hiçbir cezaevi kapısının kapalı kalamayacağı komisyonun asil üyesi Can Atalay. Ama kendi üzerindeki kapı kilitli tutuluyor. Can Atalay’ın Türkiye’de 300’ün üzerinde cezaevinde açtıramayacağı kapı yok; Anayasa’ya göre, kanuna göre… Ama üzerindeki kapıyı kilitli tutuyorlar” dedi.
Erkan Baş, burada şunları söyledi:
“Başladığımızdan beri bu yürüyüşün; Can Atalay’ın özgürlüğü şahsında, Gezi Davası’ndaki hukuksuzluklar şahsında Türkiye’de özgürlük için mücadele eden herkesin yürüyüşü olduğunu ısrarla söyledik. Bu yürüyüşün; hepimizin ortak yürüyüşü, bu ülkeyi eşit, özgür bir ülke haline getirene kadar ortak bir yürüyüş olarak devam edeceğini ifade etmiştik. Bu desteklerle bize güç veren, ortak mücadelemizi büyüten arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.”
Özgür Özel ise şu değerlendirmeleri yaptı:
“Bugün Can Atalay için Özgürlük Yürüyüşü’nün yedinci gününde, Ceyhan’da; Türkiye İşçi Partisi’nin yürüyüş kortejine katıldık. Sayın Genel Başkan Erkan Baş ile ve milletvekili arkadaşları ile birlikte Meclis’te göstermiş olduğumuz dayanışmayı, bugün bu anlamlı yürüyüşe de gelip, bu katkıyı sunmak istedik. Grubumuzdan 5 milletvekili arkadaşımız, önceki dönemlerden üç milletvekili arkadaşımızla birlikte buradayız. Bütün grubumuzun yüreğinin burada olduğunu ifade etmek isteriz.
Bu yürüyüş elbette, Can Atalay’ın uğradığı büyük haksızlığa, büyük Anayasa ihlaline itiraz için; kamuoyunun dikkatini buraya çekmek için, desteğini sağlamak için yapılan bir yürüyüş. Tabii Can Atalay, Hataylılar tarafından milletvekili seçilen, Meclis’e gitmesine karar verilen birisi. Demokrasi, halkın iradesinin, halkın seçtikleri eliyle ortaya konması ise eğer Hataylılar dedi ki, ‘Biz Can Atalay’ın bizi temsil etmesini istiyoruz. Meclis toplandı. Hepimiz oradaydık. En yaşlımız, oturumu yönetiyordu. Sayın Devlet Bahçeli, en gencimize görevi verdi, tek tek okudu milletvekillerinin isimlerini. En genç Katip üye; Can Atalay diye seslendi. Ama gelen giden yoktu. Çünkü Hataylıların kararına rağmen, Meclis’teki 600 milletvekili adına yapılan çağrıya rağmen birileri Can Atalay’ın üzerinde, demir kapıyı; hukuksuz bir şekilde kilitli bıraktı.
Devam eden günlerde komisyon seçimlerinde, Can Atalay’ı; grubu bulunmayan partilerin payına düşen yerden aday gösterdik ve Can Atalay, bütün milletvekillerinin oyu ile İnsan Hakları Komisyonu’na seçildi. Yani, Meclis adına, hak ihlallerini inceleyen, bunları gündeme getiren; cezaevlerinde bir sorun varsa, o sorunu inceleyecek olan ve dediğinde hiçbir cezaevi kapısının kapalı kalamayacağı komisyonun asil üyesi Can Atalay… Ama kendi üzerindeki kapı kilitli tutuluyor.
Can Atalay’ın Türkiye’de 300’ün üzerinde cezaevinde, açtıramayacağı kapı yok; Anayasa’ya göre, kanuna göre… Ama üzerindeki kapıyı kilitli tutuyorlar.
Bu mesele bir milletvekilinin seçilse de tutuklu kalma sorununu, Türkiye’yi dünyaya rezil eden bu sorunu barındırmanın yanında; asla şunu gölgelememelidir. Gezi, bir bütün olarak masumdur, barışçıldır; hepimizin onurudur, gururudur, hepimizin ortak tarihidir. Gezi’deki bütün tutukluluklar kanunsuz ve hukuksuzdur. Son verilen, karar onanması; Anayasa’ya aykırıdır. Can Atalay milletvekili olduğu için çıkmalıdır, ama Gezi tutuklularının tamamı bu hukuksuzluk sona ererek, bir an önce çıkmalıdır.
Buradan Gezi’yi selamlıyoruz. Gezi tutuklularını, hükümlülerini selamlıyoruz. Onlarla dayanışma duygularımızı dile getiriyoruz. Türkiye İşçi Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Erkan Baş’ın şahsında, tüm üyeleriyle, tüm seçmenleri ile dayanışma duygularımızı ifade ediyoruz. Yolları açık olsun, bizim gönlümüz, yüreğimiz, bedenlerimiz onlarla birliktedir.”
