Pazar, Kasım 24, 2024
No menu items!
Ana Sayfa Blog Sayfa 1626

Vekil Şahin, Reyhanlı’daki cinsel istismar iddiasını Meclis gündemine taşıdı!

0

 

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) üyesi Suzan Şahin, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde bulunan bir ortaokulda 2018 yılında beden öğretmenliği ve aynı zamanda müdür yardımcılığı görevi yapan bir öğretmenin, olayın geçtiği zamanda 8. sınıfta okuyan 13 yaşındaki öğrencisine birçok kez cinsel istismarda bulunduğu iddiaları üzerine konuyu meclis gündemine taşıdı.

Öğrencisine attığı mesajlar sonucunda ortaya çıktığı belirtilen olayda mağdurun ailesi sanık hakkında şikayetçi olmuş ve cinsel istismar davası açılmıştı. Olayda ismi geçen öğretmen hakkında başlatılan soruşturma tamamlanmadan bir süre görevden uzaklaştırılmış, ancak soruşturma tamamlanmadan aynı okulda görevine iade edilmesi tepkilere yol açmıştı. Mağduru ve ailesini psikolojik olarak yaralayan olayın üstüne sanığın aynı okulda görevine devam etmesi, olayın üzerinden geçen iki yılda iddianamenin geç hazırlanması, sadece bir duruşma yapılması ve sanığın tutuksuz yargılanmasının mağduru ikinci kez örseleyen bir duruma düşürdüğünü söyleyen Şahin, ‘‘İddiaya göre olay, 2018 yılında Reyhanlı’da bir ortaokulda yaşanmış, mağdur sanık tarafından önce sözlü daha sonra fiziksel istismara maruz bırakılmıştır. Mağdurun avukatının aktardığı bilgilere göre sanığın mağduru “çok güzel gülüyorsun, çok tatlısın” gibi sözlerle önce sözlü olarak istismar ettiği, daha sonra eylemlerini fiziksel istismara kadar vardıran eylemleri olduğu ifade edilmektedir. Sanığın mağdurun sürekli okulda olduğu bir vakitte, soyunma odasını temizlemesini söylediği, mağdurun soyunma odasını temizlerken sanığın soyunma odasına girip mağduru dudağından öptüğü ve farklı yerlerine dokunmak istediği, başka bir olayda mağduru kendisine ait olan bir odaya kilitleyerek istismar ettiği, ayrıca farklı bir zamanda sanığın mağduru okulun karşısında bulunan amcasına ait evine çalışma bahanesiyle götürdüğü, evde daha da ileri giderek istismarı daha ileriye taşımaya çalıştığı belirtilmektedir. Sanığın defalarca başka öğretmenlerin dersinden dışarı çıkardığı, bu durumun öğretmenlerde rahatsızlık oluşturduğu, sanığın mağdurun annesi, yengesi ve kuzeni ile yaptığı görüşmelerde mağduru amcasına ait eve götürdüğünü itiraf ettiği ve bu durumun da tanık beyanlarıyla kayda geçirildiği de belirtilmektedir’’ dedi.

Ailenin şikayetiyle açılan davada yargılama Reyhanlı’da Ağır Ceza Mahkemesi olmaması nedeniyle Kırıkhan Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmekte olup, dava sürecine ilişkin olarak olayın üstünden iki sene geçmesine rağmen iddianamenin bir yılı aşkın bir süre sonra hazırlandığı, iki yıl sonra sadece bir duruşma yapıldığı ve sanığın tutuksuz olarak yargılandığını belirten CHP’li Şahin açıklamasını şöyle sürdürdü:

‘‘Söz konusu mide bulandırıcı eyleme ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen idari tahkikat bulunduğu, tahkikatta müfettişlerin olayın gerçekleştiğine dair kanaat oluşturdukları ve sanığın kamu görevinden alınması yönünde bir rapor düzenlemelerine rağmen İl Yüksek Disiplin Kurulu tarafından sanığın kamu görevinden alınması yerine sadece meslekte bir yıl kademe ilerleme cezasına hükmolunduğu, Milli Eğitim Bakanlığının “bu eylem gerçekleşti” demesine rağmen sanığa verilebilecek en hafifi ceza ile olayın geçiştirildiği, hatta sanığın aynı okulda göreve başlatılmasıyla ödüllendirilmesi kabul edilemez. Konuya ilişkin yürütülen yargılama sürecinde de yetkili mahkemenin olayda geçen mağdurun hem kadın hem de çocuk olması nedeniyle 6284 sayılı yasayı dikkate alması gerekirken yasayı uygulamadığı, ayrıca sanığın Ceza Muhakeme Kanunu Madde 100 ve devamında sayılan cinsel istismar eylemini gerçekleştirdiği iddiasıyla tutuklu olarak yargılanması gerekirken tutuksuz olarak yargılanmasına karar vermesi ise tam bir hukuk skandalıdır. Hem yargılamanın geldiği aşama hem sanığın hala tutuksuz olması hem de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sanığın aynı okula iade edilmesi, yaşadığı olay neticesinde zaten psikolojik olarak perişan olan yavrumuzu ve ailesini ikincil bir travmayla baş başa bırakmıştır.  Bu durum aynı zamanda sanığın aynı eylemi başka öğrencilere karşı gerçekleştirmesini kuvvetle muhtemel kılmakta ve öğrenciler açısından da açık bir tehdit oluşturmaktadır. Bu suçu işleyen en ağır cezayı almadan, emsal olmadan ve daha sıkı denetimler yapılmadan bu iğrençlikler son bulmayacak. Bu tür sapkınlıkların ödül verilircesine cezasız bırakılması Türkiye’nin alnına kar bir leke olarak geçer. Ceza verilmeyen, verilse bile olayın üstü kapatılarak tacizci öğretmenin tekrar göreve başlatılması bu tarz taciz, tecavüz eylemlerini meşrulaştırıyor. AKP hükümeti siyasi konularda olmayan suçtan ceza yaratırken bariz sapkınlık barındıran ve kanıtlanan bu tarz taciz ve istismar konularında harekete geçmiyor. Kadına ve çocuklara yönelik şiddet ve istismar konularında CHP olarak bizler asla bu konuların peşini bırakmayacağız. Kadına ve çocuklara yönelik şiddet ve istismar siyasidir. Sorumlusu da AKP hükümetidir.’’

CHP Hatay Milletvekili ve KEFEK Üyesi Suzan Şahin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanından şu soruların cevabını istedi;

  1. Söz konusu cinsel istismar olayına ilişkin olarak bugüne kadar neler yapılmıştır? Yürütülen soruşturmaya Bakanlığınız müdahil olacak mıdır?
  2. Cinsel istismar olayına ilişkin iddialar tanık beyanlarıyla
  3. Söz konusu kişi hakkında daha önce çocuğa yönelik cinsel istismar suçundan başlatılmış bir soruşturma var mıdır?
  4. Cinsel istismarın yaşandığı okulda başka çocukların da istismara maruz kalıp kalmadığı yönünde bir araştırma yapılmış mıdır?
  5. Cinsel istismar olayına ilişkin soruşturma devam ederken tanık beyanları ve Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri tarafından sanık hakkında olayın işlendiğine dair kanaat oluşmuş ve bu konuda rapor hazırlanmış olmasına rağmen sanık neden aynı okulda öğretmenlik görevine iade edilmiştir? Sanığın ödüllendirilircesine yeniden görevine iade edilmesiyle ilgili bir soruşturma başlatılmış mıdır? Sanığın en azından dava süreci tamamlanana kadar görevinde alınması söz konusu mudur?
  6. Sanığın tekrar aynı okulda görevine iade edilmesi benzer eylemi başka öğrencilerine de gerçekleştirme ihtimali açısından risk oluşturmuyor mu?
  7. Çocukları koruyup kollama yükümlülüğü olan bir yetişkinin, hele de bir öğretmenin yargılama süreci tamamlanmadan görevine iade edilmesi sizce doğru mudur?
  8. Çocuğun maruz kaldığı cinsel istismara ilişkin olarak ikinci kez örselenmemesi için bu eyleme ilişkin yürütülen soruşturma önlem alınacak mıdır?
  9. Ceza Muhakeme Kanunu cinsel istismar suçunu tutuklama gerekçesi olarak ifade ederken sanık neden tutuksuz yargılanmaktadır? Sanık tutuklanacak mıdır?
  10. Dava sürecinde 6284 sayılı yasa hükümleri neden dikkate alınmamakta?
  11. Türkiye’nin taraf olduğu çocukların cinsel istismarını önleme ve mücadele amacı taşıyan Lanzarote Sözleşmesi neden dikkate alınmıyor?
  12. Bakanlığınızın çocuğa yönelik cinsel istismar vakalarını engelleyecek düzenlemeler yapılması ve etkin mücadele yürütülmesi konusunda hayata geçirmeyi düşündüğü çalışmalar nelerdir? Bu konuda bütünlüklü politikalar ne zaman hayata geçirilecektir?

 

Başkan Yavuz Torunu Alp İle Birlikte Sokak Hayvanlarını Besledi

0

 

Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan YAVUZ hafta sonu itibariyle torunu Alp ile birlikte Sokak Hayvanlarını besledi.

 

Pandemi sürecinin Türkiye’de başlaması ile birlikte sokak hayvanlarına da ayrı bir hassasiyet gösteren Başkan YAVUZ, Belediye Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğüne özel talimat vererek ilçenin 15 noktasına besleme kabı konulmasını sağladı.

Haftanın belirli günlerinde Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ekipleri ve ilçede bulunan gönüllülerinde katılımı ile sokak hayvanlarına rutin olarak yem verme çalışmaları sürdürülüyor.

Besleme çalışmalarının geneline bizzat kendisi de katılan Başkan YAVUZ, geçtiğimiz hafta sonu itibariyle torunu Alp ile birlikte sokak hayvanlarını besledi.

Başkan YAVUZ torunu Alp ile birlikte ayrıca çilek hasadına da katılım sağladı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Başkan YAVUZ; “ Her zaman söylediğim gibi Doğal yaşam ortamlarımızın vazgeçilmez unsurlarıdır. Onlarında korunmaya kollanmaya ihtiyacı vardır. Belediye olarak bu konuda büyük bir hassasiyetle bakım ve besleme çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bu hafta sonu itibariyle torunum Alp ile birlikte sokak hayvanlarını besleme çalışmalarına katılmamızda ki en büyük amaç ise çocuklarımıza hayvan sevgisini aşılamak ve sokak hayvanlarına nasıl sahip çıkılması gerektiğini öğretebilmektir. Çünkü Atalarımızın söylediği gibi; “Ağaç Yaşken Eğilir.”

Bu vesile ile bütün hemşerilerimizin de çocuklarımıza hayvan sevgisini küçük yaşlarda aşılamalarını tavsiye ediyorum.” Dedi.  

Vekil Tokdemir Sordu: işyerlerini kapatmak zorunda kalan esnaflar için zarar tazmini noktasında bir önlem paketi oluşturma çalışması bulunmakta mıdır?

0
Kredi Borcu Olan Öğrencilerin Mağduriyeti TBMM Gündeminde

 

 

 

Hatay Milletvekili   İsmet TOKDEMİR Ticaret Bakanı Ruhsar PEKCAN tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği bir soru önergesini TBMM Başkanlığına vererek Hatay’da kapanan esnafları gündeme taşıdı

Vekil Tokdemir’in soru önergesi şöyle:

 

 

Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyon verilerine göre 2020 yılı itibarıyla 99 bin 588 dolayında esnafın ekonomik kriz sebebiyle iş yerlerini kapatmak zorunda kaldığı, söz konusu rakamın mevcut pandemi ile beraber 2021 yılı mayıs itibarıyla 110 bini aşacağı öngörülmektedir. Dolayısıyla hem mevcut ekonomik krizin derinleşmesi hem de sonrasında ortaya çıkan pandemi sebebiyle mücbir sağlık önlemleri gerekçesiyle kepenk indiren esnafların ekonomik ve sosyal anlamda desteklenmesi elzem bir hale gelmektedir.

Bu bağlamda;

  • Hatay ve ilçelerinde 2020 yılından bu yana kapanan esnaf sayısı kaçtır? Söz konusu kapanma durumlarının gerekçeleri nelerdir?
  • 1 Ocak 2020 tarihi itibarıyla işyerlerini kapatmak zorunda kalan esnafalar için zarar tazmini noktasında bir önlem paketi oluşturma çalışması bulunmakta mıdır?
  • Esnaf ve sanatkârların kira, SGK pirim ödemeleri ve vergi borçlarına yönelik bir destek paketi hazırlığı var mıdır?
  • Esnaflara sağlanan Hazine destekli kredilerin yeterli olmadığı ve her nev’i esnafı kapsamadığı bilinmektedir. Bu kapsamda destek kapsamının genişletilmesi yönünde bir çalışmanız var mıdır?

 

İTSO Başkanı Yılmaz’dan İskenderun Teknik Üniversitesi’ne Ziyaret

0

 

 

 

İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci’ye nezaket ziyaretinde bulundu.

İskenderun Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci tarafından karşılanan İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Levent Hakkı Yılmaz ve İTSO Eğitim ve Kalkınma Vakıf Başkanı Doğan Erten’e üniversitenin projeleri ve çalışmaları ile ilgili bilgiler verildi. Ziyarette İSTE Rektörü Depci, kurulduğu günden bu yana her zaman İskenderun Teknik Üniversitesi’ne destek olan İTSO yönetimine teşekkürlerini iletti.

İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası olarak İskenderun Teknik Üniversite ile birçok projeye birlikte imza attıklarını belirten İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz ise, “Bölgemizin ekonomik, sosyal,  sanayi, ticari ve kültürel yönden gelişmesi için çalışıyoruz. Bölgemiz için önemi her geçen yıl daha da artan İSTE’nin bundan önce olduğu gibi bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğiz” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

Diyetisyen Manolya Nur Üşür; “beslenme alışkanlığı “projesini Peri Maya Özel Kreş’teki miniklerle gerçekleştirdi.

0

 

 

İskenderun’daki tüm kreşlerde, “Beslenme Alışkanlığı” konusunda hazırladığı projeyi hayata geçiren Diyetisyen Manolya Nur Üşür; ilk uygulamayı Peri Maya Özel Kreş’teki miniklerle gerçekleştirdi.

Kreş sahibi Müzeyyen Saklar Aydınlı ve görevli eğitmenler eşliğinde minik öğrencilerle bir araya gelen Diyetisyen Manoyla Nur Üşür,” Sağlıklı Beslenelim, Sağlıklı Kalalım” adını verdiği anlamlı çalışmasını neşeli bir ortamda, tamamladı.

Sağlıklı Beslenmenin insan hayatında çok önemli olduğunu ve ilerleyen yaşlarda sağlıklı bir yaşam sürmenin ilk adımı olduğunu ifade eden Diyetisyen ve Beslenme uzmanı Manolya Nur Üşür,” Sağlıklı beslenmek bir alışkanlıktır ve diğer tüm alışkanlıklar gibi çocuk yaşlarda edinilmesi gerekmektedir” dedi.

“Minik Elerlerle Sevgi Kurabiyeleri” yaptık diyerek projesi hakkında bilgi veren Diyetisyen Üşür “Aylık, haftalık ve günlük menüleri çocuklara uygun bir şekilde hazırlıyorum. Sağlıklı tariflerimizi minik yavrularımızla birlikte onların seveceği şekilde,  etkinlikler eşliğinde birlikte yapıyor ve öğretiyorum. Bu hizmeti almak ve projemden yararlanmak isteyen tüm kurumlarla işbirliği yapabiliriz. Bu konuda sosyal medya hesabım üzerinden ulaşarak yapacağımız çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulunabiliriz. Bu ortamı sağlayan Müzeyyen Saklar Aydınlı ve ekibine teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Yapılan çalışmanın çok verimli olduğunu ve böyle projelerin desteklenmesi gerektiğini ifade eden kreş sahibi Müzeyyen Saklar Aydınlı “ Minik öğrencilerimiz farklı ve güzel bir projede yer aldılar. Beslenmenin sağlık için önemini kavradılar. Sevgi Kurabiyeleri yaparak üretmenin tadına vardılar. Bu tür etkinliklerin çocuklarımızın gelecekteki yaşamında önemi büyüktür. Diyetisyenimize katkılarından dolayı bizde teşekkür ediyoruz” şeklinde duygularını ifade etti.

 

İskenderun Fk Çengelköy Fk Maçına Hazırlanıyor

0

3.Lig 2. Grubunda mücadele eden İskenderun Futbol Kulübü, Çarşamba günü saat 13.00 da İskenderun 5 Temmuz stadında  oynayacağı Çengelköy Futbol Kulübü maçı hazırlıklarını Teknik Direktör Yusuf Tokaç nezaretinde sürdürüyor.

Karşılaşmayı Serkan Pınar, Onur Tanrıverdi ile Harun Günaydın hakem üçlüsü yönetecek. Bu karşılaşma öncesi İskenderun Futbol Kulübü’nün 24, Çengelköy Futbol Kulübü’nün de 21 puanı bulunuyor.

Ev sahibi Turuncu Mavili Ekipte Sarı Kart cezalısı Uğur Uğur takım kadrosunda yer almazken, sakat futbolcu ise bulunmuyor.

Yakalanan DEAŞ mensubu Yeni Zelanda uyruklu kadın terörist adliyeye sevk edildi

0

HATAY (AA) – Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yollarla girmeye çalışırken yakalanan ve mavi bültenle arandığı belirlenen Yeni Zelanda uyruklu DEAŞ mensubu terörist kadın, adliyeye sevk edildi.

Hatay‘ın Reyhanlı ilçesi sınırından Türkiye’ye yasa dışı yollarla girmeye çalışırken hudut birliklerince yakalanan ve mavi bültenle arandığı belirlenen DEAŞ terör örgütü mensubu 26 yaşındaki kadının, emniyetteki işlemleri tamamlandı.

Yeni Zelanda uyruklu S.A, güvenlik tedbirleri altında Hatay Adliyesi’ne sevk edildi.

DEAŞ’li kadının adliyeye sevki sırasında yanında 2 çocuğunun da olduğu görüldü

Milli Savunma Bakanlığı: Hatay’da mavi bültenle aranan DEAŞ’lı bir terörist yakalandı

0
Milli Savunma Bakanlığı Hatay’da sınırı yasadışı yollarla geçmeye çalışan Zelanda uyruklu 3 kişinin yakalandığını açıkladı.
Bakanlık ayrıca yakalananlar arasında yer alan bir kadının mavi bültenle aranan IŞİD üyesi bir terörist olduğunun tespit edildiğini belirtti.
Milli Savunma Bakanlığı, yasa dışı yollarla Suriye’den Türkiye’ye girmeye çalışan Yeni Zelanda uyruklu 3 kişinin, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki hudut personelleri tarafından yakalandığını açıkladı.
Yakalanan 3 kişi arasında yer alan bir kadının IŞİD üyesi bir terörist olduğu belirtilen açıklamada; “Yakalananlar arasında yer alan 26 yaşındaki S.A. isimli kadının mavi bültenle aranan DEAŞ’lı bir terörist olduğu belirlendi” denildi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş: “EXPO 2021’in ertelenmesini avantaja çevireceğiz”

0

 

 

 

HATAY (AA) – – Hatay’da 23 Nisan-29 Ekim döneminde düzenlenmesi planlanan ancak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle 10 Aralık 2021-30 Mayıs 2022’ye ertelenen EXPO 2021’e daha profesyonel hazırlanılması için çalışmalar sürüyor.

 

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 1 yıldır tüm dünyanın salgınla uğraştığını söyledi.

Salgın sürecinin devam etmesi üzerine EXPO heyeti ile görüşme yaptıklarını belirten Savaş, bu toplantıda EXPO’nun 10 Aralık’a ertelendiğini hatırlattı.

Savaş, salgın nedeniyle ertelenen süreyi daha iyi hazırlanarak avantaja çevirmeyi planladıklarını kaydetti.

EXPO alanı çalışmalarını hızla sürdürdüklerini ifade eden Savaş, buralarda inşaat çalışmalarının mart sonuna kadar biteceğini, ardından peyzaja başlayacaklarını söyledi.

“EXPO’ya da daha profesyonel başlayacağız

EXPO’ya çok iyi hazırlandıklarını aktaran Savaş, şöyle devam etti:

“Fiziki hazırlıkları bitirdikten sonra bu alanlarda festivaller yaparak, EXPO’ya daha iyi hazırlanacağız. Öncesinde yapma imkanı bulabileceğimiz etkinliklerde varsa eksiklerimizi görüp, EXPO’ya kadar tamamlayacağız. Bu sayede, EXPO’ya da daha profesyonel başlayacağız. Salgın devam ederken biz bu EXPO’yu zoraki yapsaydık, insanlar salgın korkusu nedeniyle buraya gelemeyeceklerdi. İnşallah aşı ile birlikte de insanlar rahat rahat seyahat ederek gelip burada stant açabilecek. Çok daha sağlıklı bir ortamda EXPO geçireceğiz.”

Savaş, EXPO’nun kentin tanıtımının yanı sıra turizm ve ticaretine önemli katkı sağlayacağını vurguladı.

EXPO için yapılan alanların daha sonraki süreçte de kullanılmaya devam edileceğini belirten Savaş, “Hatay var oldukça eğitim, turizm, eğlence, kültürel faaliyet gibi alanlarda hizmet vermeye devam edecek. Bunların ötesinde bizim bir gastronomimiz var. Burada lezzetlerimizi de sunacağız, dünya mutfağını da sunacağız. Yine çok önemli bir konu da var. Hatay üretiyor ancak markalaşma ve kurumsallaşma ile yurt içi ve dışı satışlarda istediğimiz verimi alamıyoruz. İşte bu EXPO alanlarında, hem sergileme hem de satış şansımız olacak. Ayrıca bunların kooperatifleşmesi, birleşmesi, güçlü hale gelmesi için çaba sarf edeceğiz.” diye konuştu.

 

HAMOK MHP Milletvekili Lütfü kaşıkçı’nın kendilerini hedef alan açıklamalarına yanıt verdi.

0
Hatay akademik meslek odaları koordinasyon kurulu bir açıklama ile MHP Milletvekili Lütfü kaşıkçı’nın kendilerini hedef alan açıklamalarına yanıt verdi.
HAMOK dönem sözcüsü Cem Hüzmeli imzalı açıklama şöyle.
“Birkaç gündür farklı mecralarda Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulumuzu hedef alan ve kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılanan amacı ve dayanağı belli olmayan açıklamalarda bulunan Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı’nın söylemlerine yönelik karşı bir açıklama zorunluluğu doğmuştur.
HAMOK kurulduğu 1993 yılından bu güne kadar, başta ülkenin ve özelde ilimizin sorunlarını çözüm öneriyle birlikte gündeme taşımayı, halkın ve kamunun çıkarlarını savunmayı kendine ilke edinmiştir. HAMOK bugüne kadar çok önemli görevler üstlenmiş, bizleri ve toplumu ilgilendiren birçok konuda çalışmalar, görüşmeler ve basın açıklamaları yapmıştır.
Ülkemiz çok zor bir dönemden geçiyor. Covit-19 Pandemisinin etkisi altında yaşanan bu günlerde, siyasette, ekonomide, sokaklarda ve toplumsal yaşamın her alanında gerilim ve kriz giderek tırmanıyor. Onun için böylesine bir ortamda başta siyasetçiler olmak üzere tüm kesimler söylemlerine çok dikkat etmek zorundadır.
Prim yapmak, HAMOK’u siyasi polemiklere sokarak itibar kaybı yaratma odaklı kurumlarımızı karalamak üzerimizden siyaset yapmak kabul edilebilir değildir.
Sayın Valimizin Başkanlığında AFET konusunda düzenlenen toplantıya BŞB Başkanlığının göndermiş olduğu temsilciye yönelik tepkisini dile getiren ve buna yönelik HAMOK’un tepki vermesini isteyen ve olayı da Boğaziçi Üniversitesine yönelik basın açıklamamızla ilişkilendiren Sayın Lütfi Kaşıkçı’nın bu karmaşık ve sıra dışı yaklaşımı ile neyi hedeflediği anlaşılabilir değildir.
Şunu lütfen çok açık olarak ortaya koymalısınız, bizlerden bugüne kadar deprem konusunda ne yaptığımızı mı öğrenmek istiyorsunuz? Yoksa Boğaziçi Üniversitesinde demokratik tepkilerini ortaya koyan akademisyenlere ve öğrencilere yapılan baskılara karşı verdiğimiz Dayanışma açıklamamızın gerekçesini mi öğrenmek istiyorsunuz? İlimiz ile ilgili başta deprem konusu olmak üzere Sempozyum, sayısız çalıştaylar, paneller, seminerler ve basın açıklamaları ile İlimizin tüm yöneticileriyle defalarca toplantı yaptığımızı kamuoyu çok iyi bilmektedir. HAMOK olarak meslek örgütlerimizin nezdinde şu ana kadar yaptıklarımız ortadadır.
Boğaziçi Üniversitesi Öğrencilerine destek vermek isteyen, milletvekiline yapılan şiddet olayına verdiğimiz tepki için de, Bizler halkın iradesiyle seçilen milletvekillerine yapılan saldırı ve şiddete her zaman karşıyız, aynı saldırı size de yapılsaydı tepkimiz aynı olurdu.
Sayın Milletvekili,
Hoşgörünüze sığınarak size önerimiz, ülkemizde yapılan siyaset yapma geleneğini değiştirelim. Sorgulamadan, araştırmadan, tarafları dinlemeden yorum yapmamaya çalışalım, yapılan bu tür paylaşımlar başarısızlığı ve halkın nezdinde güvensizliği birlikte getirir.
Demokratik hukuk devletlerinde demokrasilerin gelişmişliği yönetime katılmanın yaygınlığı ve etkinliğiyle paraleldir. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları bu fonksiyon bağlamında anayasal temelde oluşturulmuştur. Meslek kuruluşları anayasal kurallar ve her birinin tabi olduğu yasal düzenlemeler uyarınca mesleki faaliyetlerin toplumsal yarar da gözetilerek yürütülmesi için görev yaparlar. Konuşmanız içerisinde Meslek Odaları olarak nasıl bir faaliyet içerisinde olmamız gerektiği ile ilgili ölçü veren sınır çizen cümleler hoş olmamıştır. Buna bağlı olarak, bizler 30 yıldır sorumluluğumuzun sınırını çok iyi bilen ve kamu yararına olan her türlü çalışmanın yanında olan, halkın sevgisini saygınlığını kazanmış Meslek Odalarının temsilcileriyiz.
Bütün Meslek Odalarının temsilcileri olarak zorunlu bıraktığınız bu açıklamadan sonra kimseyi kırmak gibi bir düşüncemizin olmadığını belirterek bu konu hakkında polemiğe girmemek adına bundan sonra bu konuda karşı bir cevap vermeyeceğimizi , enerjimizi ve zamanımızı asli görevimize ayıracağımızı ifade ediyoruz.
Sonuç olarak; demokratik, hukuka ve insan haklarına saygılı bir ülke yönetimi talebi ile şehrimizin yerel sorunlarına dair eleştiri ve öneriler sunmak nasıl ki HAMOK olarak görevimiz ve sorumluluğumuz ise; bu eleştiri ve önerileri dikkate almak da başta Sn. Milletvekili Lütfi Kaşıkçı olmak üzere bütün milletvekillerinin ödevidir.
Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da toplum yararına yapılacak her türlü çalışmalarda, Valimizle, Milletvekillerimizle, Belediye Başkanlarımızla ve tüm STÖ ile birlikte çalışmaya, tüm birikimlerimizle katkı vermeye hazır olduğumuzu Kamuoyuna saygılarımızla iletiyoruz..HAMOK
(Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu)

Anne Adaylarının Yeni Tercihi “Suda Doğum”

0

 

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nuray Aydın, doğum sancılarının daha az hissedilmesini sağlayan “Suda Doğum” yönteminin, şehir hastaneleri bünyesinde suda doğum ünitelerinin açılmasıyla yaygınlaşmaya başladığını söyledi. Aydın, anne adaylarının yeni tercihlerinden olan yöntemle ilgili önemli bilgiler verdi.

Avrupa ve Amerika’da uzun yıllardır uygulanan suda doğum yöntemine ülkemizde de talep giderek artıyor. Denizli Doğal Doğum Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nuray Aydın, sancıların sıcak suyun etkisiyle daha az hissedilmesi nedeniyle, bu yöntemin tercih sebebi olduğunu söyledi.

Suda doğumun; alternatif bir doğal doğum yöntemi olduğunu kaydeden Dr. Nuray Aydın, bu yöntemde doğumun; özel olarak üretilmiş olan havuzda, özel eğitimli doktor ve ebeler eşliğinde gerçekleştiğini ifade etti.

Uz. Dr. Nuray Aydın Suda Doğum yöntemi ile ilgili şu bilgileri verdi:

Doğum Özel Havuzda Gerçekleşiyor

Suda doğum havuzu genellikle 2 metre genişliğinde ve 70 cm yüksekliğindedir. Havuzda hijyen maksimum seviyede sağlanmıştır. Anne doğum öncesinde alışmak için suya girip çıkabilir. Su, oturan annenin koltuk altı seviyesindedir. Suyun sıcaklığı ise 37 derece yani vücut sıcaklığı kadardır. Doğum esnasında hamilenin eşi ve sağlık personeli havuzun yanında bulunurlar.

Anne suya girince suda vücut ağırlığı hafifler, kan dolaşımı hızlanır. Suyun rahatlatıcı etkisiyle kasılmayı sağlayan ‘oksitosin’ ve doğal morfin diye bilinen ‘endorfin’ salgılanması artar, adrenalin ve stres azalır. Kasılmalar kuvvetlenir, kasılmaların arasında kaslar gevşer, ağrı daha kolay başa çıkılabilir hale gelir, anne rahatlar ve doğum hızlanır. Sıcak suyun etkisiyle bebeğin dünyaya gelişi sırasında oluşabilecek vajina yırtılması riski de azdır.  Anne doğumu havuzda gerçekleştirir ve bebeğini sudan çıkarıp kollarına alır.

Eğer anne isterse, kasılma ve sancı sürecini havuzda geçirdikten sonra doğumun havuz dışında doğum yatağında gerçekleşmesini de tercih edebilmektedir.

Bebek İçin Boğulma Tehlikesi Yok

Bebek amniyon  sıvısından çıkıp suya girdiğinde, hala kordon kanındaki oksijenle beslendiğinden boğulma riski yoktur.  Yuttuğu su bebeğin midesine gider ama artık soluk borusu refleksle kapandığından akciğerlerine gitmez. Sudan çıkarıldığında nefes almaya başlayan bebek, annesini hemen emmeye başlar. Doğum sonrası duygusal iyilik hali daha üst düzeyde olur. Suyun içinde dünyaya gelmesi, yeni doğan bebeğin anneden ayrılma huzursuzluğunu yaşamasını engeller. 9 ay boyunca anne karnında su içinde kalan bebeğin dünyaya adaptasyonu daha kolaydır.

Suda Doğum İçin Kimler Uygun Değildir?

Normal doğuma uygun olmayan anne adayları suda doğum da yapamaz. Daha önceki doğumlarında sezaryen doğum yapmış anneler, bu kez normal doğum yapmak isteseler de suda doğum yapmaları uygun değildir.

Anne Adaylarına Doğum Öncesi Hazırlık  Eğitimi

Suda doğum yapması kararlaştırılan anne adaylarına, doğum öncesi suda doğum eğitimi verilmesi gerekir. Bu eğitimlerde annenin nasıl nefes alıp vermesi gerektiği, nasıl gevşeyeceği ve doğuma dair tüm bilgiler anlatılır. Bu eğitim annenin doğum sürecini bilinçli ve sağlıklı bir şekilde geçirmesini sağlar.

Biz doğum eğitimini sadece suda doğum yapacak olan hamilelerimize değil, tüm anne adaylarımıza öneriyoruz. Uzman doktor ve uzman ebe eşliğinde Denizli Doğal Doğum Merkezi bünyesinde bu eğitimlerimizi gerçekleştiriyoruz.

Hatay kırsalında yüz yüze eğitime başlandı.

0

Hatay’da kırsaldaki 641 okulda 85 bin 35 öğrenciyle yüz yüze eğitime başlandı.

Ateş ölçümlerinin ardından okullara alınan öğrencilere, sosyal mesafe, maske ve temizlik kurallarına uymaları konusunda uyarılar yapıldı.

Öğrenciler, bayrak töreninin ardından sınıflarına girdi.

MEHMET ALİ AKYÜZ ve NİHAT ASLANYÜREK Hikâyeleriyle anıldı

0

Kültür Kentleri Birliği Hatay İl Temsilciliğince covid-19 kısıtlamaları nedeniyle zoom uygulaması üzerinden Dünya Öykü Günü etkinliği gerçekleştirildi.

14 Şubat 2021 tarihinde saat 12.00’da iki oturumla gerçekleşen etkinlikte; İzmir’den Kültür Kentleri Birliği Genel Başkanı yazar Hakkı Gümüştaş, Kocaeli’den gazeteci-yazar-şair Ruhan Odabaş, Ankara’dan Zehra Demirtaş, Mersin’den Selma Sayar, Adana’dan Dr. Mürşit Enis Akyüz ve İstanbul’dan Prof. Dr. Semir Aslanyürek ve Ümit Güzel katılım sağladı. Hatay’dan; Kültür Kentleri Birliği Hatay İl Temsilcisi Nebih Nafile, Ömer Bayraktar, Dr. Muhsin Boz, Melek Aslanyürek Akbal, Şehrazat Aslanyürek Zorlu, Mahmut Çetin Zorba, Neslihan Kanuncu Seçkin, Nadya Çapar, Sedat Doğan, Edip Nurlu, Sevim Yunus Habip, gazeteci-yazar Serpil Korkmaz, Sebahat Aslanyürek ve Onur Aslanyürek hikayeleriyle, şiirleriyle Mehmet Ali Akyüz ve Nihat Aslanyürek’i sevgiyle andılar. Merih Nafile ve Uğur Mert Yeniocak müzikte konuklara güzel dakikalar yaşattı.

DÜNYA ÖYKÜ GÜNÜ

Moderatörlüğünü Orhan Yenioacak’ın yaptığı etkinliğin giriş bölümünde; “14 Şubat Dünya Öykü Günü’nüz kutlu olsun! Geçtiğimiz yıl Dünya Öykü Günü’nü büyük bir coşku ile kutlamıştık. Bu yıl ise günümüz buruk geçiyor. “Yürekler Dile Geldi” ortak kitabımızın yazarlarından, dostlarımız Mehmet Ali Akyüz ve Nihat Aslanyürek’i maalesef kaybettik. Fiziksel olarak aramızda olmasalar da yazdıklarıyla, anılarıyla, duruşlarıyla onları anmaya devam edeceğiz. Bugün dostlarımızı anarken biliyoruz ki tüm evren aynı enerjiden oluşuyor ve enerjimiz evrene yayılıp onların enerjileri ile bir olacaktır. Yıldızlar yoldaşları olsun.” dedi.

Kültür Kentleri Birliği Hatay İl Temsilcisi Nebih Nafile; Sevgili Mehmet Ali Akyüz ve Nihat Aslanyürek… İkisi birbirini çok ama çok severdi. Bir gün arayla aramızdan sonsuzluğa ayrıldılar. Kim bilir, belki de şimdi yürek yüreğe vermiş bizleri dinliyorlardır. Bin selam olsun onlara. Keşke, memleketimizin her köşesinde, her saatte gerçekleşecek çeşitli etkinliklerle yürekler bahara dönüşse. Sözlerimi, bu hafta sizleri söyleşisiyle buluşturacağım kıymetli Fikret Deniz ağabeyimin bir sözüyle bitiriyorum. “Birlikte bir olmaya, beraber olmaya devam edeceğiz.”  

Kültür Kentleri Birliği Genel Başkanı Hakkı Gümüştaş, katılım sağlayan tüm konukların öykü gününü kutlarken, öykünün tarihçesi ve yapısı ile ilgili paylaşımlarda bulundu.

Gazeteci yazar-şair Ruhan Odabaş; “Tüm dostlara selamlar, sevgiler, saygılar; Benim kuralımda, “keşke tanımasaydım” dediğim insanlar da var. O insanlar bende olsa da olur olmasa da türünden insanlardır. Yakın zamanda yitirdiğimiz ve kendilerini tanımaktan onur duyduğum Mehmet Ali Akyüz ve Nihat Aslanyürek “iyi ki tanımışım” dediğim insanlardandır, evet iyi ki tanımışım kendilerini. Sevgili dostum Nebih Nafile’ye borçluyum bu güzel insanları tanımayı. Yöre olarak birbirimizden uzak insanlar gibi görünürüz; ben Karadenizli, Artvinliyim, sizler Antakyalı. Ne ki, benzeyen, örtüşen çok yanımız var. Antakya’ya her gidişimde yeni ve iyi insanlar tanıdım diyebilirim. Antakya’da tanıdıklarımdan kötü olanını görmedim zaten. Mehmet Ali Akyüz ve Nihat Aslanyürek dostlarımız için de düzenlediğiniz bu anma için sizleri, emeklerinizi kutluyorum. Anıları önünde saygı ile eğiliyorum.” dedi.

PROF. DR. SEMİR ASLANYÜREK

SSCB Devlet Sinema Enstitüsü, Film Yönetmenliği Fakültesi’nde yedi yıl eğitim (lisans ve yüksek lisans) alan Senarist Yönetmen Prof. Dr. Semir Aslanyürek etkinlikte duygularını şu şekilde ifade etti; “Herkese Merhaba, Öncelikle hepinizin Öykü Gününü kutluyorum. Ayrıca bu vesileyle sevgili ağabeyim Nihat ve kuzenim Mehmet Ali için bir anma düzenlenmesi beni derinden etkiledi.

Bir gün arayla iki ağabeyimi birden kaybetmiş olmamın şokunu henüz üzerimden atamadığımı belirtmek isterim. Şu an ruhumun üçte ikisi onlarla göçmüş durumda… İkisi de çok erken gittiler, çok! Çok önemli projeleri vardı son zamanlarda konuştuğumuz. Ayrıca “Antakya’nın Görsel Tarihi” adlı projemi gerçekleştirebilmem için ikisine de çok ihtiyacım vardı. Ne var ki ikisini de çok erken kaybettik. Bundan sonra ikisi de yüreğimizde yaşayacaklar… Bu anma etkinliğini düzenleyen arkadaşlara ve özellikle Nebih Nafile kardeşime teşekkür eder, herkese saygılarımı sunarım…

AKYÜZ VE ASLANYÜREK’İN ÇOCUKLARINDAN DUYGULU ANLAR

Dr. Mürşit Enis Akyüz; Bu güzel etkinliği düzenleyen herkese çok teşekkürler. Bize bu fırsatı verdiğiniz için de teşekkürler. Nebih amca ile konuşurken de zor olacağını söylemiştim. Babamı anmak için bir fırsat olduğu için seve seve kabul ettim. Birazcık oğlu, çocukları gözünden kendinden bahsedebilirim. Çoğu zaman arkadaşlarımızın kıskandığı bir babaydı. Ne kadar şanslı olduğunuzu biliyor musunuz? derdi insanlar. Biz de bilirdik gerçekten ne kadar şanslı olduğumuzu. Normal, standart bir babadan, karakterden farklı, bizimle hep bir arkadaş olmaya çalışan, bir yandan karekter gelişimimizi yaratmaya çalışan bir babaydı. Akşam sohbetlerimiz olurdu hep. Bunu kuzenlerimizle yapardık. Emin olun kuantumdan tutun, neden var olduğumuza, son bilimsel gelişmelere kadar yeri geldiğince karşı karşıya aykırı düşünerek saatlerce tartışırdık. Bir devrimciydi babam. Bu konuda lafta değil. Benim veya herhangi birinin kendi fikirlerine karşı çıkması onu sinirlendirmekten çok, farklı bir şeyi tartıştığı için hoşuna giderdi. Bir Harbiye, Antakya aşığıydı. Hep istiyordu ki ömrünün son dönemini orada yaşıyım. Zaten son dönemde Antakya’da çalışmasının amacı oydu. Orda kalmak, orda bir bağının olmasıydı. Antakya’da yaptığı etkinliklerden gurur duyuyordu. Biz de gurur duyuyorduk. Son dönemde yoğun bakımda yatarken ben izin alamıyordum. Sağlık çalışanı olduğum için rapor aldım. Yanındaydım her gün. Bazen diyorlar, nasıl direnemedi? Aslan gibi direndi. Yoğun bakımda maske varken bile benden kitap istedi. Biz çocukken babam her eve gelişinde dolu dolu kitap alır gelirdi. Bitirirdi onları, bir daha alırdı. Yoğun bakımdayken benden kitap istedi.   O halde, zar zor nefes alırken bile kitap okumaya çalıştı. Espri yapmaya devam ediyordu. Babam bize çok güzel bir miras bıraktı. Kimin hayatından geçtiyse güzel bir iz bırakarak… Bize sorgulamayı öğretti, tartışmayı öğretti. Arkasından hiçbir kötü laf ettirmedi. Teşekkür ediyorum bugün için hepinize.

Melek Aslanyürek Akbal; Böylesine anlamlı ve güzel Dünya Öykü Günü’nde babamın bir öyküsüyle olan anımı paylaşmak isterim. Lise 1. sınıftayım ve Edebiyat dersinde öğretmenim serbest konulu bir kompozisyon yazın, sınav notunuz yerine geçecek dedi. Düşün düşün bişey bulamıyorum. Eyvah dedim gitti, sıfır alacağım! Sonra babamı düşündüm şimdi nasıl üzülürdü dedim. Yazmaya bu kadar aşık bir adamın kızı bir kompozisyon dahi yazamıyor ve birden babamın sana bir öykü anlatacağım, kâğıda sen geçir dediği an geldi aklıma. Kasaca anlatayım, yıllardır bebek sahibi olmak isteyen bir anne babanın hayallerine kavuşmalarının ardından bebeklerini uyutmak için neler yaptığını anlattığı bir hikayeydi. Masallar, ninniler, masaj, sallama dandini dandini eee eee pışş pışş sanki her şey insanoğlunu uyutmak için, sonunda ebedi uyku olduğunu unutarak en büyük çabayı insanı uyutmak için verdiğimizi anlatan ve şimdi uyandıramadığımız bir nesille bir toplumla karşı karşıya kaldığımıza dair. Ben hikâyeyi uyarlayıp kompozisyonu yazdım. 100 almıştım, üstüne de haftaya öğretmenim derste kompozisyonu okuyup beni bol bol alkışlatmıştı. İşte ben, o zaman hikayeleri olan, yazabilen, yazmayı ve anlatmayı seven bir babanın nasıl bir armağan olduğunu onu ebedi uykuya uğurlayana kadar hiç unutmadım. Hep gurur duydum onunla ve güzel öyküleriyle. En büyük miras bu galiba. Babamı ve Mehmet Ali amcamızı arka arkaya kaybetmenin derin hüznünü yaşadığımız bu zamanlarda bu iki güzel sevgi ve öykü insanını böyle özel ve anlamlı bir günde anmamızı sağlayan herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.

Şehrazat Aslanyürek Zorlu; Bu anlamlı günde babamın anısını yaşattığınız için çok teşekkür ederim. Benim babam yazmayı, okumayı, anlatmayı çok seven bir adamdı. En büyük hayali kitap yazmak, öykü yazmak oldu ve 2014’te Cin Kubbesi romanıyla, 2019’da da Yürekler Dile Geldi kitabındaki “Kadın İsterse” isimli öyküsüyle hayali gerçek oldu. Cin Kubbesi romanını uzun emekler sonunda bitirdiğinde mutluluğu tarifsizdi. Kitabında Defne’yi, Harbiye’yi, kendini, bizleri anlattı. Bayramlarımızı, düğünlerimizi, türkülerimizi, ninnilerimizi, oyunlarımızı, unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizi yazdı ve çok da iyi yaptı. Devrimciydi benim babam; yazdıklarıyla, babalık – dostluk anlayışıyla, karşı duruşlarıyla… Biz hep gurur duyduk böyle bir babanın evlatları olmaktan ve duymaya da devam edeceğiz. Saygımız, sevgimiz, özlemimiz sonsuz. Kitabında hayalini kurduğu Cin Kubbesindedir şimdi babam. Kıyamet Savaşında iyilerin yanında saf tutmuştur, çünkü hep iyilerin yanında olmayı seçti o. Ruhu şad olsun.

Dr. Muhsin Boz, Selma Sayar, Sevim Yunus Habip, Onur Aslanyürek, Edip Nurlu öykü örnekleriyle, Ömer Bayraktar, Ruhan Odabaş, Mahmut Çetin Zorba, Neslihan Kanuncu Seçkin, Sedat Doğan şiirleriyle etkinliğe katkı sunarken diğer konuklar duygu ve düşünceleriyle, anılarıyla sevgiyi çoğalttılar.

Rotary Ve Rotaract Kulüpleri İhtiyaç Sahiplerine 3500 Adet Hijyen Paketi Dağıttı

0

 

 

Uluslararası Rotary 2430 Bölge’de bulunan Rotary ve Rotaract kulüpleri tarafından ihtiyaç sahiplerine toplamda 3500 adet hijyen paketi dağıtıldı.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınından korunmak için halen en önemli kuralın sosyal mesafe ve hijyen olduğunu belirten Uluslararası Rotary 2430 Bölge Federasyon Başkanı Dr. Serhan Antalyalı konuya ilişkin yaptığı açıklamada:

“Bilindiği üzere Covid-19 pandemisi sadece ülkemizde değil tüm dünyada etkisini 1 yıldır göstermeye devam etmektedir. Bu süreçte kişilerin kendilerini koruyabilmeleri için maske takmaları, sosyal mesafelerini korumaları ve hijyen kurallarına uymaları her zamankinden daha önemli hale gelmektedir.

Pandemi süreci sadece sağlığımızı değil, aynı zamanda ekonomimizi de bozmakta, gelir düzeyi düşen insanların da maske, dezenfektan gibi koruyucu malzemeleri satın alabilmeleri git gide zorlaşmaktadır. Bu nedenle, Uluslararası Rotary 2430 Bölge’de bulunan Rotary ve Rotaract kulüpleri ihtiyaç sahibi insanlara 3500 adet hijyen paketi dağıttılar. Emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı

Hatay’da Turizm Ormanı Kuruyoruz, Hedef 100 Bin Ağaç!

0

 

Türkiye’nin önde gelen 17 turizm sivil toplum kuruluşu el ele vererek “Hatay Turizm Ormanı” Projesi’ni hayata geçirdi ve Orman Genel Müdürlüğü ile birlikte protokol imzaladı.

Hatay’da kül olan ormanları yeniden yeşillendirmek için 2021 yılı hedefi 100 bin ağaçlı orman olarak belirlendi. Proje yürütücüleri, ortakları* ve destekçileri** tüm Türkiye’ye doğaseverlere sesleniyor ve herkesin desteğini bekliyor.

TURİZM ORMANI YAZIP 2026’YA GÖNDER 20 TL’YE 2 AĞAÇ FİDANIN OLSUN

Turizm Ormanına siz yada sevdikleriniz adına ağaç fidanı bağışlayabilir, daha yeşil bir Türkiye için destek olabilirsiniz. Birlikte başaramayacağımız hiçbir şey yok! Turizm Ormanı için tüm GSM operatörlerinden kısa mesaj yoluyla TURİZM ORMANI yazıp 2026‘ya bir SMS gönderip 20 TL’ye iki ağaç fidanı desteği verebilirsiniz.

Fidan Sertifikası almak için kredi kartı ile bağış yapabilirsiniz: turizmormani.tuader.org

Banka havalesi ile bir fidan bedeli 10 TL’dir. Şimdi hayata geçirilen “Turizm Ormanı” projesine destek zamanı! Turizm Ormanı banka hesabına para transferi ile destek vermek için; OGEMVAK Turizm Ormanı Hesabı Ziraat Bankası IBAN: TR 6500 0100 0799 3558 6221 5099 hesaptan ağaç fidanı gönderebilirsiniz.

       *Turizm Ormanı Projesi Ortakları: TÜRSAB, TÜROFED, TÜROB, TTYD, TUREB, TURYİD, SKAL, TUADER, POYD, TÜROYD, THTC, TAŞPAKON, TAFED, TURDER, I-MICE, İstanbul Doğa Sporları Kulübü, TUYED.

       **Turizm Ormanı Projesi Destekçileri: CABGRUP, TOURISM TODAY, tourismfm, THMTURİZMHABER, turizmgazetesi.com, Turizm Aktüel, OGM, OGEM-VAK, METİOD, TTYÖOMD, BTİOYOMD, ATİOYOMED, ERTUMED, ATMED, ÇATİOD, NEVTİM.

 

 

Turizm Ormanı Projesi İletişim:

Prof. Dr. Muharrem Tuna – 0505 319 43 43                                                                                      Turizm Akademisyenleri Derneği Başkanı

Cafer Türkseven – 0532 420 51 51                                                                                     Turizm Akademisyenleri Derneği Genel Koordinatörü

www.tuader.org

Payas Kaymakamı Kara, denetim yapan ekipleri ziyaret etti

0

(AA) – Payas Kaymakamı Polat Kara, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasında görev yapan emniyet güçlerini ziyaret etti.

İlçedeki polis ve jandarma uygulama noktalarını ziyaret eden Kara, denetimler hakkında bilgi aldı.

İlçede huzur ve güvenliği sağlamak için mesai mefhumu gözetmeksizin her zorlu şartta görevi başında bulunan güvenlik güçlerine, hayırlı görevler temennisinde bulunan Kara, ilçede koronavirüs tedbirlerinin titizlikle uygulandığını söyledi.

Kara, “Ülke olarak zor günlerden geçtiğimiz bu dönemde vatandaşlarımızdan en önemli ricam, devletimiz tarafından alınan tüm tedbirlere ve kurallara riayet edelim. Ümit ediyorum ki vatandaşlarımızın da desteğiyle en kısa zamanda sağlıklı ve mutlu günlere hep birlikte kavuşacağız.” dedi.

Kara’ya, İlçe Emniyet Müdürü Ertuğrul Ekici ve İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Üngör eşlik etti.

Atakaş Hatayspor Teknik Direktörü  Erdoğan: – “İkinci yarı takımım karakter gösterdi. Saha içerisinde inanılmaz bir yardımlaşma, koşu temposu, mücadele verdi.”

0
 

HATAY (AA) – Süper Lig’in 25. haftasında Aytemiz Alanyaspor ile sahasında 0-0 berabere kalan Atakaş Hatayspor’un teknik direktörü Ömer Erdoğan, maçta oyuncularının inanılmaz bir mücadele verdiğini söyledi.

Erdoğan, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, ilk yarı oyuncularının kırmızı kart görene kadar maçın kontrolünün kendilerinde olduğunu belirtti.

Rakibe baskı yaparak pas yollarını kapattıklarını ve kazandıkları toplarla hücum yapamaya çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bunda da zaman zaman başarılı olduk. Bir tek üçüncü bölgede sonlandırmada şanssızdık. İlk yarı rakibe iki tane duran top dışında pozisyon vermedik. Tabi kırmızı kartı gördükten sonra ister istemez ikinci yarı bazı sistemde değişiklik yaptık. Aabid’i sağ beke aldık. İkinci yarı gerçekten takımın karakter gösterdi. Saha içerisinde inanılmaz bir yardımlaşma, koşu temposu, mücadele verdi. Oyuncularıma teşekkür ediyorum. İnşallah Erzurum maçına iyi hazırlanırsak oradan da iyi bir sonuçla ayrılmak istiyoruz.”

Atakaş Hatayspor: 0 – Aytemiz Alanyaspor: 0

0

Stat: Antakya Atatürk

Hakemler: Turgut Doman, Bahtiyar Birinci, Samet Çiçek

Atakaş Hatayspor: Munir, Popov, Billong, Santos, Katranis, Aabid, Ribeiro, Traore (Dk. 86 Sackey), Boupendza (Dk. 79 Kamara), Akintola (Dk. 90+3 Selim Ilgaz), Diouf

Aytemiz Alanyaspor: Marafona, Juanfran (Dk. 83 Tayfur Bingöl), Tzavellas, Caulker, Moubandja, Ceyhun Gülselam (Dk. 69 Berkan İsmail Kutlu), Siopis (Dk. 69 Umut Güneş), Salih Uçan, Efecan Karaca (Dk. 88 Kadzior), Davidson, Babacar (Dk. 88 Bareiro)

Kırmızı kart: Dk. 45 Popov (Atakaş Hatayspor)

Sarı kart: Dk. 22 Ceyhun Gülselam, Dk. 90+4 Bareiro, Dk.90+5 Salih Uçan (Aytemiz Alanyaspor)

(AA) – Süper Lig’in 25. haftasında Atakaş Hatayspor sahasında Aytemiz Alanyaspor ile 0-0 berabere kaldı.

48. dakikada sağ kanattan ceza sahası içine giren Efecan Karacan’ın şutunda meşin yuvarlak üst direkten geri döndü. Kale önüne düşen topu savunma uzaklaştırdı.

63. dakikada ceza sahası dışından topla buluşan Salih Uçan’ın çektiği sert şutta meşin yuvarlak az farkla dışarı gitti.

73. dakikada sağ kanattan gelişen Alanyaspor atağında Davidson’un ceza alanı içinde çektiği şutu kaleci Munir kornere çeldi.

90+5 dakikada ev sahibi Hatayspor’un hücumunda ceza sahası içine giren Kamara, topu ayağından fazla açınca meşin yuvarlak kaleci Marafona’da kaldı.

Karşılaşma 0-0 sona erdi.

Şehit ve gazi korucu cocuklarının YKS harcı müjde Amanoslar Şehit Gazi ve Güvenlik Korucuları Federasyonundan

0

Amanoslar Şehit Gazi ve Güvenlik Korucuları Federasyonu, Yüksek öğretime giriş sınavına başvuracak Güvenlik Korucusu ve Gönüllü Güvenlik Korucusu çocukların Yükseköğretim Kurumları Sınavı ücretlerinin kendileri tarafından karşılanacağını açıkladı.


Konuyla ilgili yapılan açıklamada, “YKS (Üniversite) sınavına girecek olan ve federasyonumuzun sorumluluk sahasındaki (Hatay-Osmaniye-Gaziantep-Kilis-Adıyaman) illerindeki çocuklarımızın sınav ücretlerini kapsamaktadır.

Gereki belgeler:

1)Korucu yakını olduğunu gösterir belge (g.k kimliği ve öğrencinin kimliği.

2)Sınava gireceğini ıspatlar belge.

3)Banka hesap numarası.

4)İletişim bilgileri.

İletişim: bilgi@amanoslarsehitgazi.com Adresine 28.02.2021 Pazar günü öğle 12:00 a kadar iletmeleri gerekmektedir” denildi.

Başkan savaş Gündem, değerlendirdi

0

 

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, katıldığı bir televizyon programında gazetecilerin sorularını yanıtlayarak kent ve ülke gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Programın ilk dakikalarında Irak’ın Gara bölgesinde PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen 13 vatandaş için baş sağlığı dileklerini ileten Savaş, “Bölgede yapılan operasyonlar ülkemizin huzur ve selameti için yapılıyor. Şehit olan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet; sevenlerine ve milletimize baş sağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.

Başkan Lütfü Savaş, Hatay’daki koranavirüs vakaları ile ilgili gelişmeleri ve hastalığın seyri hakkında düşüncelerini paylaştı.

Hatay MKÜ Tıp Fakültesi’ndeki hekimlerden aldığı bilgileri izleyicilerle paylaşan Savaş, “Şubat ayı ile başlayan düşme devam ediyor. Çok yüksek oranda vaka sayısı yok. Hastalığa bağlı olarak günde 5-6 ölüm gerçekleşiyor. Korunma konusunda sağduyulu olmak zorundayız. Yaşamımıza bir süre daha böyle devam edeceğiz gibi görünüyor. Virüsle karşılaşan her 4 kişiden 3’ü hastalığın semptomlarını göstermediği için daha dikkatli olmalı ve önlemlere riayet etmeliyiz” dedi.

Herkesin aşı olmasını tavsiye ediyorum”

Koronavirüs aşısı hakkında da düşüncelerini yineleyen Savaş, “Aşılama başladı ve ben aşı oldum. Ülkemizde uygulanan aşının antikor oluşturma seviyesi diğer aşılara göre daha düşük olsa da ben herkesin aşı olmasını tavsiye ediyorum” dedi.

Hatay’da şu ana kadar 54 bin 611 kişinin aşı olduğunu bilgisinin paylaşılması üzerine Savaş, “Sağlık Bakanlığımız bu süreçte ortalamın biraz altında bir başarı elde etti. Kuzey Kore ve bazı Uzak Doğu ülkelerinde vaka görülmedi. Amerika ise çok başarısız oldu” ifadelerini kullandı.

HBB Başkanı Lütfü Savaş, pandemi sürecinde esnafın yaşadığı sıkıntıları ve buna çözüm olabilecek önerileri bir kez daha dile getirdi.

Hükümet önayak olmalı ve biz de destek vermeliyiz” 

Ekonominin olumsuz etkilendiğini ve birçok sektörün zor durumda olduğunu söyleyen Savaş, “Esnaf bir yıldır kepenk açmadı ama kirasını, vergisini, stopajını vb. giderlerini ödemek zorunda. Merkezi hükümet başta olmak üzere hepimiz kendi gücümüz oranında destek vermeliyiz. İş yapamayan esnafımızın zararını en aza indirecek şekilde yardımcı olmalıyız. Hükümet önayak olmalı ve biz de destek vermeliyiz” dedi.

Günde 10 bin ekmek dağıtıyoruz.

Lütfü Savaş, Hatay’da 50 binden fazla ailenin asgari geçim sınırının altında yaşadığını ve Hatay Büyükşehir Belediyesinin bu durumdaki vatandaşlara yaptığı yardımları açıkladı. Yaklaşık 20 bin aileye nakdi yardımda bulunduklarını ifade eden Savaş, “Günde 10 bin ekmek dağıtıyoruz. Öğrencilerimize kırtasiye malzemesi sağlıyoruz. Kayıtlı ailelerimiz her ay marketlerimizden ücretsiz kıyafet alabiliyor. Kiracımız olan iş yerlerinin kapalı olanlarından haziran ayına kadar kira almayacağız. Açık olanları ise bekleteceğiz ve haziran ayında karar vereceğiz. Biliyorum bu yaptıklarımız yetmez. Daha güçlü destek için hükümet öncülüğünde bir çatı altında toplanarak yapmalıyız. Sadakat ve samimiyet varsa her şeyi başarabiliriz” dedi.

Başkan Lütfü Savaş programın ilerleyen dakikalarında Hatay’daki barajların su seviyeleri ve kuraklık ile ilgili aldıkları önlemleri açıkladı.

CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanlığı olarak Dünya Su Günü’nde bir kampanya başlatacağız.

Yayladağı’ndaki barajın yüzde 32, Karaçay Barajı’nın yüzde 35 doluluk oranında olduğunu belirten Savaş, “Bu iki barajımızdan almamız gereken suyun sadece 4’te 1’ini alabiliyoruz. Samandağ’a bu sene Karaçay Barajı’ndan vermek istiyoruz. Ülkemizde yer altı suları kritik seviyenin altına düşmüş durumda. Ovadaki ziyaretimde bir hemşehrimiz artık 250 metreden su çıkardığını söyledi. Önceden bunun 10 metre olduğunu ifade etti. CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanlığı olarak Dünya Su Günü’nde bir kampanya başlatacağız. Biz bu kampanyanın içine Atakaş Hatayspor’u da dahil edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kendim içmediğim, aileme içirmeyeceğim suyu hemşehrilerime veremem”

Başkan Lütfü Savaş, izleyicilerden gelen sorulara da samimiyetle cevap verdi. Aslantaş Barajı’ndaki suyun İskenderun’a neden verilmediğini detaylarıyla açıklayan Savaş, “Mevzuata göre atık suların karıştığı su arıtma da arıtılsa bile içme suyu olarak kullanılamaz. Aslantaş’a uzun havalandırmalı çamurlu sistemin olduğu arıtma tesisinden su geliyor. Bu sistemde su yüzde 85 arıtılıyor. Yüzde 15 arıtılmamış suyu ben içme suyu olarak kullanamam. Kendim içmediğim, aileme içirmeyeceğim suyu hemşehrilerime veremem” dedi.

Çiftçilerimiz geliştirip damlama sistemini kullanmalarını sağlamalıyız.  Kayıp kaçağı önlemeliyiz.

Kuraklık, su sorunu ve altyapı çalışmaları hakkında da konuk gazetecilerin sorularını yanıtlayan Savaş, “Böyle giderse Amik Ovası susuz kalacak. Normal şartlarda Tahtaköprü Barajı’nın 400 milyon metreküp su rezervi var. Biz oradaki suyu alıp arıtarak ovaya verirsek Kırıkhan, Kumlu, Hassa, Reyhanlı ve Serinyol gibi bölgeler ile köyler susuzluktan kurtulmuş olacak. Çiftçilerimiz geliştirip damlama sistemini kullanmalarını sağlamalıyız.  Kayıp kaçağı önlemeliyiz. Tüm bunları yaparsak ovamızı çoraklaşmaktan kurtarır verimini arttırırız” dedi.

Havaalanın sular altında kalması sorunun kalıcı çözümü için DSİ’nin elini taşın altına koyması lazım”

Havaalanı bölgesindeki köylerin su altında kalmasının önüne geçilmesi için DSİ’nin çalışma yapması gerektiğini de belirten Savaş, “O bölge belediyemizin değil DSİ’nin uhdesinde ama biz yine üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Oraya drenaj kanallarının yapılması lazım. Bunlar maliyetli projeler. Bölgedeki sorunun kalıcı çözümü için DSİ’nin elini taşın altına koyması lazım” dedi.

Hatay’daki binaların yüzde 95’inde tuzlu kum kullanılmış

 

İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte yaklaşık 1 yıldır çalıştıklarını ifade den Savaş, “Bu ayki meclis toplantımızda konuştuk. Valiliğimiz, İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığımız ve ilçe belediyelerin imar müdürlükleri ile birlikte çalışmalar yürüteceğiz. Hatay’daki binaların yüzde 95’inde tuzlu kum kullanılmış. Binaların yerinde yenilenmesi ile ilgili tüm paydaşlarımızla ortak çalışma yürüttük” dedi.