Hatay Valisi Mustafa Masatlı, ilimizin Din ve Kanaat Önderleri ile bir araya gelerek Devletimizin deprem sonrasındaki ihya ve inşa çalışmaları hakkında hasbihal etti.

Kentte kanaat önderi olarak görülen çok sayıda ismi ağırlayan Vali Masatlı, her katılımcı ile tek tek sohbet ederek kentteki son durum hakkında görüş ve önerilerini dinledi. Hatay’ı ayağa kaldırmak için devletin tüm imkanlarının Hatay için seferber edildiğini kaydeden Vali Masatlı, tüm katılımcılara teşekkür etti.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, “Şehri iyi bilen kurumlar olarak rezerv alan projesinin karar merceğinde bizde olmalıyız” Dedi.

Asrın felaketi olarak tanımlanan depremlerden sonra yıkılan yerlerde riskli yapı ilan edilen 307 hektarlık alan ve rezerv yapı ilan eden 207,35 hektarlık alan için gazetemize konuşan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş şehrin dinamikleri olmadan yapılan bir planın doğru olmadığını söyledi.

Rezerv alanının normal şartlarda şehrin dışında bir arazinin, vasfını yitirmiş bir tarım arazisinin veya bir orman arazisinin olacağını söyleyen Savaş ilk defa bir şehrin göbeğinin, en değerli alanının rezerv alanı ilan edildiğini anlattı. En önemli konunun şehrin tarihi yapısı içerisinde bir tasarruf yapan Kültür Bakanlığı’nın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın proje karar aşamasında bu şehri iyi bilen resmi kurumlara, bu şehrin dinamiklerine yer vermemesi olduğunu söyleyen Savaş; “Buradaki hassasiyeti biz biliriz. Ankara’dan gelen Kültür Bakanlığı görevlisi değil ya da özel bir tasarım vakfı’nda fikir üreten kişileri değil hele bir İngiliz şirketi hiç değil yani şehrin dinamikleri olmadan hem rezerv yapı alanı hem de riskli yapı alanı ilan edilen tasarruflar şu anda Hatay Büyükşehir Belediyesi, Antakya ve Defne Belediyesi dışında yapılmıştır. Devlet iktidarıyla muhalefeti ile bir bütündür. Büyük bir depremden sonra böyle tarihi bir şehir ayağa kalkacaksa iktidar muhalefet demeden bütün kurumların belli bir disiplin içerisinde birlikte çalışması lazım. Ama biz ise projeyi askıya çıktığında göreceğiz. Bunu doğru bulmuyorum ” Dedi. Depremin 10. Gününden itibaren şehrin yeniden ayağa kalkması için çalışmalara başlayarak rezerv ve riskli alanlar dışında kalan yerlerin projesini kendilerinin yapacağını ifade eden Başkan Savaş, şehrin ortasında yapılan bir planın geri kalan yerler ile bir ahenk içerisinde olması gerektiğini, şehrin tarihi dokusuyla barışık olması gerektiğini söyleyerek bu nedenle ortak bir çalışmanın veya yapılan çalışmada yer alınmasının önemli olduğunu söyledi. Rezerv yapı alanındaki mülkiyet sorununu da dile getiren Savaş, ” Buradan taşıdığınız insanları götürdüğünüz yerde mutlu edebilecek misiniz bu çok önemli bir konu. Artı olarak buradaki mülkiyet sorununu nasıl çözecekler, şerefiye durumları nasıl olacak? Bu alanda tarihi dokusu olan yapılar var. Hak sahibi insana Kültür Bakanlığı bu yapıları yapıp onlara siz çalıştırın diyebilecek mi? Bunlar kaygılarımızın olduğu konular ” şeklinde konuştu.

Köprübaşında ki belediye binasını Kültür Bakanlığı’nın inşaa etmek istediğini ancak karşılığında 49 yıllığına tasarrufu onların yapmak istediğini da söyleyen Başkan Savaş, aynı sıkıntıların diğer resmi kurumlar, özel müteşebbisler veya diğer yapı sahipleri için yaşanması halinde büyük bir sıkıntı olacağının altını çizdi. Son olarak karar verme aşamasında mutlaka yer almaları gerektiğini tekrardan yineleyen Savaş, “Şimdi ben bunları söylüyorum konuşuyorum ama yargılamak için ya da sorgulamak için değil. Bu işin ideali neyse onun yapılması gerekir. Ve ideali de bizim de içinde olmamızdır. Şu anda sadece bilgi ve belge istenilen durum doğru değil ama öyle bir sistem yapacaklar ki belki biz bu kaygıları kenara bırakıp teşekkür edeceğiz” Açıklamasında bulundu.