Pazar, Kasım 24, 2024
No menu items!
Ana Sayfa Blog Sayfa 409

Hatay için daha yoğun caba harcanmalı

0

 

Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necmettin Zaroğlu, Hatay’ın 6 Şubat deprem felaketinde diğer 10 ilden daha fazla hasar aldığına ve kayıp verdiğine dikkat çekti ve Hatay ilinin aldığı bu büyük yaranın kapanması için yetkili birimlerin daha yoğun bir çaba vermesi gerektiğini söyledi.

Hatay’ın basın mecralarında terk edildiğinin ve yabancılara satıldığının yazıldığını hatırlatan Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necmettin Zaroğlu, “Hiçbir Hataylı bilerek ve isteyerek toprağını terk etmez, deprem felaketi nedeniyle bir kısım vatandaş başka illere göç etmiştir. Ancak bu göçün tersine çevrilmesi, Hatay’a yoğun bir destek programı uygulanması ile sağlanabilecektir. Bizler Hataylılar olarak devletimizin emrindeyiz. Devletimizden de yardım talebinde bulunuyoruz. Hatay’ımız depremin yaşandığı 10 ilden daha fazla hasar almıştır. 10 ilden daha fazla kayıp vermiştir. Hatay’ın yaralarının sarılması, ancak ve ancak Hatay’ın özel afet bölgesi ilan edilerek yoğun destek programına alınması ve tüm sektörlerin desteklenmesiyle mümkün olacaktır” dedi

Önümüz kış Depremzedeler kaygılı

0

 

Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası    TÖBSEN Yürütme Kurulu Başkanı Deniz Ezer, 6 Şubat Depremi sonrası Hatay’ın kaderine terk edildiğini belirterek, kışın geldiğini ve Hatay’daki depremzedelerin kaygılı olduğunu bildirdi.

 

Deniz Ezer yaptığı yazılı açıklamasında, “17 Ağustos Gölcük Depremi özellikle Kocaeli ve Adapazarı’nı yerle bir etmişti. Genç yaşta sadece kitaplar da okuduğumuz felakete şahit olmuştuk. Orda yardım çalışmalarında bulunduk. Halkın acılarını biraz olsun hafifletme adına ‘bir tas su vermekte önemli’ düşüncesiyle oralarda durmaya çalıştık” dedi.

“Gençtik ve politik hayallerimiz vardı.” diyen Ezer, “Her şey emekle kazanılır diyorduk, bir halkın acılarına ortak değilseniz o halktan bir şey beklemeyeceksiniz. Sosyal medyanın olmamasından mı bilmem ama su dağıtırken, erzak yardımı yaparken kimse fotoğraf çekilip paylaşmıyordu. Halkta bir dayanışma vardı. Dönemin iktidarı Anasol iktidarı Başbakan Ecevit, Deprem bölgesine 6-8 saat ulaşılamamıştı. İnsanlar enkaz altındaydı ve hayatta kalanlar tepkiliydi. Gelelim 6 Şubat yüzyılın felaketi büyük bir yıkıma uğradık. Halkımız 3 bazı bölgelerde 5 gün en kaz altında bırakıldı. 17 Ağustos depreminde 6 saat ulaşamayan iktidara tepki nasıl haksa 6 Şubat depreminde 3 gün en kaz altına bırakılmaya olan tepki kat be kat haktır. İkisi de halkı ölüme terk etmektir. Bugün ülkemizde iktidarlar her zaman sermayeden yana tavır alırlar. Çünkü iktidarın da kaynağı sermayedir. Ancak ortada, somut bir tabloda var. 17Ağustos depremi sonrası dönemin iktidarı Deprem bölgesinde koşulları hızla iyileştirirken, AKP iktidarı Hatay’ı görmezlikten geliyor. 6 Şubat depremi sonrası Hatay kaderine terk edildi. İçecek su yok, üstelik beceriksiz Büyükşehir Belediyesi de var. İhtiyacı karşılayacak su hala yok. Afet evleri konusunda bırakalım netliği, özellikle Antakya ve Defne’de enkazın 3’te 1’i henüz kaldırılmış değil. Eğitim sorunu var okullarla ilgili bir netlik yok. Sağlık hizmeti kısıtlı. Hastalıklar, asbest tehlikesi söz konusu. Kış geliyor insanlar kaygılı. Depremzede halk şehri terk etmeye zorlanıyor. Bütün bunlar varken şehir özel afet bölgesi ilan edilmiyor.” dedi.

Payas’ta Asayış Uygulaması

0
Payas ilçesinde asayiş ve trafik uygulaması yapıldı.
İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından kentin değişik yerlerinde yapılan uygulamalara Payas Atatürk Caddesi Üzerinde devam edildi.
Karakol, asayiş ve trafik ekiplerinin katıldığı uygulamada motosiklet ve araçların evrakları kontrol edildi. Trafik ekipleri durdurdukları araç sürücülerini hız yapmamaları hususunda uyarırken, emniyet kemeri takmalarını istedi.
Asayiş uygulamasında da araç sürücüleri de polisin uygulamasından dolayı memnun olduklarını belirterek emniyet teşkilatına teşekkür etti.
Payas İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, her türlü suç ve suç oluşumlarına karşı mücadelenin kesintisiz olarak sürdürüleceğini bildirdi.

Bıçaklanarak Hayatını Kaybetti

0
Erzin İlçesi Mahmutlu Mahallesinde Gece Saatlerinde iki Kişi Arasında Henüz Belli Olmayan Bir Sebepten Dolayı Kavga Çıktı.
Çıkan Kavgada 45 Yaşındaki Murat Yıldız Bıçaklanarak Hayatını Kaybetti Merhuma Allah’tan Rahmet Acılı Ailesine Sabır ve Başsağlığı Dileriz

Samandaı’nda mobil işyeri yandı

0

 Samandağ ilçesi Çevlik Mahallesinde bir mobil işyerinde çıkan yangın Hatay Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü.

Olayda herhangi bir yaralanma yaşanmazken, işyeri kullanılamaz hale geldi. Yangının çıkış sebebi hakkında soruşturma sürüyor.
Faciadan dönülen kazada can kaybının olmaması sevindirirken, işyerinden tüm eşyalar yanarak kül oldu.

Ölü caretta caretta sahile vurdu.

0

 Arsuz ilçesinde ölü caretta caretta sahile vurdu.

Dünyada deniz kaplumbağalarının en önemli üreme alanlarından olan Hatay sahillerinde caretta caretta ve yeşil deniz kaplumbağalarını ağırlamaya devam ederken, Karaağaç Mahallesi’nde vatandaşlar, sahile ölü caretta caretta vurduğunu gördü.
Vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye gelen yetkililer, ölü deniz kaplumbağasını bulunduğu yerden alarak inceleme yapmak üzere götürdü.

Kitap Gelirini Kız öğrencilere harcayacak

0

2022 yılında Sol Yanımdan Üşüdüm “Yüreğini Bırak Git” kitabı ile okurları ile buluşan Yazar Derya Arslan’ın beklenen kitabı Sol Yanımdan Üşüdüm “Sürgün” Asrın felaketi olarak adlandırılan 6 Şubat depremi nedeniyle oluşan zorunlu rötar sonrasında çıktı.


Sosyal medya hesapları üzerinden günler öncesinden okurları tarafından paylaşımları yapılan Sol Yanımdan Üşüdüm “Sürgün” kitabı ilk günden gördüğü ilgi ile dikkatleri üzerinde topladı.

Kitabın Tüm Gelirleri Hatay’da ki Depremzede Kızların Eğitimine Harcanacak

Depremi en acı biçimde yaşayanlardan biri olan Yazar Derya Arslan’ın Sol Yanımdan Üşüdüm “Sürgün” adlı yeni kitabının tüm gelirlerinin Hatay’daki depremzede kız çocuklarının eğitimine harcanacağı konusunda yaptığı açıklama ile daha kitap çıkmadan gönüller fetheden Yazar Arslan yaptığı açıklamasında:” Büyük sancılarla doğan bir kitap; “Sürgün” Sürgün’ün doğum hikâyesini yazmaya kalksam bir kitap daha yazmış olurum sizlere . Bu süreci benimle götüren, bana inanan tüm dostlara teşekkür ederim.
Ancak sürece “Yüreğini Bırak Git” ile dahil olup “Sürgün” ile bu yolculuğa devam eden, “kalemini özgür bırak,” diyerek, yazma serüvenime büyük katkıları olan değerli hocam Fırat Acar’a ayrıca teşekkür ederim.
Yine kitabın içinde günlerce kaybolup emek veren değerli editörüm Sonat Yurtçu’ya, kapak tasarımı için Aytekin Parmaksız’a ve tüm SRC KİTAP ailesine teşekkür ederim .
Sol Yanımdan Üşüdüm “Sürgün”
Kitap satış noktaları ve online satışta sizlerle.
Keyifli okumalar…” dedi.

AÖF sınavı online olmalı

0

Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Açıköğretim kayıt ücretlerine yapılan olağanüstü zamlara ve deprem bölgesinde AÖF sınavlarının online yapılmaması nedeniyle öğrencilerin mağdur edilmesine tepki gösterdi.

 

KARA: EĞİTİM HAKTIR VE DEVLETİN SORUMLULUĞUNDADIR

Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Açıköğretim kayıt ücretlerine yapılan dev zammı eleştirdi. Yıldırım Kara “Geçen yıl 620 lira ile 1120 lira arasında değişen AÖF kayıt ücretlerinin 2023-2024 öğretim yılında 1180 TL ile 2080 TL’ye yükseltilmesi imkanları dahilinde eğitimini açıköğretim ile tamamlayan vatandaşlar için ağır yüktür. Açıköğretim genel olarak örgün eğitim alamayan öğrenci profillerine hitap eden bir öğretim şekli iken; %90’ı aşan bu dev zamlarla vatandaşların en temel haklarından olan eğitim hakları da ihlal ediliyor. Eğitim özelleştirilmesinin yanında kamu kurumlarındaki eğitimi bile aşırı zamlarla zorlaştıran yetkililere eğitimin bir hak olduğunu ve devletin sorumluluğunda olduğunu hatırlatmak isterim” dedi.

 

AKP ZAM OLDU, YAĞIYOR

Geçen yıl AÖF’de dönemlik ücreti 620 TL olan bölümlerin dönemlik ücreti %90,25 zamla 1180 TL’ye çıkarken, 870 TL dönemlik ücreti olan bölümlerin ücreti ise %80,45 zamla 1570 TL’ye yükseltildi.  AUZEF’de 2023-2024 kayıt ücretleri yeni zamlarla 1180 TL ile 2080 TL arasında değişirken, ATA AÖF ‘de yeni dönem kayıt ücretleri 1536 TL ile 2436 TL arasında değişmektedir. AKP zam oldu, yağıyor” diyen Milletvekili Yıldırım Kara, daha önceki dönemde deprem bölgesinde AÖF sınavların online olması için çağrıda bulunduğunu hatırlatarak, yüz yüze yapılan sınavlarda zorunlu göç eden binlerce depremzede öğrencinin sınava giremediği için mağdur edildiğine dikkat çekti.

 

DEPREM BÖLGESİNDE AÖF SINAVLARI ONLİNE YAPILMALI

Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, “Deprem bölgesinde zorunlu göç eden öğrenciler sınav merkezi değişikliği süresinin kısa tutulması ve mesaj ya da mail yoluyla bilgilendirilmemesi nedeniyle gerekli değişikliği yapamadılar. AÖF yalnızca resmî sitesinden yaptığı duyuru ile internet imkânı olmayan öğrencilerini bilgilendiremedi. Haliyle sürenin bitimiyle sınav giriş merkezi değişikliği yapamayan depremzede öğrencilerin birçoğu sınava giremezken, girebilenler de aşırı sıcak ve zor şartlarda sınavlarını bitirdiler. AÖF sınavlarının deprem bölgesinde bir sonraki güz dönemi için online yapılması hala yaraları sarılamamış depremzedelerin mağdur edilmemeleri için önem arz etmektedir. Sınava giremediği için mağdur olan öğrencilerin afet bölgesi şartları göz önünde bulundurularak maddi zararlarının tanzim edilmesi gerekmektedir” dedi.

 

 

 

 

Kartlar tüm depremzedelere verilmeli

0

 

 

Hatay Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av.Servet Mullaoğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından açıklanan gıda alışveriş kartlarının, konteyner kentlerde yaşama zorunluluğu getirilmeden başvuru yapan bütün depremzedeler için verilmesini istedi.

Depremden etkilenen bütün vatandaşlarımızın konteyner kentlerde kalmadığını ve kendi imkânları ile yaşam alanı oluşturmaya çalışan, köyünü, hasarlı evini terk etmeyerek bulundukları bölgelerde çadırlarda yaşamaya çalışan, yakınlarında kalan ve aynı zamanda da ekonomik olarak desteğe ihtiyaç duyan birçok vatandaşımız olduğu gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Mullaoğlu, bu konuda gelen yoğun şikâyetler üzerine konuyu TBMM gündemine taşıyarak İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması için yazılı soru önergesi verdi.

Mullaoğlu gıda alışveriş kartı dağıtımı için daha kapsamlı bir çalışmanın yapılması gerektiğini ve depremden etkilenmiş fakat konteyner kentlerde kalmayan, depremin olumsuz etkilediği tüm vatandaşlarımız için bu destek ve yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması gerektiğini ifade etti.

Bölgede yaşayan ya da göç etmiş olan bütün depremzedelerin bu yardımdan faydalanması gerektiğini belirten Mullaoğlu, İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya’ya aşağıdaki soruları yöneltti.

  • Alışveriş kartı desteğinin sadece konteyner kentlerde yaşayan depremzedelerimizi kapsaması kararıyla depremzedeler arasında ayrımcılık yapıldığı yönündeki şikâyetlere ilişkin Bakanlığınız görüşü nedir?
  • Bu desteğin sadece konteyner kentlerde yaşayan vatandaşlarımıza yapılmasının gerekçesini nasıl açıklıyorsunuz?
  • Köyünde, evinin bahçesinde, çadırda ya da diğer illerde yaşam sürmeye çalışan depremzede vatandaşlarımız için de bu yardımın yapılması yönünde bir çalışmanız var mıdır? Yoksa gelen şikâyetleri dikkate alarak daha kapsamlı bir yardım çalışması başlatmayı düşünüyor musunuz?
  • Hatay ilimizde ihtiyaç duyan tüm depremzedelerimizin konteyner kentlere yerleştirilmesi ne zaman tamamlanacaktır?

 

Artan maliyetler çiftçinin belini büktü

0

6 Şubat Depreminin ardından bölgede zarar gören içme suyu kaynaklarıyla ilgili Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın cevaplandırması için soru önergesi verdi.

Deprem felaketinde en çok Hatay’ın etkilendiğini, baraj gövdeleri ve   tarım arazilerinin zarar gördüğünü ifade eden Çalışkan, “Hem vatandaş hem de çiftçiler bu konularda büyük mağduriyetler yaşamaktadır. Mevsim sıcaklıklarının normalin üzerinde gitmesi de çiftçilerimizi zora sokmuştur. Çiftçilerin birçok sorunun yanında tarımda artan maliyetlerde çiftçinin belini bükmüştür. Mazot, gübre gibi birçok gider kalemine büyük zamlar gelmiştir. Mevcut maliyetler çiftçinin gelirinin üzerine çıktığından, çiftçiler ürünlerini ekemez duruma gelmiştir.” dedi.

İlgili kurumlar tarafından belirlenen taban fiyatların da çiftçileri mağdur ettiğini vurgulayan Çalışkan, “Çiftçi ürettiği ürünü satamaz duruma gelmiştir. Ürününü satamayan çiftçi sermayesi olmadığı için bir sonraki sezon tarlasını ekip biçememekte, tarım arazileri de böylelikle boş kalmaktadır.” dedi.

Ülkenin olmazsa olmazı sayılan tarım, ekonominin önemli gelir kaynakları arasında ilk sıralarda olduğu bilinmekle birlikte, sorunların çözümü noktasında Çalışkan hangi çalışmaların yapıldığını Tarım ve Orman Bakanı Sn. İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması için aşağıdaki soruları yöneltti.

SORULAR;

1. Deprem bölgesinde kaç çiftçi yaşanan felaketten zarar görmüştür?

2. Deprem döneminde hangi ürünlerde verim kaybı yaşanmıştır ve rekolte düşüklüğü beklenmektedir?

3. Rekolte düşüklüğüyle oluşacak kayba ilişkin ne   tür tedbir   alınmaktadır?

4. Deprem sonrası barajlarda su tutma oranı hangi seviyededir?

5. Çiftçilerin kaç tanesine doğal olarak su verilebilmektedir?

6. Yeterli olmayan su kaynaklarından dolayı sulama için hangi çözümler düşünülmektedir?

7. Çiftçilerin kaybının mali boyutuna yönelik bir hesaplama yapılmış mıdır? Yapıldıysa   kayıp hangi boyutlardadır?

8. Çiftçilerin kaybolan ekipmanlarına ilişkin hibe olarak destek verilmesi düşünülmekte midir?

9. Çiftçilerin biriken Bağkur prim borçlarının ödenmesine yönelik bir çalışma yapılmakta mıdır? Pirim borçlarının ödenmesine yönelik kısmi veya tam kamu desteği düşünülmekte midir?

Saim Günal dualarla uğurladı…

0
Hatay’ın Dörtyol ilçesinde dünyaya gelen İskenderun’da uzun yıllar müzisyenlik yapan Saim Günal, daha sonra yerleştiği ve kent halkının büyük sevgisini kazandığı Eskişehir’de yaşama veda etti.
Dörtyol’da 1947 yılında dünyaya gelen ilk, orta ve lise tahsilini İskenderun’da tamamlayan, bir süre burada müzisyenlik yapan, 1967 yılında Hatay’da ilk defa yapılan ses yarışmasında birinci olan Saim Günal, iki yıl sonra vatani görevi için gittiği Eskişehir Orduevinde ses sanatçısı olarak görev yaptı.
O günden sonra Hatay’dan sonra Eskişehir memleketi olan Günal’ı, bu şehir bağrına bastı, bir daha bırakmadı. Müzik kariyerinde, yurdun çeşitli yerlerinde ve yurt dışında verdiği konserler, temsillerle Eskişehir’in gururu oldu.
#Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından Deliklitaş Mahallesinde bir sokağa, Odunpazarı Belediyesi’nce bir parka adı verilen Saim Günal’ın ayrıca, Yılmaz Büyükerşan müzesinde balmumundan heykeli bulunuyor.
Bugüne kadar iki albüm çıkaran, kent halkıyla bütünleşen, ses sanatçısı Saim Günal önceki gün kalp krizi sonucu Balıkesir-Burhaniye’de yaşama veda etti.
Vefatı başta ailesi olmak üzere, Hatay’da Dörtyol ve İskenderun’daki dostları ile yarım asırdır bağrına bastığı Eskişehirli sevenlerini derinden üzdü, yasa boğdu.
22 Ağustos Salı günü cenazesi Eskişehir Sami Ramazanoğlu camiine getirilen Saim Günal için öğle namazına müteakip cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ile beraber sanatçının çok sayıda seveni katıldı.
Cenazesi kılınan öğle namazı sonrası merhum Saim Günal, gözyaşları ve dualar eşliğinde asri mezarlıkta toprağa verilerek son yolculuğuna uğurlandı.

ASAŞ Spor voleybolda yıldız yetiştiriyor

0
 Asaş Spor Voleybol okulu Türk sporuna yıldız yetiştirmeye devam ediyor. Asaş Filtre Sanayi Yönetim kurulu Başkanı Zeki Göçmen, zaman zaman yıldız voleybolcuların  antrenmanını ziyaret ederek moral veriyor.
Asaş Filtre Sanayi desteğiyle, Futbolun yanısıra Voleybol dalında da faaliyetlerini sürdüren Asaş Spor okulları zaman zaman da diğer spor kulüplerine sporcu göndermeye devam ediyor.
İskenderun Gençlik merkezinde Şirin Mansuroğlu ile Ecem Yıldız nezaretinde çalışmalarını aralıksız sürdüren Yıldız voleybolcuları aileleri de yakından takip ediyor.
Voleybol okullarını çalıştıran Şirin Mansuoğlu ile Ecem Yıldız, verdikleri destekten dolayı Asaş Filtre Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Göçmen’e teşekkür ettiler.

Bu arada Asaş Spor Okullarında eğitim gören öğrencilerden ücret talep edilmediği ve kayıtların da devam ettiği öğrenildi.

Antakya için desteğinize ihtiyacımız var”

0

Hatay’da 6 Şubat depreminden sonra yoğun çalışmalarına devam eden Antakya Kentsel Sit Girişimi / Çekül Vakfı / Antakya Kültürel Mirası Koruma Derneği Mimarlar Derneği 1927 / Docomomo-tr / Türk Serbest Mimarlar Derneği Yeniden Antakya Platformu / Korder gibi Sivil Toplum Örgütleri Antakya’nın tarihi merkezindeki binaların, bizzat Kültür Bakanlığı eliyle ve çok büyük bir hızla yok edildiğini iddia ederek Antakya Tarihi Kent Dokusunun Deprem Sonrası Korunması, Canlandırılması Konusunda yetki ve sorumluluk üstlenen tüm taraflara açık mektup yayınladı.

“Antakya için yoğun desteğinize ihtiyacımız var” başlıklı çağrı da “Tarihi merkezdeki binaların kalanını kurtarmaya ve kepçeleri durdurmak için kamuoyu desteği oluşturmaya çalışıyoruz” denilerek Kültür Bakanlığı’na baskı yapıp öncelikle ve acilen bu yıkım sürecini durdurmak konusunda destek arayışı içinde oldukları belirtildi.

Açık mektupta yer alan iddiaya göre Antakya Tarihi Kenti’nin depremden sonra ağır hasar alan özgün dokusu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Temmuz ve Ağustos ayları içinde alanda yürüttüğü toplu yıkım ve moloz taşıma uygulaması sonucunda şimdiden %35 düzeyinde kayıp verdi. Yapılan açıklamada, Tarihi kentte, depremde hasar gördüğü gerekçesiyle yıkılan çok sayıda geleneksel yapı arasında çevresel değeri olan yapılarla birlikte, tescilli yapılar da bulunuyor. 5 Nisan’da Antakya toplantısında verilen sözlerin aksine kepçelerle yerlerinden kaldırılan geleneksel yapılar ve kültür katmanları bu uygulama sonucunda tam anlamıyla “moloz” haline geliyor. Bu yöntemle yerinden alınarak ayrıştırma alanına taşınan yapı molozlarının özgün yerlerinde kullanılabilmesi ve restorasyonlarda kullanılabilmesinin artık mümkün bulunmadığı savunuldu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan toplantılarda tarihi alan içinde “sadece uyumsuz betonarme yapıların” kaldırılacağı ve “yolların açılacağı” ifade edilmişken, şuan yapılan operasyonda niteliksiz betonarme binaların pek azına dokunulduğu, buna karşılık tarihi dokuyu oluşturan geleneksel yapıların yıkıma konu olduğu izleniyor.

STK’lar tarafından kaleme alınan Açık Mektubun son bölümünde Kültür ve Turizm Bakanlığına seslenilerek “Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı ve Hatay Valiliği yetkililerini ACİLEN tarihi yapılara yönelttikleri temizlik operasyonuna son vermeye; kent dokusu ve geleneksel yapılar konusunda duyarlılık ve sorumlululuğa davet ediyoruz. Hazırlanmakta olan Koruma Amaçlı İmar Planı onaylanmadan, geleneksel yapılar ölçümlerle ve fotoğraflarla belgelenmeden, parçaları usulünce, yerinde ayrıştırılmadan bu yapılara dokunulmamalıdır. Antakya tarihi dokusundan geriye kalan emanet yapılarımızın, tescilli-geleneksel ayrımı yapılmaksızın, vakıf eseri anıtlara gösterilen aynı özen ile, uluslararası normlarda ve ulusal mevzuatımızda tarif edildiği şekilde korunarak canlandırılması için gereğinin yapılması konusundaki talebimizi önemle bilginize sunarız.” Denildi.

Hatayspor’a Cezayirli sol bek

0

Hatayspor sol beke Cezayirli milli futbolcu Faouzi Ghoulam ile anlaşma sağladı.


Serie A ekiplerinden SSC Napoli’de de forma giyen 32 yaşındaki Faouzi Ghoulam, geçen yıl Fransa’nın Angers takımında forma giydi.
Teknik direktör Volkan Demirel’in isteği üzerine tecrüeli oyuncu ile anlaşma sağlandı ve Türkiye’ye davet edildi.
Sağlık kontrolünden geçecek olan Faouzi Ghoulam’ın daha sonra iki yıllık sözleşmeye imza atması bekleniyor.
Hatayspor’un resmi sayfası transferin duyurusunu Paris Eyfel Kulesi simgesiyle ve oyuncunun ismini gizli tutarak, Fransa’dan geleceğinin duyurusunu yaptı.

Kalbi delikti Sağlığına kavuştu

0

Henüz üç yaşındaki hastanın kalbindeki delik, İskenderun Gelişim Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Dr. Nuh Yılmaz’ın uyguladığı anjiyo yöntemiyle kapatıldı. Kapalı yöntemle kalbindeki deliği kapatılan minik hasta, sağlığına kavuştu.

İskenderun’da yaşayan Aile, çocuklarının doğuştan olan kalp deliğinin takibi için Uzm. Dr. Nuh Yılmaz’a başvurdu. Yapılan muayene sonucu hastanın kalbinde delik tespit edildi. Kasıktan girilerek anjiyo yöntemiyle kalbindeki delik kapatılan minik hasta, işlemin ertesi günü taburcu edildi.

Uzm. Dr. Nuh Yılmaz, “Doğuştan beri kalp deliği tanısıyla takip edilen hasta şu anda üç yaşında. Kalp deliğini anjiyo yöntemiyle kapatılmasının uygun olduğunu düşündük. Aile operasyonun burada yapılmasına karar verdi. Kasıktan girdiğimiz anjiyo yöntemiyle kalp deliğini uygun bir tıkaç yöntemiyle kapattık. Hastanın genel durumu çok iyi. Herhangi bir kalp rahatsızlığı bulunmamaktadır artık” açıklamasında bulundu.

HBB sahil temizliği sürdürüyor

0

Hatay Büyükşehir Belediyesi, denize kıyısı olan 7 ilçede deniz ve sahillerde gerçekleştirdiği temizlik çalışmalarına devam ediyor.

HBB Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığına bağlı ekipler denize kıyısı olan İskenderun, Arsuz, Dörtyol, Erzin, Payas, Samandağ ve Yayladağı’nda 80 personel ile deniz ve kıyı temizliği çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

 

Yetkililer, Arsuz ilçesinde denizden gelerek kıyıya ulaşan ancak kaynağı belli olmayan petrol kirliliğinin, kıyılarda birikme riskine karşı gerekli tedbirlerin alındığını belirtti.

 

Hatay kıyı şeridi boyunca deniz canlıları, deniz kaplumbağaları ve kuşların yaşamlarını etkilememesi, ekosistemin korunması, atıkların kuma gömülmemesi ve kıyı kirliliğinin kontrol altına alınması amacıyla petrol atıklarının temizlik çalışmaları ekipler tarafından titizlikle yürütülüyor.

 

Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekiplerince yapılan temizlik çalışmaları, kirlilik tamamen ortadan kalkana kadar kararlılıkla devam edecek.

Deprem toplantısından “Planlama Zirvesi”

0

Hatay Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen “Hatay İli Deprem Sonrası Yeniden Yapılanmada Yenilikçi Planlama Yaklaşımları; Bilimsel Danışma Toplantısı” sonuç bildirgesi yayınlandı.

Moderatörlüğünü Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin’in üstlendiği 12 üniversiteden akademisyen ile alanında uzman isimlerin deprem sonrası Hatay’ın yeniden yapılanması konusunda fikirlerini ortaya sunduğu toplantının sonuç bildirgesinde tüm kurumların ortak çalışma gereğine dikkat çekildi.

Katılımcılar, derin bir tarihsel birikimi, kültürel çeşitliliği ve farklı coğrafi ve hatta ulusal oluşumların bulunduğu Hatay’da yaşanan deprem sonrasında yürütülecek planlama çalışmalarında başlangıç noktasının şehrin yapısına uygun olarak; toplulukların barış içinde yaşayabilecekleri mekânsal dili ve simgesel olanakları dikkate alan tasarım yaklaşımlarını bir arada değerlendiren bir planlama modelinin geliştirilmesi gerektiği konusunda hem fikir oldu.

Bildirgede planlamanın sağlıklı yapılabilmesi için planlama konusunda üniversitelerin, meslek odalarının, sivil toplum kuruluşları, merkezi ve yerel kurum / kuruluşlar, özel sektör ve yerel inisiyatiflerin katılacağı ve fikirlerini paylaşacağı bir “Planlama Zirvesi” önerisinde bulunuldu.

Hatay ekonomisinin yeniden gelişerek güçlenmesi için il ekonomisindeki önemli sektörlerin bölgesel gelişme, entegrasyon ve kalkınma politikaları ile geliştirilmesinin önemine de bildirgede dikkat çekildi.

 

Ayrıca yeniden yapılanma sürecinde il genelindeki doğal ve kültürel varlıkların ekolojik ve kentsel restorasyonun yapılması, kent kimliği ve kültürünün korunmasının gerekliliği vurgulandı.

Bildirgede, Hatay ve depremde zarar görmüş diğer illerin yeniden yapılandırılmasında uzun vadeli ve gelecek perspektifi bulunan bir gelişim sürecinde kültürel varlığın korunmasının yararının büyük olacağı ifade edildi.

HBB yetkilileri bildirgede önerilen ‘’Planlama Zirvesi’’ için çalışmalara başlandığını kaydetti.

“Deprem bizler için devam ediyor”

0

     

SHD İskenderun Temsilciliği tarafından İste kampüsünde açılan Yaz Okulu etkinliği sona eriyor

Konu ile ilgili bir açıklama yapan SHD İskenderun Temsilcisi Av.Bülent AkbayTeması ‘Çocuklarımızın gülsün diye… Yeniden Başlamalı’ olan etkinlik  Yarın saat 20;oo’de velilerin ve çocukların katılacağı müzik atölyesi ile nihayetlenirken, yaşadıklarımız deprem yaralarını sarmaya yönelik faaliyetlerin hayati önemde olduğunu gösterdi.” dedi

Akbay Açıklamasında şu görüşleri dle getirdi

“Depremin ilk günlerinden itibaren başlattığımız sosyal yardım çalışmaları ve hak mücadelesi İskenderun Teknik Üniversitesi merkez kampüsünde bulunan Koç-Sakarya-Konya-İgsaş konteyner yerleşkeleri arasında gerçekleştirdiğimiz YAZ OKULU etkinliğinin sonuna geldik.

 

Teması ‘Çocuklarımızın gülsün diye… Yeniden Başlamalı’ olan etkinlik  Yarın saat 20;oo’de velilerin ve çocukların katılacağı müzik atölyesi ile nihayetlenirken, yaşadıklarımız deprem yaralarını sarmaya yönelik faaliyetlerin hayati önemde olduğunu gösterdi.

Yaz okulu etkinliğinde elde ettiğimiz deneyimleri ve gelecekte gerçekleştirmeyi tasarladığımız projeleri kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz.

   Unutmak Öldürür

İki haftalık Yaz Okulu etkinliği sırasında gözlemlediğimiz en önemli olgu yüzyılın felaketi olarak lanse edilen ve gerçekten de yetkililerin ağır ihmaliyle yüzyılın felaketine dönüşen depremin Hatay’da yaşayan bizler için tüm şiddetiyle devam ettiğidir. Depremin ilk günlerinde yaşadığımız sorunlara yenilerinin eklendiğini, sorunları çözmek üzere atılan adımların kaotik bir ortam yarattığını, deprem bölgesi dışında yaşayanların deprem yaralarını sarmak konusunda duyarlılıklarını yitirdiklerini ve yaşananları kanıksadıklarını üzülerek ifade ediyoruz.

 

Daha net bir vurguyla deprem de, depremzedeler de UNUTULDU.

Oysa “unutmak” öldürdü, öldürüyor ve öldürecek. Bu duyarsızlık ve sorumsuzluk en çok ta çocuklarımızı etkileniyor. Oysa çocuklarımız geleceğimizdir. Umutlarımız ve parlak günler yaşamasını arzuladığımız rüyalarımızdır.

   Çocuklara Kıymayın Efendiler

Yediden yetmişe yetkili yetkisiz herkesi deprem bölgesinde yaşayan tüm çocuklara sahip çıkmaya çağırıyoruz. Çocuklarımız güvensiz ve sağlıksız bir ortamdalar. Şiddet sarmalı içinde her bir açıdan ağır bir travmaya maruz kaldılar ve kalıyorlar. Çizdikleri resimlerde, söylediklerinde ve hatta sessizliklerinde büyüklere masal anlatmıyor yardım çığlıkları atıyorlar. Sevgiye, sağlıklı mekânlara, oyun alanlarına, ağacın gölgesine ve bilimsel bir akla ihtiyaçları var.

Ne yazık ki yöneticiler depremin ardından 200 gün geçmesine rağmen lağım kokmayan bir havayı teneffüs etmemizi sağlayamadı.  Su ve elektrik kesintileriyle kavurucu sıcaklarda depremde ağır yara alan bölge halkını salgının kucağına attılar. Okulların açılmasının yakınlaştığı bu günlerde temel görevlerini unuttular. Rant ilişkileri içinde boğuldular. İmkânsızlıklar içindeki depremzedelerden bağışlar adı altında “kayıt parası” bile aldılar. Bu gerçekleri yaşadık ve yaşıyoruz. Kendinize gelin ve çocuklarımızın mutlulukla gülümsediği bir şehir inşa edilmesi için kolları sıvayın.

 

Başkan Savaş Mahalle gezilerini sürdürüyor

0

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, 6 Şubat Depremi sonrası il genelinde hemşerilerinin sorun ve taleplerini dinlemek amacıyla mahalle ziyaretlerine devam ediyor.

Antakya ilçesine bağlı Akçaova, Suvatlı, Saçaklı, Avsuyu, Bitiren ve Gökçegöz Mahalleleri muhtar ve mahalle sakinleriyle buluşarak Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan hizmetleri değerlendiren Başkan Savaş,  depremin sebep olduğu sorunların çözüme kavuşması adına çalışmaları hızlandırdı.

 

Savaş, depremden dolayı en ağır yıkımın yaşandığı Antakya ilçesinde yirmiye yakın mahallede can ve mal kaybının çok fazla olduğunu dile getirirken vatandaşların su, yol ve ulaşım sorunlarını çözmek için belediyenin tüm birimlerinin özveriyle aralıksız bir şekilde çalışmalarını yürüttüğünü ifade etti.

 

SU KAYNAKLARININ KONUMLARINDA KAYMALAR OLDU”

 

Depremin sadece yer üstünde değil aynı zamanda da yeraltında ağır tahribatlar yarattığına dikkat çeken Savaş, “ Depremden sonra su kaynaklarının konumlarında maalesef kaymalar oldu. Pek çok su gözü kurudu. Ayrıca enkaz kaldırma çalışmaları da altyapımıza ciddi zararlar veriyor. Su iletim donatılarının bakım ve onarım çalışmalarını hızla ve titizlikle yürütüyoruz. Yeni su kuyuları açarak en kısa zamanda içme suyu sorununu gündemimizden çıkarıyoruz. ” dedi.

 

“ÇİFTÇİMİZE DESTEK OLMAK AMACIYLA UCUZ VE ORGANİK GÜBRE ÜRETİYORUZ”

 

Ziyaretlerde çiftçilerin sorunlarını da dinleyen Başkan Savaş, “Çiftçilerimizin ödediği vergi, aldıkları tarım desteği ödemelerinden daha fazla. Bir de son zamanlarda akaryakıta gelen zamlar çiftçilerimizi zor durumda bırakıyor. Belediyemiz olarak Kırsal Kalkınma Projesi kapsamında çiftçimize destek olmak amacıyla ucuz ve organik gübre üretiyoruz. Kimyasal gübreler topraklarımızdaki tuz oranını arttırarak topraklarımızı zamanla verimsiz duruma düşürüyor. Ürettiğimiz gübreler hem daha ucuz hem de daha kaliteli. Hatay’ın ayağa kalkmasında çiftçilerimizin önemli bir rolü var. Bunu bildiğimiz için çiftçilerimizin her zaman yanında olmaya devam edeceğiz.” Şeklinde konuştu.

 

 

 

 

Ayrıca ziyaretleri kapsamında esnaflarla bir araya gelen Savaş, depremin Antakya üzerinde bıraktığı izlerin farkında olduklarını ve esnafın yaşadığı güçlükleri paylaştığını belirtti. Aynı zamanda, şehrin ekonomik canlılığını sürdürmek için esnafın desteğinin önemini vurgulayarak, belediyenin de bu süreçte elinden gelen yardımı sağlayacağını söyledi.

 

11 kaymakam ve jandarma komutan

0

Dünkü Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Hatay’da 15 ilçenin 11’inde kaymakamlar değişti.
Bu arada Hatay il jandarma komutanlığına da ilk kez bir paşa atandı. Hatay il Jandarma komutanı Tuğg. Ömer Ersever oldu


Dünkü Resmi Gazetede yayınlanan kararnameye göre Hatay’ın ilçelerine atanan yeni kaymakamlar:
-Antakya Kaymakamlığına Abdullah Akdaş (Bartın Vali Yardımcısı),
-Defne Kaymakamlığına Mesut Çoban (Datça Kaymakamı), —

-Altınözü Kaymakamlığına Mehmet Sert (Siirt Vali Yard.),
-Erzin Kaymakamlığına Onur Özaydın (Artvin Vali Yardımcısı)

, —Yayladağı Kaymakamlığına Halil Yazıcı (Gürün Kaymakamı),

Kumlu Kaymakamlığına Onur Alp Bıçakçı (Baklan Kaymakamı),

-Hassa Kaymakamlığına Yunus Emre Bayraklı (Elbeyli Kaymakamı),

Dörtyol Kaymakamlığına Ali Fuat Türkel (Şişli Eski Kaymakamı),

Samandağ Kaymakamlığına Emre Dündar (Ovacık Kaymakamı)

, Kırıkhan Kaymakamlığına Fikret Dağ (Ahlat Kaymakamı)
– Payas Kaymakamlığına Kürşad Karaca (Araklı Kaymakamı)
Bu arada Hatay Vali yardımcılıklarına da atamalar yapıldı. Hatay’a atanan yeni vali yardımcıları şunlar:
Doğukan Mızrak
Gökay İçen,
Mehmet Miraç Topaloğlu,
Can Atak,
Hasan Meşeli,
Bekir Sıtkı Dağ,
Mehmet Ali Atak,
Mehmet Anıl Çolak
Cafer Ekinci
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle de Hatay il Jandarma komutanlığına ilk kez bir Tuğgeneral getirildi. Kararname ile Hatay il Jandarma komutanı Tuğg. ÖMER ERSEVER oldu. Yeni komutan Tuğg.ERSEVER daha önce Samsun il Jandarma komutanıydı.