Amik ovasında birinci mısır hasadı yapıldı, ikinci mısır hasadına hazırlanıyorlar. İkinci ekimi yapılan mısırlar mısır başaklarını vermeye başladılar. İkinci mısır hasadı mısırların biraz sararmasından sonra gerçekleştirilecektir.
Mısır üreticileri çok kötü bir üretim yılı geçirmediklerini ama bu üretim ve kazancın da emeklerinin karşılığı olmadığını ifade ediyorlar.
Özellikle devletin mısır kilosu başına verdiği üç kuruşluk destek için “sakız parası etmiyor” diyerek dalga geçiyorlar. Destek için 50 kuruş olmasını istiyorlar.
Üreticilerin önemli sorunlarından olan elektrik girdilerinin yüksekliğinden ve elektrik enerjisinin özel sektörden devlete geçmesi ile elektrik fiyatlarının düzgün olacağının altını çiziyorlar.
Reyhanlı barajının derhal bitirilmesini ve kanalların yapılarak, su sorunun çözülmesini üretimin geleceği olarak değerlendiriyorlar.
Bir diğer öneli sorunlarının da üretimde devletin planlama yapmasını ve üreticiye pazar sağlaması, çiftçilerin kooperatiflerde örgütlenmesi gibi sorunların çözülmesini isteyerek,üretimde bir disiplin getirilmesi talebinde bulunuyorlar.
Birinci mısır hasadını yapan, ikinci mısır ekim hasadına hazırlanan çiftçilerden ;Mahmut Gündoğan, Mustafa Sağlam, Mehmet Palta ve Abdurahman Çakı ile mısır tarlasında görüştük.
Mehmet Palta (Çiftçi ve Mısır Ekicisi)
Devlet Bizi Tüccarın İnsafına Bırakmasın.
Bizim sıkıntımız elektrik, sulama ve kimyasal gübre fiyatlarının fahiş olmasıdır. Çiftçinin zor durumda olduğunu söyleyebilirim. Devlet mısır fiyatını 5700 lira olarak açıkladı ama fabrikanın mısır alım trendini aşağıya çekti. Fabrika 5 bin liranın altında almakta ve çiftçi bu durumda zarar etmektedir. Bu gün kullanmakta olduğumuz tarımsal gübre 5 bin iken bu sene 18 bin liradır. Yani mazot, gübre fiyatları üç veya dört kat arttı. Ofis tıkandığından mısır üreticisi ofise satamadığından tüccara düşük fiyattan satmak zorunda kalıyor. Çiftçi bir yıl emek veriyor, kazanamıyor, tüccar ise bir günde kazanmaktadır. Devletin buna bir çözüm bulması gerekmektedir. Tamam tüccar olsun, kazansın ama bizim çocuklarımızın nafakasını yemesinler diyorum. Destekleme üç kuruş yerine kilo başına 1 lira olmalıdır. Dünyada ülkemizde artık terör birinci sırada iken bu gün gıda güvenliği birinci oturmuştur. Biz burada yer altı sularını kullanıyoruz. Elektrik fiyatları geçen sene 15 bin iken şimdi 50 bin liraya yükselmiştir. Barajlar bitirilmeli, vahşi sulama yerine damla sistemi olmalıdır. Reyhanlı barajı gövdesi bitmiştir,suda tutmakta ama bizim araziye ilişkin kanal çalışması yoktur. Bu yapılırsa çiftçi rahata kavuşur.
Çiftçinin Sahibi Yoktur
Bizim sahibimiz yoktur. Bizler örgütlenerek, kooperatif kursaydık,bu sorunlara çözüm üretebilirdik. Bizim ürettiğimiz mısır Türkiye’ye yeterli olmuyor,ithal mısır alınıyor. Mısır üretimi yeterli hale gelmesi için bizim ihtiyaçlarımız karşılanmalıdır. Bizim fırsatçıların eline düşmemiz gerekiyor. Tek koyunu kurt kapar ama sürüden alması zordur. Tamam ziraat odaları var ama orası para alma yeridir. Onun dışında bir iş yapmıyorlar. Kısaca çiftçi kooperatif kurar, kendi sorunlarını çözmeye başlarsa birçok sıkıntılardan kurtulur.
Abdurahman Çakı (Çiftçi Mısır Ekicisi)
Tarım Bakanı Üretici İle Yüzleşmeli ve Tarım Üretim Planı Yapmalıdır.
Bizim sıkıntılarımız çok, girdileri arkadaşlar söyledi, işçi ücretleri iki misli olmuştur. Devletimize en çok KDV veren mısır ve pamuk üreticisidir. Siyasi yöneticilerimiz bizim katkımızı görmezden gelmektedir. Bize üç kuruş desteği reva görmektedir. Zaten mahsulün kaldırdığı son günde bir zam geçirdi. Enerjisa maşallah kimseyi takmıyor, kafasına göre zam, kafasına göre kesme yapmaktadır.
İşçi sıkıntısı çekmekteyiz. Hele Suriyeli sığınmacılar giderse daha büyük sıkıntı çekeriz. Tabi onlardan ülkelerine dönmek isteyenler var, vatanlarını özleyenler bulunuyor. Bir gün ülkelerine döneceklerdir.
