Cumartesi, Kasım 23, 2024
No menu items!
Ana SayfaKöşe YazılarıProf Dr Garip Turunç yazdı Ey Gençler Bir Zamanlar bende Genctim

Prof Dr Garip Turunç yazdı Ey Gençler Bir Zamanlar bende Genctim

EYY GENÇLER, BİR ZAMANLAR BEN DE GENÇTİM !

Prof Dr Garip Turunç 

Fransa Bordeaux Devlet üniversitesi

 

Türkiye’de doğup büyümüş, eğitimini burada almış fakat geri kalan hayatını yurt dışında geçirmek isteyen gençlerin sayısının giderek arttığı bir sır değil. Yeditepe Üniversitesi ve MAK Danışmanlık iş birliği ile 18-29 yaş grubu arasında yapılan kapsamlı Gençlik Araştırması‘na göre, gençlerin yüzde 76’sı yurt dışında yaşamak istiyor. Bu düşüncede olan gençlerin bazıları ülkedeki siyasi, toplumsal ve ekonomik durumdan yakındığı; bazılarıysa kariyerlerini yurt dışında daha ileriye taşıyabileceklerine inandığı için ülkelerinden ayrılmak istiyor.

Haftalık gazete Oksijen hayatlarını yurt dışında kurmak isteyip bavulları hazır bekleyen bu gençlerle bir röportaj yapılmış. [Bkz. :  https://gazeteoksijen.com/turkiye/bu-ulkede-gelecekten-korkuyoruz/]] İşte onların bazılarının ağzından yurtdışına gitme turkiyehikayeleri…

1°. Ayça Meriç Çelik, 23 yaşında, Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu. 

Mezun olduktan sonra bir sene boyunca Türkiye’de özel sektörde çalışırken bir yandan da yurt dışında yaşamak için hazırlıklarımı yaptım. Ağustos 2021’de Londra’da yazılım mühendisi olarak işe başlayacağım. Yurt dışına gitmedeki asıl sebebim toplumdaki huzursuzluk ve ülkede bir öngörülemezliğin hakim olmasıydı. Olumlu haberlerin olumsuzlar arasında kaybolması beni çok bunalttı. Diğer büyük beklentim ise işlerde liyakate daha çok dikkat edilmesi ve toplumsal hayatın daha düzenli ve sistemli ilerlemesi. Ayrıca kariyerimi yurt dışında daha iyi bir noktaya taşıyabilme imkanım olacak. “İleride ülkene dön, buraya faydan dokunsun’’ sözlerini çok fazla duydum. Ben de doğduğum ülkeye faydam dokunsun isterim ama orada kalarak belki Türkiye’ye değil ama dünyaya ve insanlığa da bir katkı sunabiliriz. 

2°. Gülin Özcan, 23 yaşında, Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü

Daha iyi bir eğitim almak için yurt dışına gitmek, orada yaşamak istiyorum. Bu zaten kendimi bildim bileli aklımda olan bir şeydi, fakat üniversitemize rektör atanması olayından sonra yaşananlar bu kararımın tuzu biberi oldu. Sene sonu itibarıyla Cenevre’de yüksek lisansıma başlayacağım. Bir gün kendimi geliştirdiğimde ülkeme katkım olmasını isterim, fakat o gün ne zaman gelecek bilmiyorum. Türkiye’nin toplumsal ve ekonomik olarak içinde bulunduğu durum, gelecekte ne olacağının belirsiz olması beni bu konuda cevapsız bırakıyor. 

3°. Aydın Ulu, 23 yaşında. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi

Ağustos’ta Johns Hopkins Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler yüksek lisansına başlayacağım. Yurt dışı hayalim vardı, ancak ülkenin özellikle son yıllardaki genel huzursuzluğundan dolayı kararım netleşti. Prof. Dr. İlber Ortaylı üniversitede hocamdı, kendisi ‘Vatanınızda kalın’ diyor, bazıları da ‘Orada birkaç yıl kal, sonra ülkene hizmet etmeye dön’ diyor. Yurt dışında kaliteli bir hayat sürmek için fırsat bulmuşken neden geri döneyim? … İstanbul yaşamayı en çok sevdiğim ve yakın arkadaşlarımın olduğu şehir, buna rağmen gidiyorum.

4°. Şule Güneş, 24 yaşında, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi

Bu seneye kadar yurt dışı planım yoktu. Fakat Ankara, Keçiören’deki bir hastanede doktorlara hasta yakınlarının saldırdığını, doktorların ise barikat kurduğunu görünce, “Ben bu insanlara mı hizmet edeceğim, emeğimin karşılığını nasıl alacağım” diye düşündüm ve bugün bu noktaya geldim. Mesleği ülkemde yapmak istememem
çok acı bir durum. ABD’ye gitmek için sınavlara hazırlanıyorum, mesleğimin orada çok kıymetli olduğunu biliyorum.

5°. Yiğit Barkın Ünal, 23 yaşında. Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu. 

Londra’da yazılım mühendisi olarak çalışma teklifi aldım. Hayallerimi ülkemde çalışarak yakalayamam. Dünyayı gezmek için çalışıyorum. Bu hayalimi gerçekleştirebilecek ekonomik gücü ise Türkiye’de çalışarak kazanamayacağım açık. Yaşam standartları da ortada. Bu sebeple hayatımı yurt dışında kurmayı tercih ettim. Bloomberg’deki işi bulmasam da yurt dışına çıkardım, yüksek lisansıma devam ederdim. Ailem de bu konuda benimle aynı fikirde zaten. 

***

Gençlerin sesine kulak verirken 55 yıl öncesine, 1966’e gidiyorum. Antakya Lisesi Fen Bölümü mezunu GT, Milli Eğitim Bakanlığının düzenlediği “Yurt Dışında Yüksek Eğitim” Sınavlarını kazanmış, arkadaşları, anası babası (gözyaşları halen zihnimde), ailesi tarafından (bir son bahar günü yağmur altında) Fransa’ya uğurlanıyor.

Yurt dışı yolculuğum (küçük bir valizle) böyle başlamıştı. Akıyordum, hiçbir yeri doldurmadan öylece akıp gidiyordum. Bir yolculuk içindeydim, yoldaydım, yoruluyordum. Var oluş kaygısı kendi olma yada olmama kaygısı içinde bir şeyin peşindeydim.

İnsan, tek başına yola çıkar, hakikate yol alır, başlı başına bir aleme dönüşür. Işıklara, binbir renkli dünyalara tebessüm eder, yolda aydınlanır, Fransızların değimiyle “Boş Şişesini Doldurma”ya çalışır, parıltılı dünyadan sade ve sahici olana yönelir.

 

Yol umuda atılan adımdır, ucu sonsuza açılır. Bir yol vardır uzar gider içimize. Düştüm peşine, düşüverdim dünyaya. Yürüdüm, koştum, düştüm, kalktim, tekrar düştüm, kalktım yine. Yunan mitolojisindeki kaya parçasını tepeye varmasına bir parmak kala tekrar aşağıya doğru yuvarlanan ve onu defalarca terler içinde tepeye çıkarmaya çalışan Sisypus’u yaşadım yıllarca.

 

İtiraf etmeliyim. Bir an daldım. Bir çıkamadım. Kırk kapıdan geçtim de bir kapıdan çıkamadım. Yola çıkamadım. Uzun süre boyunca, ana vatana dönemedim. Aylar, mevsimler, yıllar geçti üzerimden gurbet elde. Selamet kuşlarına aldırmadım. Durmamam gereken yerlerde sual edindim durdum. Yetinmek gerekti, yetinemedim. Hikâyemde saadetler olsun istedim, dağlara tırmanmak istedim, ayaklarımda yazgının güzelliği olsun istedim. Yol katetmekti, uzaklara gitmekti tek muradım. Cihanda ev edinmek için süründüm. Ölmek gerekti ulaşmak için, vusul için dağları aşmak gerekti.

 

***

 

Paris’te Alliance Française ve Tours şehirinde İnstitut de Touraine de Fransizca öğretim yıllarından sonra, Lisansı’mı Bordeaux, Yüksek Lisans ve Doktora’mı ise Dijon üniversitesinin Matematik Enstitüsü’nde yaptım. Doktoramı geçtikten hemen sonra da Öğretim Göevlisi olarak Bordeaux üniversitesinin kadrosuna girdim. 2000’li yılların başında Memlekete dönüp 5 öğretim yılı boyunca Galatasaray Üniversitesinde görev yaptım.  Ana üniversiteme dönüp emekliğe ayrıldıktan sonra da, son yıllara kadar Kuzey Kıbrıs ve Saray Bosna üniversitelerinde çalışmalarımı sürdürdüm.

 

Böylece, üniversitelerde, konferanslarda, unvanlarda, bir yarış içinde yaşadım bir “Ömür dediğin” hayatı.

 

Ömrüm gönlümü susatmıştı.

 

Gönlümü bir sonsuz bahar kuşatmıştı.

 

Razılıklardan geçtim de geldim.

 

Bir garip hikayedir Adem. Cennetten gurbete gelmiştir. O, dünya sürgününü içinde, yabancı bir diyarda, geldiği yere dönme hasretiyle yaşar. Aslında bu Adem’in aşka ilk dokunuşudur. Gurbete ilk dokunuşu, sılaya ilk varışıdır. Cennete dönünceye kadar da bu sürgün, bu gurbet, yatağını arayan nehirler gibi denizlere akmaya devam eder. Ondandır dünya gurbetinde nehirler gibi akışımız.

 

Eyy gençler!

Diliyorum, sizin de dünya gurbetinde nehirleriniz akar ve  hayalleriniz gerçek olur.

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER