Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Tayfur Sökmen Tıp Fakültesi’nde Halk Sağlığı Uzmanı olarak görev yapan Prof. Dr. Tacettin İnandı Korona ile mücadelede mevcut önlemlerin yetersiz olduğunu belirterek Daha sert ve önleyici önlemlerin alınması gerektiğinin altını cizdi.
Tükiye, ilk vakanın görüldüğü 11 Mart tarihinden bu yana koronavirüs salgınıyla mücadele ediyor. Nisan ayından itibaren uygulanan sokağa çıkma yasağı, seyahat kısıtlaması gibi tedbirler vaka sayılarının bir nebze olsun düşmesini sağlamıştı. Yaz aylarında tedbirlerin gevşetilmesi pahalıya mâl oldu. Vaka, ölüm rakamları ciddi bir şekilde artış gösterdi. Hastanelerde test kuyrukları oluştu, yoğun bakımlardaki doluluk oranı sınıra dayandı. Tüm bu gelişmelerin yanı sıra Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüs rakamlarını doğru açıklamadığı tartışmaları da gündemi uzun süre meşgul etti. Kamuoyunun bu yöndeki baskısına dayanamayan Sağlık Bakanlığı, geçtiğimiz gün tüm pozitif vakaları açıkladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı rakamlara göre Türkiye, geçtiğimiz gün bildirdiği 28 bin 351 yeni hasta ile dünyada üçüncü, Avrupa’da en yüksek vaka sayısı bildiren ülke oldu. Türkiye’nin koronavirüs pandemisindeki durumunu Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Tacettin İnandı, değerlendirdi. Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Tacettin İnandı, Sağlık Bakanlığı’nın tüm test pozitif sonuçları açıklamasının olumlu bir yaklaşım olduğunu söyleyerek, “Bizler ve toplum sorunu daha gerçekçi bir biçimde görme, algılama şansına sahip olduk. Tüm veriler bilim insanları ve toplumla açıkça paylaşılmalıdır. Açıklık, şeffaflık ve güven sürece herkesin katkı verebilmesi açısından çok önemli. Salgın hızla büyüyor, sahadan gelen bilgiler, gözlemlerimiz ve duyduklarımız bu yönde. Yer yer hastane kapasiteleri doluyor ve sağlık sistemi zorlanmaya başlıyor. Bakanlığın açıklamaları da bunu destekliyor. Rakamlarda artış sürerse sistemin tıkanması söz konusu” ifadelerini kullandı.
“TEST KAPASİTESİNİ ARTIRMAK GEREKİYOR”
İnandı, “İkinci olarak hasta, temaslı ve sağlam kişilerin birbirinden ayrılmasıdır. Bu da hızlı ve yaygın test, izlem ve izolasyon ile mümkündür. Test kapasitesini artırmak ve yakın temaslıların tümüne test yapmak önemlidir. Sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonu önemlidir. Yoğun ve yıpratıcı bir süreç yaşıyoruz. Kovid-19 nedeniyle yaşamını kaybeden sağlık çalışanlarının yakınlarını güvenceye alacak yasal düzenlemeler, -Kovid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gibi- önem taşımaktadır” dedi.
* Daha sert ve önleyici önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizen İnandı, “Daha sert önlemler için son dönemde alınan önlemlerin sonucu beklenmemelidir. Son dönemde alınan sokağa çıkma kısıtlamaları da büyük olasılıkla salgını kontrol altına almaya yetmeyecektir. O nedenle vakit geçirmeden insan hareketliliğini azaltacak önlemler alınmalıdır. İnsan hareketliliğini kısıtlamak ve düzenlemek zorunludur. O nedenle yapılması gerekenler öncelikle insan hareketliliğinin kısıtlanmasıdır. AVM’lerin kapatılması, şehirler arası dolaşımın sınırlandırılması, cenaze, toplantı, miting gibi toplantıların kısıtlanması, evden çalışma gibi daha önce uygulanmış ve etkili olduğu görülmüş uygulamaların acilen hayata geçirilmesinde yarar vardır” şeklinde konuştu.
