Prof. Dr. Süleyman Pampal, ‘Şu anda en çok korktuğumuz yerlerden biri İzmir’ dedi, bir diğer riskli noktanın Bolu olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Süleyman Pampal ve Prof. Dr. Samet Arslan, Show Haber’e olası deprem noktalarına ilişkin açıklamada bulundu.
Pampal, “Şu anda Hatay’dan güneye doğru, Ölüdeniz fayı, Ortadoğu, Suriye, Lübnan ve İsrail maalesef topun ağzında” diye konuştu.
Pampal’ın dikkat çektiği diğer yerler ise Bolu ve İzmir oldu. “Bolu’nun hem zemin olarak iyi değil hem de kırılmamış bir parça var” diyen Pampal, İzmir’e ilişkin “Şu anda en çok korktuğumuz yerlerden biri İzmir” diyen Pampal, “Körfez’den, Mustafakemalpaşa’dan doğuya doğru uzanan İzmir fayı var” ifadesini kullandı.
Deniz Jeolojisi Uzmanı ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür,de İzmir’in gerçek anlamda bir deprem kenti olduğunu belirterek, “Çok az kentimizde bu kadar yoğun aktif fay sistemi var. Bunlar bugün olmazsa yarın deprem yaratacaktır” dedi.
Türkiye’de deprem beklenen bölgelere ilişkin öngörülerini paylaşan Prof. Dr. Görür, Hakkari ile Erzincan Bingöl Karlıova’nın yanı sıra İzmir ve Antalya- Muğla arasındaki sahil şeridinden endişe ettiklerini aktardı. Prof. Dr. Görür, “İzmir’de de endişemiz var. Canlı faylar var. Günün birinde harekete geçip deprem olabilir. Çevredeki deprem olmuş faylardan tetiklenebilir. Tahmin ediyorum bu faylar İzmir depreminde yüklendi. Çevredeki depremlerden stres geldiğinde yükleniyor. İzmir, bu kadar canlı fayla bölünmüş ise bu yarımadan buradan çekilmek lazım. Fay tartışmasını bırakalım. İzmir gerçek anlamında bir deprem kenti. Çok az kentimizde bu kadar yoğun aktif fay sistemi var. Bunlar bugün olmazsa yarın deprem yaratacaktır. Şu anda depremlerde sonra, Sisam depremi sonrasında 80 kilometre mesafede 117 kişi öldü. Yapı stokunu depreme dirençli yapmak lazım. Bunu yapmadan önce İzmir Büyükşehir Belediyesi şu anda bana göre çok doğru akıllı bir iş yaptı. Mikro belgeleme çalışması yapıyor. ODTÜ’lü ekiple bu çalışmaları yürütüyor. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Hasan Sözbilir gibi çok değerli yer bilimci arkadaşlar var. Bu İzmir’in şansıdır. Mikro belgeleme çalışması sonrasında İzmir depreme dirençli hale getirilmelidir. 1999 sonrasında yeni yönetmeliklere göre doğru yapılmışsa o binalardan hiç korkmayın. Yönetmeliklere göre yapılmış binalar çatlasın, patlasın ama içinden sağ çıkmanızı sağlar. İzmir’deki belediye ve üniversiteleri zorlayın, evlerinizi muayene ettirin. Üç kuruş vermeyeceğim tartışması yakışmıyor. Parası yoksa devlet el atsın veya belediye bedava yapsın. Muayene edersiniz evinizin depremdeki davranışları çok sağlıklı görebilirsiniz. Deprem odaklı kentsel dönüşüme girmek için hükümete talep edin. Bütün kentleri depreme dirençli yapabiliriz. Bunun içi afet bakanlığı kurulsun” diye konuştu.