Psikolog Uğur Seküçoğlu, hafta sonunda YKS’ye girecek öğrencilere ve ailelerine önemli tavsiyelerde bulundu.
Öğrencilerin en büyük problemlerinden bir tanesinin ebeveynlerin kendisi olduğunu kaydeden Seküçoğlu; “Çünkü sınavla ilgili en büyük problem sınava bireyin verdiği anlam ve bireyin düşüncesi oluyor. Bu düşüncenin kökeni de ebeveynden geliyor. Ebeveynin özellikle şu son düzlükte çocuğun üzerindeki yıkıcı baskısını biraz azaltması gerekiyor. Ebeveynler zamanında kendi isteklerini ve başarılarını gerçekleştiremedikleri zaman bunları çocuklarından istiyorlar, bunları hak olarak görüyorlar. Bu da çocuklara ders çalışmayı motive eden bir baskı olmuyor, tam tersi dersten soğutan bir baskı oluyor. Öncelikle burada ebeveynlerin son düzlükte kendilerini biraz frenlemesi lazım. Sınav üzerindeki düşüncelerini hafifletmeleri lazım” diye konuştu.
Yaşanan depremin de çocuklar üzerinde olumsuz etkisi olduğunu hatırlatan Seküçoğlu; “Bununla beraber maalesef özellikle YKS döneminde yaşanan deprem nedeniyle öğrencilerin sınava çalışamadıkları bir dönem oldu. Bu da aslında ister istemez bir baskı oluşturdu üzerlerinde. Bir de şunun farkına varması lazım, belki bir ayı kaçırdı ama bunu telafi etmesi için önünde 3 aya yakın bir süre vardı. Kaçırdığı bir zamana değil de telafi süresine odaklanması gerekiyor. Bireyin aslında yapması gereken şey kendi kontrolünde olan şeylere odaklanması lazım.
“Olumsuz Düşüncelerden Uzak Durun”
Sınavın en büyük problemlerinden birisi de bireyin aslında sınava verdiği anlam oluyor. Birey kendisine şunu sormalı, ‘ben bu sınava ne anlam yüklüyorum?’ Sınava verdiği anlam ‘benlik’ anlamı olarak mı geliyor? ‘Ben sınavda başarısız olursam başarısız bir insanım’ diye bir düşüncesi mi var? Bireyin aslında bunları belirlemesi gerekiyor. Kendisine şunu sorması gerekiyor, ‘Yakın bir arkadaşımın aynı durum başına gelse ben ona nasıl yaklaşırım?’ Örnek veriyorum sınavda başarısız olursam sevilmem diye düşüncesi olan bir insan, bir insanı neye göre sevip sevmediğini kendisine sorması gerekiyor ve şunun farkına varması gerekiyor ‘Ben insanlara böyle yaklaşmıyorken neden insanlar bana böyle yaklaşsın?’ Bunların farkında olursa çok daha iyi sınava hazırlanabiliyorlar.
Ayrıca bireyin şu an yapması gereken şey, ‘Çok kısa bir zamanım kaldı ne yapacağım?’ gibi düşüncelere odaklanmak yerine bu kısa zamanı aslında ‘neler yapabilirse daha iyi olabilir’ diye düşünmeli. Bu kısa zamanı daha iyi olduğu bir şeye çalışarak kullanabilir. Maalesef ki ister istemez öğrencilerin hem ders kaybı oldu, hem ailelerinden kayıplar olmuş olabiliyor. Maddi manevi bir şehrin kaybı oldu. Bu çocukları ister istemez psikolojik anlamda olumsuz yönde etkiledi. Burada yapması gereken şey düşüncesini bu olumsuz şeylerden çekip olumlu şeylere yöneltmesi gerekiyor. ‘Sınavı kazanamayacağım, başaramayacağım’a odaklanmak yerine başarıya odaklanması gerekiyor. Ve şunun farkında olması gerekiyor, başarmakta, başaramamakta net olarak kendisine bağlı olan bir şey değil. Şu çok iyi hazırlanan bir öğrenciyi bile sınava soksanız bir yeri kazanacağının garantisi yok. Kendisinin yapabileceği en önemli şey başarmak için elinden geleni yapmak” şeklinde tavsiyelerde bulundu.