Cuma, Şubat 7, 2025
No menu items!
Ana SayfaHatayÖzel 'den Hatay Valisine "Tembih"

Özel ‘den Hatay Valisine “Tembih”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel,Hatay Valisi’ne söylüyorum; seni de ben unutmadım, unutmayacağım, seni unutturmayacağım. Bugünler dönecek. O seçim akşamları yaptıkları da geçen sene anmada yaptıkları da bu sene Hataylılara yaptığı da, partizanlığı da hepsi aklımda. Bu kadar insanın ahı varken, sen milletin yanında değil de ona zulmedenlerin yanında bulunmaya devam et. Senden de hesap sormak Özgür Özel’in boynunun borcu olsun. Şimdi mutlaka İstanbul’dan harekete geçer. Kendisini Türkiye Başsavcısı sanıyor. Doğrusunu yapsınlar, doğru yerden dava açsınlar. Kamu görevlisini tehdit suçundan bana tekrar dava açsınlar. Ben Hatay Valisi’ni tehdit etmiyorum. Ben Hatay Valisi’ne tembih ediyorum” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerin ikinci yılında Hatay Defne Belediyesini ziyaret etti. CHP Lideri Özel, Defne Belediye Başkanı Halil İbrahim Özgün, Defne İlçe Başkanı Ozan Öfkeli ve Hatay İl Başkanı Hakan Tiryaki ile birlikte belediye önünde vatandaşlara hitap etti.

CHP Genel Başkanı Özel de konuşmasında şunları kaydetti:

Daha önce bizim yanlarına gittiğimiz ve seslerini duyurmaya çalıştığımız, bugün de bize misafir gelmiş olan Yolbulan işçileri var. Grevlerinin 233’üncü gününde ‘Direne direne kazanacağız’ yazdıkları dövizleri ile birlikte çok zor şartlar altında, çok ağır bir işkolunda emekleri sömürülerek çalışıyorlar. Onların grevine karşı işveren, İş Kanunu’nu yok sayarak, başka yerlerden ürün temin etmeye çalışarak ya da grev kırıcılığın her yoluna tenezzül ve tevessül ederek onların bu haklı mücadelelerini yarıda bırakmaya, onları zorlayarak mücadelelerinden alıkoymaya çalışıyor. Biz emeğin partisi olarak, emekçilerin partisi olarak Yolbulan işçilerinin, sendikalı Yolbulan işçilerinin bu büyük mücadelelerinde sendikalarının da her birinin de ayrı ayrı arkasındayız, Özçelik-iş Sendikası’nın, Hak-iş’in ve orada örgütlü bu kıymetli işçilerin mücadelesini selamlıyorum.

 

“Bir özeleştiri yapmak, bir istifa, bir özür yerine hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam eden iktidarla karşı karşıyayız

 

6 Şubat depremin üzerinden iki yıl geçti. Resmi rakamlara göre 53 bin 537 canımızı kaybettik. Hatay’da bu rakam 24 bin 147. Yani neredeyse ölümlerin yarısı Hatay‘dan, yıkımın yarısı Hatay‘dan. Tabii bu rakamların üzerinde rakamların da herkes doğru olduğunu biliyor ama resmi rakamlar bunlar. Biz çağrımızı bugün bir kez de şehitlerimizi ziyaret ettiğimiz kabristanda, şehitlikte ifade ettik. Hatay’da en çok üzerinde durulan konulardan biri de rakamlara güvenmemek, verilen rakamlara inanmamak. Bunda da hiç haksız değil Hataylılar. Birazdan depremin bir başka konusunda rakamları irdelerken bunu hep beraber göreceğiz. 21 yıldır tek başına bir iktidarın döneminde bir deprem yaşandı. 21 aydır görevde olsalardı, 21 gündür görevde olsalardı ancak bu kadar kendilerini meselenin dışında tutabilirlerdi. Bir özeleştiri yapmak, bir istifa, bir özür yerine sanki hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam eden, hiçbir şey olmamışçasına konuşan, bazen bizim duymaya utandığımız sözleri söyleyen bir iktidarla karşı karşıyayız.

Tam donanımlı, bir düdükle ayağa kalkacak, bir sirenle ayağa kalkacak, dakikalar içinde hazır olacak, genç, diri, teçhizatı tam ordu kışlasında üç gün bekleyip enkazların altından sesler gelirken gerekli vinci, gerekli dozerleri, kepçeleri organize edemeyip… Bir yerde kepçe var; operatörü yok, öbür tarafta operatörler var; kepçe yok. Genç kuvvete ihtiyaç var, işgücüne ihtiyaç var. Asker kışlada bekliyor, millet enkaz altında inim inim inliyor. Öyle bir süreci yaşadık. Sonra aletler geldi, askerler geldi ama artık enkazların altından ses gelmemeye başlamıştı. O süreci en yakından hep birlikte burada yaşadık, takip ettik. Depremden saatler sonra Ankara’da Seyit Torun, Selin Sayek Böke ve ben milletvekillerimizi, partimizi ve belediye başkanlarımızı koordine eden bir masayı kurmuştuk. Hızlı bir kararla öğlen saatlerinde tüm milletvekillerimizi ilk buldukları vasıtayla bölgeye ulaşmaları noktasında talimatlandırıldık. Biraz önce İlçe Başkanımız Ozan Öfkeli Başkanımızın söylediği gibi gözlerini açtığında insanlar karşılarında CHP milletvekillerini, CHP’nin büyükşehirlerinin, ilçe belediyelerinin araçlarını, ekipmanlarını ve bizzat belediye başkanlarının kendilerini burada gördüler.

 

“Öbür taraflarda devlet sözünü tutamadı, eksik. Ama burada durum rezalet”

 

Hatay’da 650 bin konutun 254 bini Hatay’da mıydı? ‘Bir yılda vereceğim’ dedi mi? Bir yılı bırakın, iki yılın sonunda bugün kendi açıkladıkları rakam 46 bin 167 konut. Yani yüzde 18. Türkiye ortalaması 30, Hatay 18. Hatay’ı çıkarırsan diğer illerinin ortalaması yüzde 39. Bir yerde diğer dokuz ilde ortalama yüzde 39, Hatay’da yüzde 18. Bu kadar net bir fark var. Evlerin yapımına başlamasında da Hatay’ın evlerinin bir an önce hazırlanmasında da. Öbür taraflarda devlet sözünü tutamadı, eksik. Ama burada durum rezalet. Bir yerde 100 konuttan 40’ı verilmiş, bir yerde 18 tanesi verilmiş. Bu şehirde yaşayanlar ‘ayrımcılık var’ demesin de ‘ağırdan alıyorsunuz’ demesin de ‘Bizi sona bırakıyorsunuz’ demesin de kim desin? Bunu açıklıkla ifade ediyorum.

 

“Başka başka projelerin TOKİ‘lerini bu projeye, deprem konutu diye sayıyorlar”

Şimdi gelelim beyefendilerin konut teslimi ile ilgili sözlerine. AFAD’ın raporu, ‘395 konteyner kentte 649 bin kişi yaşıyor’ diyor. Şu anda, bugün. Deprem sonrası bu rakam kaçmış? 707 bin diye açıklamışlar. Yani ‘Türkiye’de konutların yüzde 30’unu bitirdik, 201 bin konut verdik’ diyor. Türkiye’de konteynerden çıkmış kişi sayısı sadece 58 bin. Ya bir yanda 201 bin konut veriyorsun, konteynerden çıkan kişi sayısı 58 bin. Her kişi bir evde kalacak olsa yine dört kişiden biri konteynerden çıkmış, eve yerleşmiş, diğer üçü ne? Bir de bu haneler dört kişiden oluştuğuna göre her 16 evden birine konteynerden çıkan biri yerleşmiş. Bu nasıl rakam? Bu nasıl hesap? Hatay’da deprem sonrası konteynerde yaşayan kişi sayısı 230 bindi. Bugün açıkladılar, AFAD’ın rakamı; konteynerde yaşayan kişi sayısı 218 bin. Hatay’da hesapta 46 bin konut teslim etmiş, konteynerden çıkan kişi sayısı 12 bin. Dört kişilik bir aile dersen 3 bin eve konteynerden çıkanlar girmiş, 43 bin evin ne olduğu belli değil. Bu 43 bin eve çıkanlar ya hepsi şehir dışındaydılar ya sokakta yaşıyorlardı. Nereden geldi bu insanlar? Demek ki ‘Yaptım’ dediğin konutu yapmış değil, ‘Teslim ettim’ dediği konu teslim etmiş değil. ‘Konutu aldım’ diyenin içine girmiş hali yok. Bir, konut vermeden önce senet koyuyor. Şimdi kulakları çınlasın Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Ben konutlardan para almayacağım’ dediğinde laf ediyorlardı. Şimdi görsünler. Konutu bitmiş anahtarı gösteriyor senedi koyuyor. Senedin üstünde ne yazıyor? Hiçbir şey yazmıyor. Sonradan dolacak. Ne ödeyeceğini bilmeden, yarın karşına ne çıkacağını bilmeden önüne senet koyuyor, ona göre veriyor. İki, ‘bitti’ dedikleri evler natamam, içleri tamam değil. Üç, eskiden deprem olmadan önce ‘İlk Evim, Benim Evim’ projeleri vardı. 100 bin kişiye konut, başvuru 250 bin. 500 bine çıkardık. Onun için planlanan yüz binlerce konutu hiç o projeyi kapattılar, bu konutlara sayıyorlar. Doğru yerde mi? Hak sahibinin istediği yerde mi belli değil. ‘Bitirdik’ dedikleri 201 bin konutun içinde gerçekten de deprem konutu olarak planlanan, tasarlanan, etüdü yapılan, depremzede için hazırlanan konut sayısı fevkalade tartışmalı. 100 bini geçer mi o bile belli değil. Başka başka projelerin TOKİ‘lerini bu projeye, deprem konutu diye sayıyorlar. Kimse de onların o dedikleri yere gitmiyor. Bazıları da zaten hiç ihtiyaç olmayan yerdeler. Bunları da görmek lazım.

 

“Ey Erdoğan; devletin parasıyla ısıttığın salonlarda kendini alkışlatıp da milletin teveccühü var sanma”

Biri çıksın bana Hatay’da 230 bin depremzededen sadece 12 bininin iki yılın sonunda konteynerden ayrılıp, 218 bininin hala konteynerde yaşıyor olmasını açıklasın bakalım. Öyle havadan attıkları rakamlarla saha gerçek değil, doğru değil. Ben soruyorum Defnelilere, sokakta aranızda, Hatay’da AK Partili milletvekili görüyor musunuz? Gelip geziyorlar mı? Hatır soruyorlar mı? Sorulara cevap veriyorlar mı? Bir sokağa çıksınlar. Bunların genel başkanı salon adamı oldu. Sıcak salon seviyor. Kendisini atadıklarına alkışlatıyor. O alkışları kendisine milletin teveccühü sanıyor. Ey Erdoğan; il kongresinde, kadın kolları kongrelerinde, kendi atadıklarınla doldurduğun sokaklarda, salonlarda devletin parasıyla ısıttığın salonlarda kendini alkışlatıp da milletin teveccühü var sanma. Milletin teveccühü yok.

Milletin sabrı tükendi. Millet sandık istiyor, sandık. Senden kurtulmak için. Ayrıca 2 bin 31 soruşturma var. Bin 397’sine iddianame hazırlanmış. Yani üç suçludan birisi daha savcı yüzü görmemiş. Hakkı aranması gereken üç depremzededen birinin daha failleri savcının karşısına çıkmamış. Bu kadar dosyadan karara bağlanan sadece 75. Yani 100 aileden 97’si adalet beklemeye devam ediyor. Bir rezerv alan rezaleti var. En çok da Hatay’da var. Diğer şehirlerde de var ama burada bir rezalete dönüşmüş durumda. Elbette bazı alanların bilimsel kriterlere göre objektif şekilde rezerv alan ilan edilmesi gayet normal bir şey. Ama Hatay’da bunun objektif, bilimsel, hakkaniyetli, hak yemeden, ranta döndürmeden yapıldığına inanan bir kişiyi daha görmedim. Hatay bu sorunu sürekli dile getiriyor. Servet Vekil de Mehmet Vekil de, Nermin Milletvekilimiz de bu konuyu sürekli gündeme getiriyorlar. Bu rezerv alan meselesinde yaşanan rezaleti ve haksızlığı dile getirmeye, takip etmeye ve süreç içinde haksızlık yapanlardan hesap sormaya son derece kararlıyız.

 

“Hatay Valisi’ne söylüyorum; senden de hesap sormak Özgür Özel’in boynunun borcu olsun”

Hatay’da inanılmaz bir asbest soluma sorunu var. İstanbul Teknik Üniversitesi ile Çevre Mühendisleri Odası Hatay’dan alıp test ettiği enkaz numunelerinin çok önemli bir kısmında asbestte rastladı. Hatay Tabip Odası, böbrek ve karaciğer yetmezlikleri ve akciğer kanseri tehdidinin kapıda olduğunu, rakamların alarm verdiğini, geleceğin çok kaygı verici olduğunu ifade ediyor.

Bakanlar gelecek diye iki, üç gün önce yol asfaltlıyorlar. Yol, bakanların katılacağı ama tören için barikatlanmış yere doğru yapılıyor. Sessiz yürüyüş yapmak isteyenlerin gözaltına alındığı, ‘Yasımızı tutmayı bile bize çok sayıyorlar’ diye Hataylıların isyan ettiği bir yönetim var. Hatay’ın iradesini çalmak için bile işbirliği yapan, iktidar partisinin aparatına dönüşmüş olan, vicdansız bir partinin il başkanından daha il başkanı olan Hatay Valisi’ne söylüyorum; seni de ben unutmadım, unutmayacağım, seni unutturmayacağım. Bugünler dönecek. O seçim akşamları yaptıkları da geçen sene anmada yaptıkları da, bu sene Hataylılara yaptığı da, partizanlığı da hepsi aklımda. Hiç hani diyeceğim ki ‘Dua et şöyle olsun.’ Senin ne ettiğin dua kabul olur. Bu kadar insanın ahı varken, sen milletin yanında değil de ona zulmedenlerin yanında bulunmaya devam et. Senden de hesap sormak Özgür Özel’in boynunun borcu olsun. Şimdi mutlaka İstanbul’dan harekete geçer. Kendisini Türkiye Başsavcısı sanıyor. Doğrusunu yapsınlar, doğru yerden dava açsınlar. Kamu görevlisini tehdit suçundan bana tekrar dava açsınlar. Ben Hatay Valisi’ni tehdit etmiyorum. Ben Hatay Valisi’ne tembih ediyorum. ‘Yaptığın bu işleri unutursam namussuzum’ diyorum.

“Recep Tayyip Erdoğan’a diyorum ki ‘Bursa Büyükşehir Belediyesi Ulu Camii yapıyor’”

Burada Ulu Camii yıkılmıştı. Antakya sınırlarında ama Defne’ye çok yakın yerde. Ulu Camii’ye geçmiş dönemde bir protokol yapılmıştı. Bir işler yapılmış ama doğru düzgün yapılmamıştı. Diyorlardı ki ‘Bursa’yı CHP kazandı. Ulu Camii projesi yattı.’ Mustafa Bozbey ben buraya gelirken ‘Ben de orada olacağım. Protokolü yenileyeceğim. Doğru bir iş yapacağım. İhale edeceğim. Hızla yapacağım’ diyordu. Bugün geldik ve gördük ki Mustafa Bozbey sözünü tutmuş. Ulu Camii yükseliyor. Buradan hem sözü buraya verip de tutmayanlara, hem de onu bir ara diline dolayan Recep Tayyip Erdoğan’a diyorum ki; ‘Bursa Büyükşehir Belediyesi Ulu Camii yapıyor.’ Biz bugün cumada Reyhanlı’daydık. Ama ilk cumasında Antakya Ulu Camii’de olacağız. Hepinizi bekleriz. Verdiği sözü tutan Mustafa Bozbey’e de teşekkür ediyorum.

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER