Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Türk Tarih Kurumu desteğiyle Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Aççana Höyük’te yürütülen kazılarda, Hitit prensine ait yaklaşık 3 bin 250 yıllık mühür baskısı ve 3 bin 400 yıllık tablet bulundu.
Aççana Höyük’te yürütülen arkeolojik kazılarla elde edilen kalıntılar tarihe ışık tutuyor. Bölgedeki kazılar, Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Murat Akar’ın başkanlığında sürdürülüyor. Doç. Dr. Murat Akar bölgedeki kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığı adına, Türk Tarih Kurumu desteğiyle 6 aydır sürdürüldüğünü söyledi.
Bu yılki çalışmalarda önemli sonuçlar elde ettiklerini anlatan Doç. Dr. Murat Akar, bölgede tablet, silindir mühürler ve kil topağı üzerine mühür baskısı bulduklarını belirtti. Doç. Dr. Murat Akar’ın buluntuları “heyecan verici” diye değerlendirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bulunan tabletin üzerinde Akadça çivi yazılı metinler var. 3400 yıllık tablet ve öncesinde bilinmeyen bir Hitit prensinin mühür baskısı bulundu. Yaklaşık 3 bin 400 yıllık tablet ve beraberinde bulunan silindir mühürler bize özellikle bölgenin Mitanni İmparatorluğu hakimiyeti altında olduğu dönemdeki yönetim biçimi ve idari pratikleri hakkında bilgiler vermekte. Son günlerde açtığımız yeni kazı alanımızda bulduğumuz diğer önemli buluntu da 3 bin 250 yıllık bir ‘bulla’, yani kil topağı üzerine mühür baskısı. Bu buluntu, bölgenin Hitit kontrolü altına geçtikten sonraki dönemde yaşananları anlayabilmek, idari ve politik dinamiklerini tanımlayabilmek adına bu yılın en önemli keşiflerinden biri.”
BULDUĞUMUZ YAZILI BELGELER SON DERECE HEYECAN VERİCİ
Buluntuların, Orta ve Geç Tunç Çağı’nda Mukiş Krallığı’nın başkenti olan Alalah’ın idari ve arşiv pratikleri hakkında bilgiler sağladığını dile getiren Doç. Dr. Murat Akar şu bilgileri paylaştı:
“Bulduğumuz yazılı belgeler son derece heyecan verici. Burada idareci bir sınıfın varlığını bize gösteren silindir mühürler ve mühür baskılarını daha önce de bulduk ancak bu son bulduğumuz, üzerinde hiyeroglif Luvice yazı olan mühür baskısı bize Alalah’taki diğer yazılı belgelerde yer almayan, ismi karşımıza ilk kez çıkan bir Hitit prensinin adını veriyor. Bu Hitit prensinin ismini şimdilik bir sır perdesi arkasında bırakıyoruz. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü Hititoloji Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Peker’in yakın zamanda tamamlayacağı çalışmalarla Hitit prensinin ismi bilim dünyasına duyurulacak. Bu buluntu bizim için Hititlerin Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye’deki yönetim politikasını tanımlamak, anlamak ve bölgenin Tunç Çağı’nın sonundaki idari dinamiklerini tanımlamak adına da son derece önemli bir keşif oldu.”