Gecmiş dönem CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin kamuoyunda çok tartışılan ve halk arasında rezerv alan yasası olarak anılan”Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun” hukuksal olmadığını savunarak geri Çekilmesi gerektiğine işaret etti
Suzan Şahin açıklamasında şu hususları dile getirdi:
Mülksüzleştirme, Gasp, Rant, Talan Yasası derhal geri çekilmelidir!
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikler mülksüzleştirme, gasp, rant ve talan yasası olarak kanunlaştı. En temel Anayasal Hak olan itiraz yolunu dahi kapatan bu yasa hakkında herkes bilgilenmeli ve tepki göstermelidir.
Hukuku yok sayan bir anlayışla yasa yapmaktan vazgeçilmelidir!
HUKUKU TANIMAYAN BU YASA DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR!
Yasa yapan son değişikliklere göre;
Yürütmeyi durdurma kararına itiraz yolu kapatılıyor!: Yürütmeyi durdurma kararlarına itiraz yolu kapatıldı, istinaf süreci de 30 günden 15 güne indirildi. Bu düzenleme Anayasa ile korunan MAHKEMEYE ERİŞİM HAKKInın ihlali niteliğindedir. Ayrıca istinafa başvuru sürecinin kısaltılması da yeni hak kayıplarına sebebiyet verecektir.
Rezerv yapı alanın tanımı ve kapsamı genişletiliyor!: Hatay’ın ilk örnek olduğu bu tanımlama ile yeni yerleşim alanı ifade yerine rezerv yapı alanı tanımı ve kapsamı genişletilmiştir. Yani yerleşime konu parseller de Bakanlık tarafından değerlendirilebilecektir. Bu düzenleme endişe yaratmaktadır.
Riskli yapıların tespiti sürecinde maliklere tek tek tebligat yapılmayacak!: Bu düzenleme konut sahiplerinin en önemlisi kiracıların evden çıkarılmasını kolaylaştıracaktır. Ayrıca riskli yapının yıkımını engelleyenlere karşı kolluk kuvvetlerinin devreye girebileceği düzenlemesi de son derece sıkıntıldır. Zorla tahliye sürecinin işletilmesi toplumsal huzursuzluğu daha da arttıracaktır.
Üçte iki çoğunluk ile alınan kararlarda artık yüzde 51 yeterli olacak!
İnşaat yapımına ilişkin sözleşmelerin tamamı idari fesih kapsamında olacak!
Ciddi bir mülksüzleşme hamlesi olan bu yasa, bugüne kadar dişiyle tırnağıyla çalışarak bir ev sahibi olabilmiş insanların artık kent içinde yaşamasının olanaklarını ortadan kaldıracaktır.
Kıymetli alanlar ve kent içinde potansiyel olarak yüksek değere sahip alanlar kolaylıkla rezerv alan ilan edilebilecek.
Bu düzenlemenin afet ve afet önleyici politikalarla ilişkisi nedir?
6 Şubat depremlerinden etkilenen biz depremzedeler ve tüm Türkiye için olumlu yanı nedir?
Kamuyu önceleyen politikalar, kamusal hizmet sunumunu amaçlayan politikalar bu düzenlemelerin neresinde? Kim yararına yapıyorsunuz bu düzenlemeleri?
Yıkık bir şehrin sakini olarak gerçekten ihtiyaca yönelik konut yapma yolları ve seçenekleri istiyoruz.
Neden insan ölçeğinde yapılardan uzaklaştık?
İnsan onuruna yaraşır barınma hakkı ve konut istiyoruz.
Barınma hakkını temin edecek gerçekçi çözümler istiyoruz