Sabır Ve Mü’min………….
Hz. Muhammed e (saav) sormuşlar, MÜ’MİN kimdir diye, rahmet peygamberinin cevabı şöyle olmuştur.. mü’min; insanların onun kalbinden, elinden, dilinden, gözünden ve belinden güven içinde oldukları insandır. Yani bizim inandığımız allah’ın ve peygamberi nin bu mü’min tanımı ile günümüzde dayatılmak istenen mü,min tanımı arasında en ufak bir benzerlik yoktur.
Ve bu muhammedi kıstaslara uymayan bir zat’ın bırakın mümin olması, sıradan bir Müslüman olması bile mümkün değildir.
Dolayısı ile, bu ülkede atanamayan öğretmenler intihar ederken, siyasetin arka bahçesi gibi çalışan ve bu ülkeye en ufak bir faydası olmayan diyanet’e, 5 bin atama yapmaya çalışmak mü’min lik değildir. Tıpkı tek yeteneği ve özelliği badem bıyıklı veya mankurt olmak olan kim varsa iki keçiyi güdüp güdemeyeceğine bakılmaksızın olur olmaz makamlara atanmasının ve dahi rüyasında bile göremeyeceği ünvanları vermenin mü’min lik olmadığı gibi.
Evet Allah mü’min leri sabırla sınar ama tek taraflı değil. Mesela kur’an kursunda hocalık yapan kişi de, oraya kur’an ı öğrenmeye giden küçük çocuk ta kendi çaplarında mü’min ise, tecavüzcü kurs hocası ile istismara uğrayan mü’min çocuk nasıl bir imtihandan geçmektedir ? ve bu nasıl bir sabır gerektirmektedir. Ülkenin ekonomisi göbekten dışa bağımlı iken doların sürekli yükselmesi ile mağdur olan mü’minlerin nasıl bir sabır göstermesi gerekmektedir. Onlara sabırlı olmalarını söyleyenlerin su içtikleri bardağın parası ile iki ay geçinebilecekken, en sorumlu nun döviz kuru beni ilgilendirmiyor demesinin nasıl bir mü’min sabrı sonucu üretilmiş bir söz olduğunu düşünmeden edemiyor insan.
Allah mü,minlere zafer ve yardım vadediyor. Celâlim hakkı için senden evvel kavimlerine peygamberler gönderdik de onlara açık açık deliller ile gelmişlerdi. Artık günahkâr olanlardan intikam almış idik. Mü’minlere yardım etmek ise Bizim üzerimize bir hak olmuştur. Rum 47.
Yüce Mevla böyle diyor iken. şimdi biz mü’min mü’min sabretmektense ve saatbaşı doların ekonomimizin ocağına incir dikmeye devam etmesini seyretmektense, bir araya gelip ellerimizi açıp bize yardım vadeden allah’a yalvarıp doların 10 kuruş olmasını neden istemiyoruz? Olabilirse neden yapmıyoruz? mü’min olmadığımız veya imanımızdan emin olmadığımız için mi? Yoksa allahın bize yardım etmeyeceğini veya sözünde durmayacağını mı (haşa) düşünüyoruz? Yada en kolayı ; buda bir sınavdır sabredin mü’min kardeşlerim mi demek lazım acaba?
Sınav birincisinin mülakatta elenip iş verilmemesinin müminlikte ki kıstası nedir mesela? Bu kişi nasıl bir sabır göstermeli acaba? Veya bu ülkeyi düşman çizmeleri altında ezilmekten kurtarıp bize özgür birer insan gibi yaşayabileceğimiz bir vatan bırakanları aşağılamak veya lanet okumak mü’minliğin hangi kıstası ve gereğidir acaba?
Bu böyle uzar gider yüzbin sayfa yetmez. Suçlu arayan aynaya baksın, ama mü’min arayan hiç görmediği ve görmek istemediği yerlere baksın.
Neden mi böyle olduk derseniz, bakın neden ? (. Şüphe yok ki bir topluluk, ahlakını değiştirmedikçe Allah o topluluğu değiştirmez. Allah, bir topluluğun kötülüğünü dilerse o kötülüğü geriye atmaya imkan yoktur ve onlara, ondan başka bir yardımcı da bulunamaz. Rad 11.
Sizce haketmişmiyiz ?