6 Şubat depremlerinin yıktığı Hatay’ın Samandağ ilçesi Atatürk Mahallesi’nde yurttaşlar bölgede faaliyet yürüten beton santralına karşı mücadele ediyor. Gürkal İnşaat tarafından işletilen hazır beton santralının kapasite artışına ilişkin verilen “Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı geçtiğimiz günlerde yürütmenin durdurulması talebiyle yargıya taşınmıştı.
Konuyla ilgili tartışmalar sürerken söz konusu santralın kapasite artışına ‘ÇED gerekli değildir kararı’ verildiği ortaya çıktı. Bölgede faaliyet yürüten bir beton santralı olmadığını ifade eden yurttaşlar ise yetkililerin görevini kötüye kullandığını ve evrakta sahtecilik yaptığını öne sürerek konuya ilişkin suç duyurusunda bulundu.
Bölge sakinlerinden Mevlüd Oruç’un Samandağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusunda, “Bahsedilen alanda kapasite artırımı yapılacak bir tesis hiç yoktu. Sahte belge ve beyanlarla, olmayan bir tesisle ilgili, bu şekilde bir izin alınmaya çalışılmaktadır. Karayoluna yakınlığı mevzuata aykırı olan tesis dilediği yolları dilediği gibi kullanmakta emniyet müdürlüğüne bağlı trafik ekipleri ceza yazmamaktadır” ifadeleri yer aldı.
‘RUHSATI DA BULUNMUYOR’
Söz konusu tesisin yapı ve işletme ruhsatının da bulunmadığının öne sürüldüğü suç duyurusunda, “Karar usul ve yasaya aykırı şekilde verilmiştir. Söz konusu taşınmaz, 1/1000 ölçekli imar planında konut alanı olarak işaretlenmiştir. Hazır beton santralinin en yakın konut mesafesi 170 metredir. İmar planı konut olan alanda beton santralinin yapılması imar kanununa ve mevzuatına aykırıdır. Hazır beton üretim santrali, konut alanında ve konut alanlarına çok yakın kurulmaktadır” dendi. Ayrıca tesisisin Asi nehrine yakın olmasının da birçok soruna neden olabileceğine değinilen başvuruda, “Hatay Büyükşehir Belediyesi’nden, HATSU Genel Müdürlüğünden ve Devlet Su İşleri Müdürlüğü’nden görüş sorulmaması ÇED sürecinin eksikliğini göstermekte olup bu durum su havzaları kontrolüne ilişkin mevzuata da aykırıdır. Hazır beton üretim santralinin, insan ve çevre sağlığına çok ciddi zararları olacaktır. Hukuki süreç tamamlanmadan çalışmaya başlayan tesisin yarattığı tahribat, gözle görülür düzeydedir” ifadeleri yer aldı. Söz konusu başvuruda bu doğrultuda, sorumluların tespit edilmesi ve cezalandırılması gerektiğine vurgu yapıldı.
