Kentteki okullarda görev yapan 3.451 öğretmen de yaz tatiline başlayacak.
2021-2022 eğitim-öğretim yılını ´raporla´ değerlendiren Eğitim sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, “Geçtiğimiz eğitim öğretim yılında resmi ve özel 14.137 okul öncesi, 24.778 ilkokul, 19.323 ortaokul ve 13.082 lise ile toplam 71.320 okulda 1.171.891 öğretmen ve açık öğretim öğrencileri dâhil olmak üzere 17 milyon 436 bin 532 öğrenci ile eğitim ve öğretime devam edilmiştir.
İktidarın eğitim alanında, uzun süredir kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda attığı adımlar, çeşitli vakıf ve derneklerle iş birliği halinde hayata geçirilen ‘piyasacı´ ve ‘dini eğitim´ merkezli uygulamalar, başta öğrenciler olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve velileri doğrudan etkilemiştir” açıklamasını yaptı. Ünsal, “2022 eğitim bütçesi, eğitim sisteminin, öğrencilerin ve eğitim ve bilim emekçilerinin yaşadığı sorunlara çözüm üretmekten uzak bir yaklaşımla hazırlanmıştır. Ülkenin içinde bulunduğu salgın koşullarını dikkate almayan, okullarda, üniversitelerde ve diğer eğitim kurumlarında yaşanan eşitsizlikleri ve en temel ihtiyaçları görmezden gelen ve sadece zorunlu harcamaların dikkate alındığı bir bütçedir. 2022 MEB bütçesi 189 milyar 11 milyon lira; yükseköğretim bütçesi ise 57 milyar 740 milyon lira olarak belirlenmiştir. Eğitim bütçesinin her yıl oransal olarak arttığı söylense de MEB bütçesinin milli gelire oranı yüzde 2,6´dan yüzde 2,4´e; yükseköğretim bütçesinin milli gelire oranı ise yüzde 0,8´den, yüzde 0,73´e gerilemiştir. Eğitim bütçesine ilişkin sayısal veriler, her yıl bütçe döneminde en çok payı eğitime ayırdıklarını iddia edenleri açıkça yalanlamaktadır” açıklalamalarında bulundu.
Ünsal, açıklamasında şunlara yer verdi: “Toplumsal yaşamın her alanında görülen cinsiyetçilik ve cinsiyetçi uygulamaların en yoğun görüldüğü alanların başında eğitim alanı ve okullarımız gelmektedir. Geçtiğimiz dönemde cinsiyetçilik ve cins ayrımcı uygulamaların okullarda etkili şekilde üretilmeye devam ettiği görülmüştür. Geleneksel cinsiyet rolleri aile, okul, hukuk, ahlak, din ve medya tarafından sistemli bir şekilde çocuklara ve topluma aktarılmaya çalışılmaktadır. Ülkedeki etnik, dilsel, kültürel çeşitlilik ve inanç çeşitliliği, eğitim programlarında ve ders kitaplarında neredeyse hiç yansıtılmamaktadır. Eğitim sisteminde ve toplumsal yaşamda benimsenen tekçi anlayış, farklı inanç, kimlik ve mezhepleri yok saymayı, onları ve taleplerini görmezden gelmeyi ısrarla sürdürmektedir. Türkiye´nin kamusal, laik, bilimsel eğitim konusunda olduğu gibi, anadilinde eğitim konusundaki olumsuz sicilini ısrarla sürdürmesini de anlamak mümkün değildir. Suriye iç savaşı ile birlikte 2011 yılından itibaren Suriye´den milyonlarla ifade edilen insanlar ülkemize göç etmek zorunda kalmıştır. Yaşanan yoğun göç sonrasında yüzbinlerce Suriyeli çocuk eğitim hakkından yararlanamamaktadır. Resmi verilere göre, Türkiye´de bulunan okul çağındaki Suriyeli çocukların yaklaşık üçte biri okul yüzü görmemiştir.” diye konuştu.
Öğretmenlik Meslek Kanunu´na ilişkin olarak “Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği” yayınlandığını anımsatan Ünsal, rapora ilişkin açıklamasında şunlara yer verdi: “Ülkemizde bulunan bütün meslek kanunları, kamu özel ayrımı yapmaksızın ilgili mesleğe ilişkin ayrıntılı düzenlemeler içerirken, Öğretmenlik Meslek Kanunu sadece kamuda çalışan öğretmenlere yönelik olarak ve dar bir çerçevede düzenlenmiştir. Özel sektörde çalışan öğretmenlere yazılı sınava katılma hakkı tanınması bu eksikliği gidermediği gibi, ÖMK ve yönetmelik içerik olarak son derece sığ ve yetersizdir. Eğitim emekçilerinin temel haklarını, ekonomik talepler ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik, mesleki ve özlük haklarını güvenceye almayan bir düzenleme ile karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.
Yanık: Tatil, öğrenci ve öğretmenlere verilen bir hak
Türk Eğitim Sen Hatay 2 Nolu Şube Başkanı Yavuz Selim Yanık ise sosyal iletişim sitesinden yaptığı paylaşımda, karnelerin alımı ile ülke genelinde 18 milyonu aşkın öğrenci ve 1 milyon öğretmenin yaz tatiline çıkacağını belirtti. Yanık, “Tatil, uzun ve yorucu bir eğitim-öğretim döneminin ardından öğrencilere ve öğretmenlere verilen bir haktır. Çocukların bu tatili daha verimli kullanması için anne ve babalara hatta kamu yönetimine büyük görevler düşmektedir. Tatil her ne kadar dinlenmek için gibi görünsede asla tembellik, yatmak, üretmeden çalışmamak demek, değildir. Bizim kültürümüzde tatil, yaptığımız işe bir müddet ara verip daha güzel, hayırlı, anlamlı işler yapmak demektir. Ailelerin, çocuklarının tatilini verimli, anlamlı ve kültürümüz dolu geçirebilmesi için gerekli ortamı oluşturması gerekir. Yaz tatilini çocukların milli ve manevi degerler eğitimi almaları için fırsata çevirmesini bilmeliyiz” dedi.
Bayrakdar: Şûra kararları hayata geçirilmeli
20. Millî Eğitim Şûrası kararlarının hayata geçirilmesini isteyen Eğitim Bir-Sen Hatay 1 No´lu Şube Başkanı İsmail Bayrakdar da yaptığı açıklamasında, “Eğitimin temel sorunları çözülmeli, kalıcı politikalar üretilmelidir” görüşünü kaydetti. “Zor dönemlerde bile üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmeye çalışan eğitimcilerin çözüm bekleyen sorunları, getirilen yenilikler ve tanınan haklarda eksik bırakılan tarafların varlığı, şiddet karşısındaki savunmasızlığı gibi, eğitimin niteliğini ve verimliliğini doğrudan etkileyen tüm konularda, başta hükûmet yetkilileri ve kanun koyucular olmak üzere, sorumluluk sahibi herkes üzerine düşeni, elinden geleni yapmalı; eğitim çalışanlarının içinde bulunduğu durum göz önüne alınmalı, ‘mutsuz mecburlar´ üretme potansiyeline sahip gidişata dur denilmelidir.” şeklinde konuştu.