Cuma, Şubat 7, 2025
No menu items!
Ana SayfaİskenderunSHD'den ,Deprem Suçları ve Yargı Raporu’

SHD’den ,Deprem Suçları ve Yargı Raporu’

 

Sosyal Haklar Derneği (SHD) İskenderun Temsilciliği, 6 Şubat Depremlerinin 2. yılında hazırladıkları ‘Deprem Suçları ve Yargı Raporu’nu basın aracılığıyla kamuoyuyla paylaştı.

SHD Genel Başkanı Melda Onur’un da katılımıyla bir basın toplantısı düzenleyen SHD İskenderun Temsilcisi Bülent Akbay, yargıdaki gecikmeler, yandaş müteahhitler, dikkatsizlik, ihmal, imar affının sonuçları, bakanlığın tutumu, kamu binalarında yaşanan  ölümler, depremzedeye ücretsiz ev sağlanamaması, denetlenmeyen yapılar, rezerv alan gibi pek çok konuda hazırladıkları raporun içeriğini anlattı.

Toplantıda ilk olarak söz alan SHD Genel başkan Melda Onur, ülke genelinde yaşanan tüm felaketlerde, mağdur olan ailelerin destekçisi ve konunun takipçisi olduklarını söyledi. Sosyal Haklar Derneği’nin 20 yıllık bir dernek olduğunu kaydeden Onur; “Kısaca şöyle söz edeyim. Avukat ağırlıklı bir dernek. Sosyal hak üzerine çalışıyoruz ve kamuoyuna yansıyan davaların avukatları arkadaşlarımız. Soma davası, Aladağ davası, Hendek davası, Amasra, Çorlu, İriç şu anda Balıkesir’deki biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde olan patlama, Bolu Kartalkaya. Tüm bunlarla ilgileniyoruz. Ve bunları birer sosyal cinayet olarak tanımlıyoruz. Tabii en büyük sosyal cinayet şu anda belki de son dönem tarihimizde burada yaşanan deprem! Neden sosyal cinayet?

Burada ağır bir barınma hakkı problemini yaşattı. Ağır bir eğitim hakkı, yaşam hakkı problemi yaşattı. Birçoğu ihlal, ihmal, önlenebilir şeylerdi. O yüzden biz buraya arkadaşlarımızla gelip deprem sonrası raporu çıkarmak istiyoruz. Çünkü gerçekten deprem sonrası ya da felaket sonrası çok daha ağır geçer. Sonrasını takip etmek çok daha değerli oluyor” şeklinde konuştu.

İnsanlar ‘Adalet’ Çığlığı Atıyor”

Hazırladıkları raporla ilgili bilgiler aktaran SHD İskenderun Temsilcisi Bülent Akbay da, siyasi iktidarın 1999 depreminden beri, deprem suçlarına karşı cezasızlık ilkesi uyguladığını savundu. Akbay; “Depremle ilgili önceden alınacak tedbirler alınmış olsaydı, yani 99 depreminden itibaren sorumlular cezasız kalmasaydı, ondan sonra Elazığ depreminde sorumlular cezasız kalmasaydı, Hatay’da ve 11 ili ilgilendiren bölgede, insanlar depremden bu kadar ihmalden dolayı ölmezdi. Önlenebilir her ölüm sosyal cinayettir arkadaşlar. İşte tekrar tekrar yalnızca bizlerin değil, deprem bölgesindeki insanların da bir şekilde ihmal edilerek öldürülmesine engel olmak maksadıyla en başta sorumluların hesap vermesi koşuluyla buradan başlanarak yeni sosyal cinayetlerin önlenebilir olacağına inanıyoruz.

Bu sebeple de ilk raporumuzu hazırladık. 2 yıl içinde Hatay’da gözlemlediğimiz en önemli olgu insanların adalet çığlığıdır. Yani insanlar öncelikle adalet istiyorlar. İkincisi biz Hataylılar belirsizliğin ortadan kalkmasını istiyoruz. Çünkü önümüzdeki günlere ilişkin hiçbir plan yapamıyoruz. Belirsizliğin ortadan kalkması için ve adaletin gerçekleşmesi için mutlaka bir takım adımlar atılması lazım. Oysa bize sürekli hilaf-ı hakikat beyanlarda bulunan, boş umutlar veren bir siyasal faaliyetle karşılaşıyoruz. Siyasetçiler sadece ve sadece oy uğruna Para uğruna birtakım beyanlarda bulunuyorlar ama sadece bizde acının derinleşmesine yol açıyorlar” şeklinde konuştu.

“Denetimden Kaçıyorlar”

Raporlarında dile getirdikleri, atılması gereken adımlar ile ilgili bilgiler aktaran Akbay; “Birincisi şu: Öncelikle deprem yargılamalarında 10.000’lerce binada imar affından dolayı beraatla sonuçlanacak, oradaki ölümlerin sorumlusunun hesabını veremeyeceği bir süreçle karşılaşıyoruz. Müteahhit isterse hiç demir kullanmamış olsun, imar affından yararlanmışsa o müteahhit beraat ediyor. Peki, sormamız gereken soru şu değil mi? İmar affını kim çıkardı? Yani depreme dayanıksız binalarda bizleri yaşamaya mahkum eden ve ölümlerimize sebebiyet veren insanlar bunun hesabını vermeyecek mi? Yine tespit ettiğimize göre deprem bölgesinde 300.000 konut imar affından yararlanmış. Eğer deprem bölgesinde 300.000 bina İmar affından yararlanmışsa bize Çevre Bakanlığı şunu bildirmesi gerekmez mi; bunların kaçının yıkıldığı? Bu verileri vermiyor.

Özellikle kamu ile paylaşmıyor. Çünkü gerçeğin bilinmesini istemiyor. Ancak biz tek tek somut davalarda insanların imar affından yararlandıkları nedeniyle beraatlarına yol açıldığını tespit ettik. İkincisi yine hepiniz tanıksınız burada, Örneğin SSK Devlet Hastanesi’nde insanlar kamu binalarında öldüler. Sadece SSK Devlet Hastanesi değil, Antakya Devlet Hastanesi’nde, Kırıkhan’da, Özel Defne Hastanesi’nde insanlar ya yoğun bakımda boğulmak durumunda kaldılar ya da o kamu binalarında vefat ettiler.

 

Kamu binalarında bulunan ve gerçekleşen ölümlerin tümünde Sosyal Haklar Derneği müdahildir, vekalet sahibidir ve orada neyin peşine düşüyoruz biliyor musunuz? O kamu binalarında depreme dayanıklı olmadığını bildikleri hâlde insanları niye soktular oraya onun peşine düşüyoruz. Örneğin 2012 yılında ‘Depreme dayanıksızdır, Depreme bile gerek yok, yıkılacaktır. % 90 oranında taşıyıcı sistemi çökmüştür’ şeklinde raporlar var. Eğer depremde hesap vermesi gereken kamu görevlileri bir şekilde yargı önüne çıkartılamazsa biz ders almış olmayız.

Üçüncü grup ise şudur, şu anda 50.000 insanın yaşamını yitirdiği deprem bölgesinde sadece 134 tutuklu bulunuyor arkadaşlar. Sadece 134 tutuklu. Onun dışındaki binlerce binanın sorumlusu serbest kalmış durumda. Bu tespiti sadece ve sadece deprem yargılamalarını izleyerek tespit etmedik.

Örneğin 10 gün önce çıkartılan bir yasa var arkadaşlar. O yasada da deprem ve dirençli binalar, şehirler yaratacağını söyleyen bugünün karar vericileri şöyle bir yasa çıkardılar; 2025 yılına kadar depremle yapılan binalarla ilgili müteahhit mimarların, inşaat mühendislerinin, meslek odalarının denetiminin olmaması gerektiğine ilişkin bir yasa çıkardılar arkadaşlar. Raporda ayrıntılı yasanın maddeleri de var. Şimdi depreme dayanıklı şehirler yaratacak olanlar, denetimden özellikle kaçıyorlar. Bilim ve aklı bu süreçte dışarıda tutmak istiyorlar” şeklinde açıklamalarda bulundu

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER