Dün gece saatlerinde Suriye‘nin İdlib kentinde Türk taburlarının olduğu binaya yönelik yapılan hava saldırısı sonucunda 33 askerimiz şehit düştü. Siyasi parti liderlerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, saldırıya ilişkin değerlendirme yaparak kınadı.
CHP “TBMM Sessiz Kalmamalı”
Partisinin Merkez Yürütme Kurulu’nu (MYK) olağanüstü toplantıya çağıran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İdlib’ten gelen saldırı ve şehit haberlerini değerlendirdi. Parti Sözcüsü Faik Öztrak kısa bir açıklama yaptı. Öztrak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kapalı oturum yapmaya çağırdı.
Öztrak’ın açıklamaları şöyle:
“Suriye, Libya Mehmetçiğimizin tek tırnağı etmez. Onlarca şehidimiz varken TBMM sessiz kalmamalı. Türk Ordusu, Meclis’in ordusudur. CHP olarak TBMM’yi kapalı oturumla toplantıya çağırıyoruz. Bugün soru almayacağım. Soruları cevaplaması gerekenler başkaları.”
CHP’nin Kapalı Oturum Çağrısına Akşener’den Destek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bazı bilgileri kendisiyle paylaştığını aktaran İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Ben devletimizin bugün itibarıyla başı durumunda olan Sayın Cumhurbaşkanıyla bir görüşme yaptım. Cumhurbaşkanını ben aradım ve sadece bilgi aldım. Paylaşmam doğru olmaz.” dedi.
Meral Akşener, “Milletimizin başı sağ olsun. Şu anda orada bulunan Mehmetçiğimizin ayağına taş değmesin. Şehitlerimizin mekanı cennet olsun, peygamber efendimize komşu olsunlar.” dedi.
Devlet Bahçeli’den İdlib Saldırı Açıklaması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti 27 Şubat 2020’de İdlib kırsalında, katil Esad unsurlarıyla zalim işbirlikçileri tarafından alenen ve alçak bir hava saldırısına maruz kalmıştır.
Allah korkusu taşımayan, insan sevgisi tanımayan caniler Regaib Kandilimizi kana bulamışlardır.
Derinleşen İdlib krizi milli bekamızı en üst düzeyde tehdit eden bir hüviyete bürünmüştür.
İdlib’de vuku bulan hunhar saldırıda 33 kahramanımız şehit olmuş, 32 kahramanımız da yaralanmıştır. Elbette acımız çok büyüktür.
Bundan sonra hiçbir bahanenin, hiçbir sözün itibarı, iradesi ve inandırıcılığı kalmamış, bütün ezberler bitmiş ve tükenmiştir.
Rusya Federasyonu bizim tarafımızdan malum olan menfur ve meşum yüzünü bir kez daha göstermiş, Türkiye’ye karşı beslediği gizli husumeti açıkça ifşa etmiştir.
Katil Esad cinayet ve rezaletleriyle resmen düşman kampa yerleşmiş, nefretin ve şiddetin yegane failine dönüşmüştür. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye Cumhuriyeti’nin her türlü askeri müdahale hakkını ve mücadele kararını haklı ve meşru görmektedir.
Suriye hava sahasının Rusya tarafından açılıp açılmaması hükmünü tümden kaybetmiş, artık güç ve zor kullanmak kaçınılmaz bir mecburiyet haline gelmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi, hükümetin alacağı siyasi ve askeri her karar, her uygulama, her tasarrufun bedeli ne olursa olsun yanında duracak, destekçisi olacaktır.
Düşman görüldüğü yerde ezilmelidir. Nitekim İdlib’e kara ve hava operasyonu süratle icra edilmelidir. Sınır kapılarının açılması da isabetli bir hamledir.
Gelişmelerin silahlı çatışmadan sıcak savaşa dönüşme konusu Türkiye’nin meselesi olmaktan artık çıkmış, kan döken rejim unsurlarının bulundukları her yerde cezalandırılmaları Türk tarihine ve maşeri vicdana karşı ertelenemez bir sorumluluk halini almıştır.
Sonunu hazırlayan şerefsiz Esad hain ve hunhar saldırılarının karşılığını en ağır şekilde almalı, Türk milletine silah çevirmenin, bomba atmanın sonuçlarına acı şekilde muhatap olmalıdır.
Milli güvenliğimizi temin maksadıyla bulunduğumuz alanlarda karşımıza kim çıkarsa çıksın doğduğuna pişman edilmeli, bunun gereği can pahasına yapılmalıdır.
Bugünkü oldukça hassas ve nazik dönemde, siyasi polemiklerle oyalanmak, ahlaken sorunlu tartışmalarla meşgul olmak vatanseverlikle, Türkiye sevgisiyle asla tavzih ve tevil edilemeyecektir.
Gün bir olma, beraber olma, birlikte aynı cephede, aynı şuur ve ruhda buluşma günüdür. Kimin hangi siyaset anlayışının, hangi fikri ve ideolojik akımın mensubu olduğunun bir önemi elbette kalmamıştır.
“Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” ilkesinde cesaretle kucaklaşmak mühim ve müessir bir zorunluluktur. Bütün Türk vatandaşlarının seferberlik ruhuyla yeni bir Milli Mücadele ortak paydasında kenetlenmeleri mukadderatımıza istikamet çizecek istiklal ve istikbal meselesidir.
Esad ya pişman olup teslim bayrağını çekecek ya da bombaladığı topraklar ona ve çetesine mezar olacaktır.
Ayrıca Türkiye bir NATO müttefikidir. Yapılan saldırılar aynı zamanda bütün NATO üyelerine yapılmıştır. İçinden geçtiğimiz süreç herkes ve NATO üyesi her ülke için samimiyet ve iyi niyet testidir.” dedi.