15 Nisan tarihli “İşyeri kapatılan esnafın halini hiç düşündünüz mü?” başlıklı yazım gündem yaptı.
Nasıl yapmasın ki?
Esnaf adeta kaderine terk edilmiş durumda.
Bir ayı geçmiş bir zamandan beri işsizler, aşsızlar.
Yalnız kahveciler ve berberler değil!
Başka esnaflar da bu koronavirüs belasından nasiplerini aldılar, alıyorlar elbette.
Bugün sırada şoför esnafımızın sorunları var!
İskenderun Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı sevgili Erol Akın’la görüştüm.
Üyelerinin durumunu sordum.
Erol Başkan dertli…
Bir söyledim, bin işittim!
Nasıl dertli olmasın ki,
“İskenderunda dahil olan mahaller ve şehir içinde 20 hatta 383 adet minibüs+ 31 adet halk otobüsü= toplam 414 araç çalışmakta iken bu sayı şu an boş gidip gelmekle beraber 3 günde bir çalışma sırası gelecek şekilde çalışıyorlar.
Koltuk sayısının yarısı kadar yolcu alabilir, oda bulursa.
Arsuz ilçemizde 23 hatta toplam 321 adet minibüs mevcut olup bunlarında şu an 3/1 oranında çalışan araçlar vardır. Yine orada da yolcu sayısı %90 oranında düşmüş vaziyette Gidiş gelişte sadece akaryakıt masrafını kurtaramıyorlar bile.
İskenderun’da öğrenci servis aracı: 324
Arsuz ögrenci servis aracı: 68
İskenderun Personel servis aracı: 106
Arsuz personel aracı 106
Mart ayı ücretini bile alamadılar.
132 ticari taksi mevcut. Özel müşteri haricinde taksiye talep yok.
Kamyoncu, en mağdur ve en ağır işçimiz. Üretim yapan fabrikaların ve birçok sanayi kesiminin iş kapasiteleri düştüğü için kamyoncu yük bulmakta zorluk çekiyor. Navlun ücretleri, kesilen fatura yüksek lakin elde kalan bir şey yok”
Bu kadar üye, onların yanında çalışanlar ve hepsinin ailelerinin gözü, kulağı önce Erol Başkan’da!
Aslında tüm Esnaf Oda Başkanları, TESK bünyesinde bir çaba içine girmişler.
HESOP Başkanı Abdulkadir Teksöz tez kanalıyla bazı taleplerde bulunmuş.
Bunların arasında esnafa 50.000 TL’ye kadar faizsiz kredi!
Esnafa kira yardımı,
Krediye ulaşabilmek için esnaf sicil affı,
Üç aylık elektrik ödeme ertelemesi,
Salgın bitinceye kadar asgari ücret düzeyinde nakdi yardım gibi önemli konularda var.
Sayın Teksöz yalnız TESK’e değil, aynı talepleri Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Aile Sosyal Çalışma Güvenlik Bakanlığı’na, Maliye Hazine Bakanı Berat Albayrak’a iletmiş. Yukarıdaki taleplerinin yanı sıra başka bazı talepleri de var esnafın.
Örneğin Büyükşehir belediyesinden talepleri olmuş;
Belge ücretleri,
Harçlar hat bedelleri,
Ruhsat ve kira bedelleri,
Yazıhane kiraları,
İşgaliye bedelleri,
Minibüs Garajlarına giriş çıkış ücretlerinin ertelenmesini istemişler.
Genel talepleri de var;
SSK ve Bağkur, vergi gibi vergilerin ertelenmesi gibi,
Başkan bunların dışında Hatay Milletvekillerinin tümünü de talepleri iletmiş.
Bunlardan AK Parti Milletvekili Abdulkadir Özer, bu taliplerle ilgili Bakan ve Grup Başkan Vekillerine aktarmış.
Esnaf örgütleri her düzeyde üyelerinin sorunlarının ilgililerine iletmişler.
Peki sonucunda elde ettikleri bir şey var mı?
Erol başkana onu da sordum?
“Maalesef şimdilik genel teşviklerin dışında bir sonuç alamadık” dedi.
“ Büyükşehirde de mi aynı şey geçerli?” diye sordum “evet” dedi.
Harçlar hariç Büyükşehir belediyesinin alacağı vergi resim vb konuların alınmamsı için yasa bekleniyormuş
Yani ortada somut bir şey yok!
Hala havanda su dövüyoruz!
Bu işler öyle maske, kolonya dağıtmakla olmuyor!
Hoş onu da beceremedik ya!
Millet iş aş ekmek derdinde!
Yine yazayım…
Evde kalın dediler,
KALDILAR!
Az yolcu taşıyın dediler,
AZ YOLCU TAŞIDILAR!
Okullar kapandı servisçiler işe çıkmasın dediler.
UYDULAR!
Taksici esnafa kurallar koydunuz,
UYDULAR!
Peki ülkeyi yönetenler bunların karşısında bu esnafa ne verdiler?
HİÇ!
HEMDE KOCAMAN BİR HİÇ!
ADİL Mİ?
VİCDANİ Mİ?
SOSYAL DEVLET, GÜÇLÜ DEVLET BU MU?
DEĞİL ELBETTE!
PEKİ SORUN NE?
KAYNAK MI YOK?
YARATIN!
YASA MI LAZIM ?
ÇIKARTIN!
Bir ay oldu.
Hani başkanlık sisteminde işler daha hızlı yürüyecekti?
Her şey bir kararnameye bağlı değil mi?
Hadi görelim işlerin çabuk yürüdüğünü!
Hissedelim başkanlık sistemini!
Kaba bir hesap yaptım 1500 üyesi var Erol başkanın.
Bunlar yanında da 1500 kişi çalışanı olsa eder 3.000 kişi.
Aileleriyle beraber 10-12 bin kişiden bahsediyorum..
Bu insanlar ne içer ne yerler?
Faturalarını nasıl öderler?
Kira taksit gibi düzenli harcamalarını nasıl yaparlar?
Koronavirüs zaten her gün can ağlıyor!
Peki “CAN VERMEDEN ÖLMEK” üzere olan bu 12.000 kişinin sesini neden duymazlar?
Her gün ölen annenin, her gün ölen işe çıkamayan babanın, her gün onlarla beraber ölen yavrularımızın sesini duyma zamanı gelmedi mi?
ELBETTE GELDİ!
VE GEÇTİ!
LÜTFEN BİRAZ CİDDİYET!
BİRAZ VİCDAN!
BİRAZ ADALET!
Corona virüsün tüm ceremesini küçük esnaf, işsiz, günlük çalışan emekçiler çekmesin artık!