Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te 52 vatandaşın hayatını kaybettiği terör saldırısının üzerinden yıllar geçse de yaşanan acılar unutulmadı. Reyhanlı’da hayatını kaybedenlerin yakınlarının yüreği her terör saldırısında bir kez daha yanıyor. Kanlı patlamada kızı ve torununu kaybeden ve acının sembolü haline gelen fotoğraflarıyla tüm Türkiye’yi ağlatan 73 yaşındaki Döne Kuvvet, Suruç’taki patlama haberini aldıktan sonra acıdan günlerce televizyon izleyemediğini, yüreğinin yandığını, Suruç’taki patlamada ölenlere her gün dua ettiğini söyledi. Kuvvet, “Ben Suruç olaylarını duydum yetti bana. Kızım telefon etti ‘anne Suruç’ta bu kadar insan öldü’ dedi. Allah yardımcıları olsun. Biz ağladık başkaları ağlamasın. Ama onlar da ağladı. Onları bırak, daha başkaları da ağlayacak.” dedi.
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde kanlı terör saldırısında yakınlarını kaybeden aileler her terör saldırısında yeniden o günlere dönüyor. Suruç’taki patlama haberini alan ailelerin yüreği yine yandı. Reyhanlı’daki patlamada kızı ve torununu kaydeden Döne Kuvvet, Reyhanlı patlamasını şu sözlerle anlatıyor: “Patlamada dünya başımıza yıkıldı. Aynen kıyamet gibiydi. Bir basınç geldi ve siyah bir duman geldi. Dumanla beraber ne varsa her şey yukarıya uçtu. İnsanlar, eller, kollar böyle havada gidiyor. Hemen kızıma yönlendim baktım ki kızımdan ateş çıkıyor. Heyecandan ne yaptığımı bilmiyorum. Etekten su gelir mi? Ateşi söndürdüler ama artık çocuklar kalmamıştı. O çocuklar böyle simsiyah bir birine sarılmış. Ceset tanınmıyordu. Torunumun eli 200 metre ilerdeydi. Elleri kınalı böyle beyaz beyaz.”
Kızı ve torunun bir hiç uğruna öldüğünü belirten Kuvvet, “Her sabah gelecekler diyorum. Ölüm bizim için elhamdülillah şehit oldular. Ama ne için bu kadar insan öldü, yani sebep neydi? Bayrak için mi? Yok. Vatan için mi? Yok hiçbiri değil. İnsan vatan için yaşıyor ama hani vatan? Ben bu vatandan bir şey göremedim.” diye konuştu.
Suruç’tan gelen acı haberle tekrar o günlere döndüğünü kaydeden Kuvvet, “Ben Suruç olaylarını duydum yetti bana. Kızım telefon etti ‘anne Suruç’ta bu kadar insan öldü’ dedi. Allah yardımcıları olsun. Biz ağladık başkaları ağlamasın. Ama onlarda ağladı. Onları bırak daha başkaları da ağlayacak. Daha çok ağlayan olacak. Üç gün ne televizyon açtım. Ne izleyebildim. 4 gün sonra internetten gördüm. Ey vah Allah yardımcıları olsun. Aynı Reyhanlı aklıma geldi . Aynı anı yaşadım. Çocuğum gibi aynı anı yaşadım. Onların da anneleri, sahipleri var. Bu sür git nereye kadar? Her zaman her kese dua ediyorum. Müslüman adam karıncayı incitmez. Ama vicdansız olursan keser gidersin.” ifadelerini kullandı.
‘YAKINLARIMIZ HALEN ŞEHİT OLARAK KAYDA GEÇMEDİ’
Reyhanlı’daki olayda ağabeyi 3 çocuk babası Tahir Yumuşak’ı kaybeden Yasin Yumuşak (22), yaşadıkları acının tarif edilemez olduğunu vurguladı. Patlamada hayatını kaybeden yakınlarının şehit statüsünde gösterileceği sözünün ise halen tutulmadığını ekleyen Yumuşak, “Şöyle hani verdikleri söz yerine geldi mi? Tam geldiği söylenemez. Verdikleri vaat yerine tam olarak gelmedi. Bizim maddi olarak devletten bir beklentimiz yok. Biz sadece şehit ve ailelerine değer verilmesini istedik. Bize ‘şehit olarak kayda geçecekler ‘ dediler. Ama hiçbir şekilde şehit olarak kayda geçmediler. Tabelalarda şehit yazılıyor ama resmiyette şehit yazılmıyor. Biz bunun sıkıntısındayız.” şeklinde konuştu.
‘SURUÇ’TA GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINMALIYDI AMA ALINMADI’
Suruç’ta 32 vatandaşımızın hayatını kaybettiği patlamayı duyduğunda çok üzüldüğünü söyleyen Yumuşak, “Haberi aldığımızda üzüldüm. Çünkü sonuçta orada insanlar ölüyor. Birde suçlular belli değil kim, nasıl patlatmış? Kürt, Türk, Çerkez hepsi aynı bizim gözümüzde. Biz ırk ayrımı yapmıyoruz. Orada güvenlik önlemi alınmalıydı ama alınmadı. Burada aynen öyle. Güvenlik önlemleri yeterince alınmıyor.” dedi.