Araştırmacı/Yazar
Türk Tabipleri Birliği’nin suçu ne?
Değerli okurlarım! Türk Tabipleri Birliği (TTB), kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Bu kuruluş, hekimlik mesleğine mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere kurulmuştur.
TTB ayrıca, meslek disiplinini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişiliğidir.
TTB üyeleri ve tüm sağlık çalışanları aylardır Covid-19 salgını ile mücadele ediyor. Her gün insanlarımızı kaybediyoruz. Vaka sayısı giderek artıyor. Buna karşılık hekimlerimiz, hemşirelerimiz ve diğer sağlık çalışanlarımız hakikaten insanüstü bir emek sarf ediyor. İnsani ve vicdani değerlere haiz hiçbir insanımız Covid-19 hastalığının yayılmasını istemez, bunu temenni etmez. TTB üyeleri ve diğer sağlık çalışanları canla, başla, samimiyetle habis virüse karşı direniyor.
Türk tabiplerine ve tüm sağlık çalışanlarına saygı, bir insanlık kalitesidir. Onların gülüşündeki çiçekler solmamalıdır!
TTB geçenlerde yürütmeyi hedef alarak “Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz” temalı, kamuoyuna bir açıklamada bulunmuştur. TTB üyelerinin ve sağlık çalışanlarının bu açıklamasına aşırı tepki gösteren Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet bahçeli, TTB’nin kapatılması çağrısında bulunmuştur. Daha sonraki günlerde de TTB’nin kapatılması çağrısını tekrarlayan Bahçeli, bu birliğin yöneticilerinden hesap sorulmasını da istemiştir.
Bahçeli, TTB’ye açıkça husumet beslemektedir. İktidarı eleştiren tüm muhalif partilerden, sendikalardan, odalardan, derneklerden, her türlü sivil toplum kuruluşlarından nefret etmektedir. Bahçeli bu nefret söylemi ile TTB yönetimine karşı adeta savaş açmıştır. Acaba dünyada salgınla savaşan doktorlarla savaşan başka bir ülke ve başka bir parti lideri var mıdır?
Bahçeli, TTB yöneticilerini sevmeyebilir fakat ağzından çıkanı kulakları duymalıdır. TTB bir terör örgütü değildir. tabipler vatan haini değildir. Bahçeli, her nedense sürekli korku aşılıyor. Vatandaşlarımızı telaşa sürüklüyor.! Hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız arasına nifak sokuyor. Güvensizliği yayıyor. Yani virüsün eksik bıraktığını tamamlamayı amaçlıyor. Bahçeli’nin hiçbir açıklaması kalpleri ferahlatmıyor. Milletimizin yüreğine su serpmiyor. Bahçeli’nin TTB’ne duyduğu nefret Covid-19 kadar tehlikelidir.
Bu toplumda Sağlık Bakanı dâhil hiç kimse Bahçeli’ye tepki göstermiyor. Hatta Ankara Keçiören’de sağlık çalışanlarına çirkin saldırıda bulunan vatandaşlar var. Şu hale bakın: 45 erkek çocuğa tecavüz edilen Ensar Vakfı’na tepki göstermeyen Bahçeli, “TTB kapatılsın, yöneticileri yargılansın” diyor.
Ayrıca Bahçeli, “TTB derhal kapatılmalı” dediği halde, AKP Genel Başkanı Erdoğan kılını bile kıpırdatmıyor. Peki, bahçeli iktidardan desteğini neden çekmiyor? Çünkü Bahçeli’nin milliyetçiliği parti milliyetçiliğidir; şahsi ve parti çıkarlarını düşünüyor. Atatürk milliyetçileri ise vatanın ve halkın çıkarlarını düşünüler. Bilenler bilir; MHP, her dönemde güçlü olanın yanında yer almıştır. Gelmiş geçmiş tüm sağ iktidarlara ya ortak ya da destek olmuştur.
Ayrıca TTB, iktidar cenahının ve Bahçeli’nin sevmediği bir yapıdır. Çünkü iktidar sahipleri, özel hastane zincirleri ve kamu hastanelerinin de “müşteri garantili” işletmeciliğini yapmaktadır. Özel hastanelerin sahipleri de TTB’den nefret ediyorlar. Neden? Çünkü birçok ahlaksızlıkları TTB tarafından engelleniyor da ondan. Hastane sahipleri ve iktidar aynı yolun yolcularıdır.
Dikkat edilirse Covid-19 salgını sürecinde Bilim Kurulu’na tüm eleştirilere rağmen uzun süre enfeksiyon ve halk sağlığı uzmanları alınmadılar. Çünkü hastaya ‘müşteri’ diyen patronlar tedavi hekimliğini önemsiyorlar. Koruyucu hekimlik onlar için müşteri azalması demektir.
Aslında Bahçeli’nin TTB yöneticilerine olan düşmanlığına şaşmamak gerekir. Çünkü MHP; bir zamanlar ABD’nin tüm dünyada kurduğu kontrgerilla teşkilatının Türkiye uzantısıdır. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) dağılınca bu yapılar da tasfiye olmuştur. ABD, bir ara MHP’yi İran’a karşı kullanmak istediyse de mafyacılığa, tahsilat çetelerine dönüşen bu kesim artık ABD’nin istediği nitelikleri taşımamaktadır. Amerikancıların ipleri sarıldı, sahipsiz kaldılar. Ta ki Putin tarafından keşfedilene kadar. Şimdilerde Beştepe’deki sarayın bahçesine bağlanmış durumdalar.
Bahçeli, TTB’nin kapatılmasını hedef almak yerine; ülkemizde insanlarımızı kandıran, çocukları istismar eden, halkın inancını sömüren sapkın ve yobaz tarikatların kapatılmasına yönelik sorunlara kapattığı gözlerini ve kulaklarını açmalıdır. Ve bahçeli, kendini insan sağlığına adamış, Hipokrat yemini ile yalnızca halkın sağlığı ile ilgilenen ve hakikati kamuoyu bilgisine sunan meslek örgütü ile savaşmaktan vazgeçmelidir. Bahçeli, TBB’nin Covid-19 salgını ile ilgili bilimsel bilgilerin kamuoyuna aktarılmasını engelleme girişimlerine derhal son vermelidir.
Hatırlatmakta fayda var: Eminim ki, Bahçeli’nin TTB için söylediği sözler MHP camiasını da rahatsız etmiştir. Çünkü bu yıl 91’inci yaşını kutlayan TTB’ye Türkiye’deki hekimlerin yüzde 88’i üyedir.. Halkımız, başta Tür tabipleri olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının yanındadır. Çünkü ölürken sadece onlar halkın yanında olacak. Sağlık ve tedavi tıpkı ‘adalet’ gibidir. Gün gelir Bahçeli’ye de lazım olur!