Öncelikle belirtmeliyim ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ‘Atatürk’ demekle Atatürkçü olunmaz Atatürkçülük; Atatürk’ü sevmek, bilime inanmak, Atatürk devrimlerini ve Altı Ok ilkelerini benimsemekle olunur. Altı Ok’un adını anmadan Atatürkçü olunmaz. Çünkü Altı Ok, Türkiye’nin ilerlemesini gösteren tarihsel bir semboldür.
Kısaca, kuru lafla Atatürkçü olunmaz Atatürkçülük, milletin çıkarlarını savunmaktır!
Bak arkadaş! Altı Ok Programı, geçici ya da dönemsel değildir. Cumhuriyet’in kuruluş yıllarıyla ilgili sınırlı bir program olarak belirlenmemiştir. 1937 yılında, Altı Ok’un anayasaya konması, tarihi bir dönem için sınırlı bir program olarak öngörülmediğ4inin kanıtıdır. Öncesindeki iki tarihte Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) temel belgelerine alınmıştır.
ALTI OK İLKELERİ
Atatürk’ün Büyük Nutuk’u okuduğu1927 yılındaki CHP’nin 2. Kurultay’ı bir tüzük programı kurultayıdır. Altı Ok’un dört ilkesi bu kurultayda, ‘Devletçilik’ ve ‘Devrimcilik’ ilkeleri de 10 Mayıs 1931 tarihli 3. Kurultay’ında tüzük programına eklenmiştir. Bunlar da yeterli görülmemiş ve Altı Ok anayasa düzeyine yükseltilmiştir.
Türkiye, Batı’nın liberalizm seçeneğine karşın bilimsel bir tercih yapılmıştır. Türkiye ya liberalizmi benimseyip kestirmeden Batı’yla bütünleşme çizgisini izleyecekti ya da tam bağımsızlık için Kemalizm’i (Altı Ok) benimseyecekti. Türkiye ikinci yolu seçmiştir.
Atatürk’ün Altı Ok’u Sovyetler’ Birliği’nden yardım almak için ortaya attığı, zaferden sonra o söylemi bıraktığı ve Batı’ya yöneldiği, temel tercihlerinin Batı olduğu gibi yalanlar da çokça yazılıp konuşulmuştur.
CHP’nin Altı Ok’u ve Atatürk’ü reddetmesi, bir anlamda reddi miras yapması mümkün değildir. Altı Ok geçerliliğini yitirmiş bir sembol değildir.
Altı Ok emperyalizmin Türkiye’yi paylaşmasına ve ülkemizin emperyalizmle bütünleştirilmesine karşı geliştirilmiştir. Eski olan kapitalizmdir, emperyalizmdir. Kemalizm ise ona karşıdır ve yenidir.
ALTI OK VE KEMALİZM
Kemalizm’in geçmişte kaldığını, zamanının geçtiğini söyleyenler aynı sözleri kapitalizm için, emperyalizm için söyleyememektedir. Neden?
Çünkü küresel sermaye ile sınırsız bütünleşme, ABD ile sınırsız bütünleşme AKP’den CHP’ye ve MHP’ye kadar tüm partilerin ortak programıdır.
Y-CHP için daha I. Dünya Savaşı öncesinden kendi emperyalist devletleriyle bütünleşmiş olan ‘sosyal demokrasi’ çağdaştır ama Kemalizm eskiye aittir. Oysa Kemalizm, 21. yüzyılda da ‘yeni’dir. Brezilya’dan Venezuela’ya, Hindistan’dan Çin’e kadar mazlumlar coğrafyasında el üstünde tutulmaktadır.
Türkiye’de Kemalizm ‘militarist’ bir ideoloji olmadığı gibi ‘Karma Ekonomi’ modeline son veren Özal da Atatürk’ten sonra en büyük devrimci değildir.
Programında ‘Devletçilik’, ‘Devrimcilik’ ve ‘Halkçılık’ yazan dünyada tek bir sosyal demokrat parti yoktur. Bu kavramlar sosyal demokrasinin kara listesindedir.
Kılıçdaroğlu ve liberal ekibinin CHP yönetimini ele geçirmesinden sonra Kemalizm ve Altı Ok büsbütün sahipsiz kalmıştır. Kılıçdaroğlu sonrası parti artık bildiğimiz, Atatürk’ün kurduğu CHP değildir; Yeni CHP’dir. Altı OK ve Kemalizm parti dışına atılmıştır.AKP’yle birlikte 2003 yılında hız kazanan Türkiye Devleti’nin dönüştürülmesi büyük operasyonunun çok önemli bir parçasıdır.
2010 yılında asıl tuzak Deniz Baykal’a değil, CHP’ye kurulmuştur. Tertipçilerin amaçlarında ne kadar gözü kara oldukları, en alçakça yöntemleri kullanmaktan bile çekinmedikleri görülmüştür.
TÜRKİYE ATATÜRK’TE BİRLEŞİYOR!
Yine de bu gerçeklere karşın hâlâ CHP’de köklerine yapışıp yeniden Kemalizm’in yoluna gireceğini bekleyenler vardır. Ama bu çevreler yanılgı içindedirler. Bunun için artık çok geçtir. Çünkü Atatürk’ün kurduğu devletle birlikte partisi de dönüştürülmüştür, başka bir şey olmuştur.
Kuruluş ilkelerine ve felsefesine bağlı az sayıdaki milletvekili ve yönetici çembere alınmış durumdadır. Kemalistlerin birçoğu tasfiye edilmiştir. Önümüzdeki süreçte kalanlar da tasfiye edilecektir. Bunlar içinde koltuk sevdalısı olanların Kılıçdaroğlu’na yapışmaları da hesaba katılmalıdır. Zaıman, Kılıçdaroğlu ve ekibinden yana işlemektedir.
Y-CHP’de uzun olmayan bir sürede kullanım süreleri dolduğunda bu tasfiyeci ekip de tasfiye edilecektir. Küçültülerek, ufalanarak dağıtılacaktır. Çünkü Altı Ok’suz bir CHP’nin Türkiye’nin siyasal yaşamında bir işlevi olamaz. Zaten çoktandır gereksiz hale gelmiştir. Bu gerçekleri artık herkes görmektedir ama CHP içinde nesilleri tükenen Kemalistler görememektedir.
Kemalizm’in Y-CHP’den atılması bir yandan Türkiye için çıkış yolunu da aralamaktadır. Altı Ok, asıl sahiplerinin elinde zincirlerinden kurtulmakta ve özgürleşmektedir.
Son yıllarda “Atatürk’te Birleştik” sloganı milyonları bir araya getirmektedir.
Sözün özü: Türk milleti, Kemalist olsun ya da olmasın milli bayramlarda ve 10 Kasım’da Anıtkabir’e koşmaktadır. Günden güne Atatürk’ün askerleri çoğalmaktadır. NATO bağımlısı ve ABD müttefiki Türkiye, Altı Ok’suz, Atatürk’le yeniden ayağa kalkmaya çalışmaktadır. Türk gençliği sayesinde Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
