Serbest fiyat uygulaması, serbest vurgun ve serbest istismar uygulaması durumuna dönüştü. Bu istismarların sonucunda tüketiciler mağdur edilmekte ve gıda başta olmak üzere diğer temel ihtiyaçlarına erişmekte çok zorlanmaktadırlar.
Özellikle, içinde bulunduğumuz koronavirüsü salgını nedeniyle fiyat istismarları daha da artmış durumdadır. Koronavirüsü salgınının Ramazan Ayı ile çakışması bu istismarların artacağını gösteriyor.
Fiyat istismarlarının önüne geçebilmenin kalıcı ve etkili yolu fiyatlara yasal düzenleme getirmektir. Özellikle, tarımsal ürünler ve gıda başta olmak üzere, temizlik ürünleri, kişisel bakım ürünleri ve diğer tüm tüketim mallarının fiyatlarında yasal düzenleme yapılması soruna kalıcı bir çözüm getirecektir. Aynı şekilde bu düzenleme hizmetler alanında tüketicilere sunulan hizmetlere de getirilmelidir.
Eğer, fiyatlara yasal bir düzenleme getirilirse tüketiciler önemli ölçüde fiyat istismarlarına karşı korunmuş olacaklardır.
Yapılacak olan yasal düzenleme ile imalatçı, toptancı ve perakendecilerin satış fiyatlarına bir kıstas, bir sınırlama yani bir kar oranı getirilmelidir. Kısaca, istismar edilen serbest fiyat uygulamasına son verilmelidir.
17 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Yeni Koronavirüs (COVID-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile oluşturulacak “Fahiş Fiyat Artışı, Stokçuluk ve Haksız Değerlendirme Kurulu” yasal bir fiyat kıstası olmadığı için soruna kalıcı ve etkili bir çözüm getiremez.
Fiyat istismarlarına karşı bir yasal düzenleme yapılmadan önce ve yapıldıktan sonra fiyat denetimleri düzenli ve sürekli olarak gerçekleştirilmelidir. Bununla birlikte, fiyat istismarcılarına verilen cezalar caydırıcı olmalıdır.
Etiketler:Köşe yazısı, Şenay Toraman Yılmaz,