TÜRKÖK Projesi, Türkiye’de Hematopoetik kök hücre nakli tedavisi olması gereken hastalar için Kemik İliği Bankası oluşturulması, bu kapsamda gönüllü olarak kemik iliği veya periferik kök hücre bağışlamak isteyen bağışçı adaylarının bulunması, Aferez Merkezleri ve Transplant Merkezleri arasında koordinasyonun sağlanması amacıyla T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilmiştir.
Proje kapsamında, 7 Kasım 2013 tarihinde T.C. Sağlık Bakanlığı ve Türk Kızılayı arasında işbirliği protokolü imzalanmış, bu protokolle Türk Kızılayı Kök Hücre Bağışçısı Kazanımı ve Eşleşme-Nakil süreçlerinin takibi görevini üstlenmiştir.
Türk Kızılayı Kan Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (KKHKM) ve 13 Gönüllü Verici Merkezi (GVM) ile bağışçı kazanımı faaliyetleri yürütülmektedir.
Kök hücre bağışçısı numunelerini 13 Gönüllü Verici Merkezimizde,. Bağışçı kazanım faaliyetleri söz konusu protokole istinaden hasta ismine yönelik yapılmamakta, nakil olmayı bekleyen tüm hastaları kapsamaktadır.
TÜRKÖK Projesi kapsamında gerçekleştirilen bağışçı kazanımı çalışmaları sonucu, bugüne kadar yaklaşık 680.000 kök hücre bağışçısı kazanımı gerçekleştirilmiş olup, 1700 civarında bağışçımızdan kök hücre toplama işlemi tamamlanmıştır.
TÜRKÖK Projesi ile yurt dışından bağışçı bulma bağımlılığımız azalmış olup, daha önceleri 7-8 aylık sürelerde tamamlanabilen nakil işlemleri 2-3 ay gibi kısa sürelere düşürülmüştür.
Türkök Projesi Nedir? Kök Hücre Nasıl Bağışlanır?
Türkök Projesi Nedir? Kök Hücre Nasıl Bağışlanır?TÜRKÖK Projesi, Türkiye’de Hematopoetik kök hücre nakli tedavisi olması gereken hastalar için Kemik İliği Bankası oluşturulması, bu kapsamda gönüllü olarak kemik iliği veya periferik kök hücre bağışlamak isteyen bağışçı adaylarının bulunması, Aferez Merkezleri ve Transplant Merkezleri arasında koordinasyonun sağlanması amacıyla T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilmiştir.
İskenderun Körfez Gazetesi paylaştı: 19 Ocak 2020 Pazar
Bağışçı Kazanımı
18-50 yaş arasında, bilgilendirilmiş ve onam vermiş olan sağlıklı bireyler kök hücre bağışında bulunabilirler.
Kök hücre bağışı işlemi, bağışçı adaylarından 3 tüp numune alınarak başlar. Türk Kızılayı tarafından bu numuneler üzerinde serolojik ve kan gruplama testlerinin tamamlanmasının ardından uygun bulunan adayların HLA numuneleri T.C. Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği Doku Tiplendirme Laboratuvarı’na (DTL) teslim edilir. Bu laboratuvar tarafından doku tiplendirme testlerinin sonuçları TÜRKÖK Kemik İliği Bankası (KİB) veri tabanına aktarılır.
T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından KİB sisteminde uygun verici tespit edilirse, bağışçıya ulaşılması için Kızılay Kök Hücre Koordinasyon Merkezi’ne (KKHKM) bildirim yapılır. Kızılay tarafından kök hücre bağışçı adayına ulaşılır, kişinin bağış yapacağı onayı alınır. Onayı alınan bağışçı adayından tekrar numune alınarak serolojik testler (HbsAg, Anti HCV, Anti HIV ve Sifilis) çalışılır. Test sonuçlarına göre verici olmasına engel bulunmayan adayların HLA numunesi DTL’ye teslim edilmekte ve burada hasta ve bağışçıya ait numuneler, hata payını düşürmek amacıyla karşılaştırmalı olarak çalışılmaktadır.
Bu çalışmanın sonucunda hastanın doktorunun onay vermesi sonrasında T.C. Sağlık Bakanlığı ile koordineli olarak bağışçı ile nakil tarihi ve hangi yöntemi seçeceği hakkında görüşme gerçekleştirilmektedir.
KÖK HÜCRE TEDAVİSİ UYGULANAN HASTALIKLAR
-Kemik iliği kanserleri
-Lenfomalar
-Çeşitli organ kanserleri
-Kemik iliğinin yetersiz çalıştığı veya çalışmadığı durumlar
-Kalıtsal anemiler
-İmmün yetersizlikler
-Kalıtsal metabolik hastalıklar
BAĞIŞ YÖNTEMLERİ
-
Periferik Kök Hücre Toplama Yöntemi:
Bağışçının periferik kanından toplanan kök hücrenin hastaya nakledilmesini içeren bir tedavi yöntemidir. En sık tercih edilen yöntem olup, bağış için bağışçının damar yapısının uygunluğunun değerlendirilmesi gerekmektedir. G-CSF (Granülosit Koloni Uyarıcı Faktör) bağışçının deri altına 4-5 gün boyunca günde iki kez enjekte edilir. G-CSF enjeksiyonuna başladıktan sonraki 4. ya da 5.günde, kanda kök hücreler artmaya başlar. Bu bağış esnasında bağışçının kolundan steril bir iğne yardımı ile alınan kan, aferez cihazında ilerler ve bu cihazda 4-5 saatlik bir aferez prosedürü sonunda kök hücrelerin diğer kan bileşenlerinden ayrılması sağlanır. Bu kök hücresi ayrılmış kan, diğer koldan tekrar vücuda verilir.
Eğer damar yapısı uygun değil ise, alternatif olarak santral yoldan (boyun damarınız) lokal anestezi altında bir kateter takılarak kök hücreler toplanır. Kateter sıklıkla 4 saat süreyle takılı kalır, bazı durumlarda ikinci gün tekrar kök hücre toplanması gerekmesi halinde 24 saat süre ile takılı kalabilir. Ancak bu yönteme nadiren gereksinim duyulur ve bağışçının vereceği karar önemlidir. İşlem sırasında önemli bir rahatsızlığın olması beklenmez. Nadiren geçici olarak dudaklarda ve parmaklarda uyuşma hissi olabilir. Bağış sonrası, eve gitmek için bağışçı kenidini iyi hissedene kadar gözlem altında tutulur. Bağıştan sonraki 48 saat içerisinde, G-CSF’ye ait yan etkiler (kas/kemik ağrıları, ateş, tansiyonda yükselme v.b.) kaybolur. Bağışçı rahatlamak için aspirin içermeyen ilaçlar (Acetaminophen, İbuprofen v.b.) alabilir. Bağıştan sonraki 2 gün içerisinde birçok bağışçı günlük aktivitelerine dönebilir. Eğer günlük aktiviteleri fiziksel iş gücü gerektiriyor ise daha fazla istirahat gerekebilir.
-
Kemik İliği Toplanması:
Bu işlemi tercih eden bağışçıdan; işlemden yaklaşık 1 hafta önce 1 ünite kan alınarak, tekrar kendine verilmek üzere saklanır. Gerekli sağlık kontrolleri ve genel anestezi alıp alamayacağına ilişkin tetkikler yapılıp, hastaneye yatışı gerçekleştirilir. Bu işlemde 1 veya 2 saat kadar genel anestezi alınır. Anestezi verildikten sonra doktor, cilt üzerinden küçük bir kesi (dikiş atılmasına
gerek olmayan) açarak özel bir iğne yardımı ile kalça kemiğinizin arkasına (pelvis kemiği) ilerler. Bağışçı aynı günün akşamında veya ertesi gün taburcu edilir. Bağış sonrası ilk 2 ya da 3 hafta biraz ağrı, yara yerinde sızı ve tutukluk hissedilebilir. Bağıştan sonraki ilk 2 hafta ağır kaldırılmamalı, ağır sporlar yapılmamalıdır. Bağıştan sonraki 2 gün içerisinde birçok bağışçı günlük aktivitelerine dönebilir. Eğer günlük aktiviteleri fiziksel iş gücü gerektiriyor ise daha fazla istirahat gerekebilir.
GİZLİLİK
TÜRKÖK, hasta ve bağışçının gizliliğini korumayı taahhüt eder. Bağışçı ve hastanın kişisel bilgilerinin saklanması yasalar gereğidir. Gizliliğin sağlanması konusunda gerekli birimlerle iş birliği yapılması beklenir. Gizlilik için verilmiş olan bu söz, hem bağışçıyı hem de hastayı istenmeyen tanıtım, temaslar, bağışa zorlama ya da para teklif edilmesi gibi durumlardan korumak içindir.
Bağışçıya hastayla ilgili sadece, hastanın yaşı, cinsiyeti ve hastalığı hakkında bilgi verilirken, hastaya ise sadece bağışçının yaşı ve cinsiyeti söylenir.
BAĞIŞ SONRASINDA HASTA İLE İLETİŞİM
Bağıştan sonraki ilk 2 yıl boyunca, hastaya, içerisinde özel bilgileri içermeyen mektup yazılmasına izin verilebilir. Bu iletişim kesinlikle isim, adres, telefon numarası, şehir, ülke gibi iletişim bilgilerini içermemelidir ve bu mektup TÜRKÖK aracılığı ile hastaya ulaştırılır. Bağıştan 2 yıl sonra hasta ile direk iletişime geçilmesine izin verilebilir. Ancak bu görüşme hasta ve bağışçının aynı anda rıza göstermesi sonucu gerçekleşebilir.
Aynı zaman da kök hücre nakli bekleyen hastalarımız için nakil aşamasına gelene kadar düzenli olarak kan ve kan ürünlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Hastaların hızlı bir şekilde hücre sayılarının düşmesi sebebiyle hem trombosit ürününe hem de eritrosit ürününe ciddi anlamda ihtiyaç duyulmaktadır.