Eğitim İş Hatay 1 Nolu Şube Yönetim Kurulu, ücretli Öğretmenlerin asgari ücretin altında çalıştıran Milli Eğitim Bakanlığını suç işlemekle suçladı.
Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan basın açıklamasında, “Öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi olmaz; öğretmen öğretmendir. Bu ayrımı, bu kölelik düzenini kaldırın” demelerine rağmen sömürme tezgahına dokunulmadığına dikkat çekilerek şu eleştirilere yer verildi: “Milli Eğitim Bakanlığı, var olan öğretmen açığını asgari ücretin çok altında çalıştırılan ücretli öğretmenler ile kapatmaya çalışmaktadır.
Eğitim-İş olarak; ders ücreti karşılığı öğretmen (ücretli öğretmen) çalıştırılmasının doğru olmadığını, tüm öğretmenlerin kadrolu olması gerektiğini her zaman vurguladık. Milli Eğitim Bakanlığı’na yıllardır “Öğretmenin ücretlisi, sözleşmelisi olmaz; öğretmen öğretmendir. Bu ayrımı, bu kölelik düzenini kaldırın” demiş olmamıza karşın, bu kategorize ederek sömürme tezgahına dokunulmamış, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda da söz konusu durum görmezden gelinmiştir.
Sayıları 90 bini bulan ücretli öğretmenler asgari ücretin neredeyse yarısına, sosyal ve sendikal güvenceleri olmaksızın çalıştırılmaktadırlar. 2018 yılında açıklanan 2023 Eğitim Vizyonu’nda ücretli öğretmenlerin ücretlerinin %100 arttırılacağı vaat edildiği halde bu da gerçekleşmemiştir. Yasalara göre asgari ücret altında maaş ödenmesi yasak iken, MEB eliyle asgari ücretin altında on binlerce ücretli öğretmen çalıştırılmaktadır.
Bugün ücretli öğretmenlere bir ders saati için 28.01 TL ödeme yapılmaktadır. Haftalık 30 saatten ayda toplamda 120 saat derse girebilen bir ücretli öğretmenin eline aylık yaklaşık 3.360,64 TL geçmektedir. Ancak ücretli öğretmenlerin büyük bir kısmı haftalık ders saatini dolduramamakta ve bu ücretin dahi altında bir ücretle çalışmaktadır. Açlık sınırının 5000 TL’ye dayandığı, asgari ücretin 4253 TL olduğu bir dönemde, MEB’in ücretli öğretmenliği kalıcı bir istihdam modeli olarak görmesi kabul edilemez. Ülkede hızla artan hayat pahalılığıyla birlikte ücretli öğretmenlerin yaşam şartları günden güne zorlaşırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı bir açıklamada, “Ben ücretli öğretmenlik yapanların şartlarının bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum” demiştir. Öğretmenlerin sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye kategorilere ayrılması, emek sömürüsünü artırarak modern çağın kölelik sistemini yaratmıştır. Kadrolu öğretmen atamasından vazgeçerek “doğrudan torpil” anlamına gelen mülakata dayalı sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik sistemini getiren Bakanlık, öğretmen açığını ücretli öğretmenlik ile kapatmaya çalışmakta, 90 bine yakın eğitim emekçisini ücretli öğretmen denen güvencesizlik altında sömürmektedir. Bu emek sömürüsü bir an önce sonlandırılmalı, tüm öğretmenlerimiz, mesleğin saygınlığına ve insan onuruna yakışır ücretlerle çalıştırılmalıdır. Ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına derhal son verilmeli, kadrolu öğretmen atamaları gerçekleştirilmelidir.“ dedi.