Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Bu seçimi Erdoğan sayısı Türk vatandaşlarından gizlenen vatandaşlık verilen yabancıların oyları olmadan kazansaydı kendisini tebrik ederdim. Ancak, Erdoğan seçimleri büyük ölçüde Türk halkının seçme ve seçilme hürriyetini kısıtlayan yabancı seçmen ithali ile kazanmıştır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na desteğini açıklayan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ seçimle işlgili değerlendirmede bulundu.
“ZAFER PARTİSİ ERDOĞAN’I TEBRİK ETMEMEKTE KARARLIDIR”
“28 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. Turunu AK Parti genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan kazanmıştır. Bu seçimi Erdoğan sayısı Türk vatandaşlarından gizlenen vatandaşlık verilen yabancıların oyları olmadan kazansaydı kendisini tebrik ederdim. Ancak, Erdoğan seçimleri büyük ölçüde Türk halkının seçme ve seçilme hürriyetini kısıtlayan yabancı seçmen ithali ile kazanmıştır. Zafer Partisi Erdoğan’ı tebrik etmemekte kararlıdır” diyen Özdağ açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Zafer Partisi Mayıs 2023 seçimlerinden istediği sonucu rakamsal olarak alamamıştır. Partimiz 1 milyon 529 bin 119 oy ile yüzde 2.2’de kaldık. Sonucun böyle olmasında Türk siyasetinin ‘Erdoğan’a nefret’ ve ‘Erdoğan’a sevgi’ ekseninde Millet ve Cumhur ittifakların şeklinde ikiye bölünmüş olmasının büyük etkisi olmuştur. Bu duygu seli seçmenin rasyonel program üzerinden oy vermesini büyük ölçüde engellemiştir. Keza Zafer Partisi’ne uygulanan büyük medya ambargosu, anket firmalarının bilinçli görmemezlikten gelme politikaları bu sonucun doğmasına katkı vermiştir. Partimizin seçim bütçesinin olağanüstü küçük olması da bu sonucu ortaya çıkaran bir diğer faktördür. Bu ağır şartlar altında çalışan bütün Zafer Partisi teşkilatlarına ve adaylarına içten teşekkürlerimi sunuyorum.
“ÖNEMLİ BİR BAŞARI”
Zafer Partisi’nin aldığı oylar bizim mutlu etmemekle beraber aldığımız sonucun politik sonuçları açısından önemli bir başarı olduğunu görüyoruz. Zafer Partisi’nin öncülüğünde kurulan ATA ittifakı adayı Sinan Oğan yüzde 5.12 oy almıştır. Bu sayede Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2. Tura kalmıştır. Zafer Partisi’nin ATA ittifakına öncülük yapması ile bölücü siyasetin ülke siyasetine şekil verme girişimi başarısızlığa uğratılmıştır. Zafer Partisi, siyasetten tasfiye edilmek istenen Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğini tekrar siyasetin gündemine belirleyici güç olarak taşımıştır.
Zafer Partisi, sürekli tartışmaya açılan Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasamızın ilk dört maddesi ve 66. Maddesinde dile getirilen kuruluş felsefesini yapmış olduğu politik çıkış ile vazgeçilmez olarak Millet ve Cumhur ittifaklarına teyit ettirmiştir. Zafer Partisi, terörle mücadele konusunda Millet ve Cumhur ittifaklarına kararlılık gösterme gerekliliğini kabul ettirmiştir. Ve Zafer Partisi 2 sene önce hiç konuşulmayan 13 milyon sığınmacı ve kaçağın vatanlarına dönmesi politikasını Türk siyasetine kabul ettirmiştir.
Özetle ısrarla yok sayılmak istenen, görmemezlikten gelinen Zafer Partisi Türk siyasetinin parametrelerini belirlemiştir.
Bu süreçte Zafer Partisi olarak, bizimle görüşme talep eden Kılıçdaroğlu ve Kurtulmuş ile görüşmeler gerçekleştirdik. Bu görüşmelerde odak noktamız, Türkiye’nin ana sorunları ve çözüm yolları üzerinde mutabakat aramak olmuştur. Özellikle 13 milyon sığınmacı ve kaçağın vatanlarına dönüşü konusunda muhataplarımızın pozisyonunu anlamak istedik. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi’nin Anadolu Kalesi projesini kabul etti. Sayın Numan Kurtulmuş ise “Siz bize destek verin, biz halledelim” dedi.
“SİNAN OĞAN’IN CUMHUR İTTİFAKI ADAYINA DESTEK AÇIKLAMASI KİŞİSEL SİYASİ GÖRÜŞÜ”
Bu arada Sn. Sinan Oğan’ın Cumhur ittifakı adayına destek vereceğini açıklaması, kişisel siyasi tercihi olmuştur. Bu açıklamanın Zafer Partisini bağlamadığını daha önce dile getirdik. Ve biz Zafer Partisi olarak AKP hükümetlerinin yarattığı yıkımı durdurmak, enkazı kaldırmak ve Milletimize çözüm yolunda taze bir başlangıç yapmak için Sn. Kılıçdaroğlu ile 2. Kez görüştük. Bu görüşmeler neticesinde Cumhuriyetimizin kuruluş ilkeleri ve felsefesinin savunulacağını teyit ettik.
Kimse anayasamızın ilk 4 maddesini, Türk Milleti tanımının yapıldığı 66. Maddeyi sorgulayamaz. Bu süreçte FETÖ, PKK ve IŞİD’e karşı izlenecek stratejik bir terör mücadelesi, Ülkemizi adeta dünyanın lunaparkı yapan Türk Milletinin kaynaklarını sömüren 13 milyon sığınmacı ve kaçağın 1 sene içinde ülkelerine yollanması hususlarını da kapsayan bir protokol CHP genel Başkanı Sn. Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi arasında imzalanmıştır. Zafer Partisi ve CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu arasında imzalanan bu protokol 2. Tur öncesi yepyeni bir sinerji yaratmış ve seçmene umut aşılamıştır. Zafer Partisi Genel Başkanı olarak benim ve Zafer Partisi kadrolarının saha ve sosyal medya çalışmaları, ittifak ortaklarının daha önceki çalışmalarından daha fazla etkileşim ve olumlu geri dönüş almıştır. 2. Tur verilerine baktığımızda seçime katılım oranının düşmesine rağmen Sn. Kılıçdaroğlu’nun oy sayısı ve yüzdesi artmış, ilk turda iki aday arasında bulunan yüzdesel makas, 2. Turda kazanmaya yetmese de Sn. Kılıçdaroğlu lehine kapanmıştır.
Bu matematiksel durum bizlere Sn. Sinan Oğan’ın oylarının ağırlıklı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’na yöneldiğini göstermektedir. Eğer bu süreçte elimiz kolumuz adeta bağlanmasa idi yarattığımız olumlu etkinin çok daha yüksek olacağını düşünmekteyiz. Zafer Partisi 3.5 günlük süreçte üzerine düşeni yapmıştır.”