Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, Covid-19 nedeniyle yaşanan sürecin, eğitim sistemleri, öğretmen, öğrenci ve veliler üzerindeki olumsuz etkilerinin sürmekte olduğunu kaydetti. Yaşanan sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kalındığına da işaret eden Ünsal; “Emeğimizi ve Haklarımızı Savunmaya Devam Edeceğiz!” açıklamasında bulundu.
Eğitim-Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, Covid-19 nedeniyle eğitim-öğretimde yaşanan sıkıntıları ve bu sıkıntıların giderilmesi için çözüm önerileri hakkında açıklamalarda bulundu. Eski Bit Pazarında sendika üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda konuşan Ünsal, acilen tedbirlerin alınmasını ve yüz yüze eğitime başlanmasını talep etti.
Öğretmenlerin yaşadığı hak kayıplarının önüne geçilmesi gerektiğini de kaydeden Ünsal, açıklamasında şunları söyledi;
“Covid-19 salgını dünya çapında hızla yaygınlaşırken, sağlık, eğitim ve çalışma yaşamı başta olmak üzere yaşamın bütün alanlarını olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Salgının dünyanın dört bir yanında hızla yayılmasıyla birlikte 150’yi aşkın ülkede okul öncesinden yükseköğretime kadar tüm kademelerde eğitim kurumları hızla kapatılmış ve eğitim-öğretime ara verilmiştir.
2020’nin ilk yarısı itibariyle dünya çapında bütün eğitim kademelerinde bir milyarın üzerinde öğrenci, geleneksel yüz yüze eğitim ortamlarından uzaklaşmıştır. Çeşitli ülkeler eğitim sürecinde yaşanan zorunlu boşluğu ‘uzaktan eğitim’ uygulamaları ile kapatmaya çalışsa da yaşanan sürecin eğitim sistemleri, öğretmen, öğrenci ve veliler üzerindeki olumsuz etkileri sürmektedir.
Çözüm Üretmekte Yetersiz Kalındı
Ülkemizde de18 milyon öğrenci ve 1 milyon askın eğitim emekçisi 2020-2021 eğitim öğretim yılına, 21 Eylül 2020 tarihinde yoğun tartışmalar eşliğinde başlamıştır. Okulların açılma tarihi çok önceden belli olmasına rağmen ne yüz yüze eğitim, ne de uzaktan eğitim uygulamalarına tam anlamıyla hazırlık yapılmadığı, yaşanan sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kalındığı görülmüştür.
Yeni eğitim öğretim yılına öğrencilerin çok büyük bir çoğunluğu uzaktan eğitimle başlamıştır. Mart ayından bu yana geçen süre içinde, uzaktan eğitimde yaşanan temel sorunlara çözüm üretilmemiştir. Eğitim Bilişim Ağı (EBA)’nın teknik altyapısı güçlendirilmemiş, uzaktan eğitime erişimde yaşanan eşitsizliklere çözüm üretilmemiştir.
22 Eylül 2020 sabah saatlerinden itibaren EBA’ya giriş yapılamamış, okul yöneticileri öğretmenleri farklı programları kullanmaya yönlendirmiştir. EBA’da yaşanan yoğunluk beklenmedik bir durum veya anlık bir sorun olmadığı gibi, uzaktan eğitim başladığında EBA’ya giriş problemi yaşanacağı bilinen bir durumdur.
Öğrenci sayıları ve ders programları dikkate alındığında EBA sisteminde belli bir yoğunluğun yaşanacağını öngörmek zor değildir. MEB’in bu duruma dair bir önlem almamasına rağmen, özel okullarda uzaktan eğitimin devam ediyor olması dikkat çekicidir. MEB açısından, milyonlarca öğrencinin uzaktan eğitime erişiminin olmaması gibi konular temel sorun alanları olarak kabul edilmediği için mi hala gerekli adımlar da atılmamaktadır.
Yeni Eğitim Öğretim Yılı Hak Gasplarıyla Birlikte Açıldı
Yeni eğitim öğretim yılı sadece eğitime ilişkin sorunlarla değil, aynı zamanda yeni hak gasplarıyla birlikte açılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü ve Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından öğretmenlerin ek dersleri ile ilkokul ve ortaokullarda yapılacak canlı derslerle ilgili yayınlanan resmi yazılar üzerinden öğretmenlerin ek derslerine göz dikildiği, bir anlamda bir milyona yakın öğretmenin emeklerinden tasarruf yapılmak istendiği anlaşılmaktadır. MEB geçmişte defalarca yaptığı gibi yine emeğimizi yok saymakta, yasal haklarımızı keyfi uygulamalarla sınırlandırmaya çalışmaktadır. Eğitim Sen bu tür haksız ve hukuksuz girişimlere sessiz kalmayacak, emeğimizi ve haklarımızı korumak için bütün eğitim emekçileriyle birlikte sonuna kadar mücadele edecektir.
Kamu yöneticileri, salgın koşullarında, yürürlükte olan mevzuatı çalışanların lehine yorumlamak ve emekçilerin iş ve yaşam koşullarını geliştirmek durumundadır. Salgın koşullarında sosyal devletin görevi çalışanların haklarını kısıtlamak değil, onları desteklemektir. Oysa MEB öğretmenlerin ek derslerinde kesinti yapmak için adeta kılı kırk yarmış ve kendince öğretmenlere ödenmesi gereken ek derslerden tasarruf etmeye çalışmıştır. Gerçekten tasarruf edilmek isteniyorsa eğitim emekçilerinin alın terinden, emeğinden ve haklarından değil, patronlara ve özel okullara verilen teşvikler son bulmalıdır.
Ülkenin kaynaklarında bunca boşa harcama varken tasarruf edilecek öğretmen ek derslerinin bulunması manidardır. Yıllardır büyük bir özveri ile çalışan öğretmenlerin emeklerinden tasarruf yapılmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Telafi döneminde yapılan tüm derslere karşılık olarak ek ders ücreti ödemesi yapılmalıdır. Uzaktan eğitimde derse hazırlık ve planlama ücreti artırımlı olarak ödenmelidir.
Ek Ders Ücretlerinde Demokratik Hakkımızı Kullanacağımız
Öğretmenlerin uzaktan eğitim sürecinde harcadığı emek ve çaba dikkate alınarak ödenen ek ders ücretinde artırıma gidilmesi gerekirken, kesinti yapılmaya çalışılmasını kabul etmiyoruz. Bu konuda hukuksal yollara başvurduğumuzu ve her tür demokratik hakkımızı kullanacağımız bilinmelidir.
-MEB, acilen bütün tedbirleri alarak yüz yüze eğitime geçmelidir.
-Uzaktan eğitimle ilgili olarak yaşanan erişim sorunlarına acilen çözüm üretilmeli, öğrenci ve öğretmenlerin teknik ve donanım eksiklikleri derhal giderilmelidir.
-Öğretmenler, EBA dışında uzaktan eğitim için kullanılan canlı platformlara girmeye zorlanmamalıdır. Söz konusu canlı iletişim platformları ile bakanlık, il/ilçe milli eğitim müdürlükleri anlaşma imzalanmalı, öğretmenler ve öğrenciler ancak söz konusu anlaşmadan sonra bu platformları kullanmalıdır.
-MEB Personel Genel Müdürlüğü ve Temel Eğitim Genel Müdürlüğü yazıları en kısa sürede geri çekilmeli, uzaktan eğitimde öğretmenlerin canlı derse hazırlık için çok daha fazla emek ve zaman harcadığı düşünüldüğünde, derse hazırlık ücretleri artırımlı olarak ödenmelidir.
-Rehber öğretmenler kendi görevlerinin gerektirdiği iş ve işlemleri uzaktan da yapabildiklerinden ek ders için okula gelmek zorunda bırakılmamalıdır.
-Uzaktan eğitimde bütün öğretmenlerin maaş karşılığı girmek zorunda oldukları ders sayısı düşürülmeli ve eşitlenmelidir.
-Öğretmenleri mesai saatleri dışında ve hafta tatillerinde ders yapmaya zorlayan her türlü uygulamadan vazgeçilmelidir.
Eğitim-Sen olarak, eğitim emekçilerine yönelik hukuksuz işlemlerin iptal edilerek, öğretmenlerin yaşadığı hak kayıplarının önüne geçecek adımları atacağız. Sorunun en kısa sürede çözülmemesi durumunda haklarımızı demokratik, yasal ve meşru yollarla korunmaya devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.”