Mehmet Çardak
Araştırmacı/Yazar
Saygıdeğer okuyucularım!
Son kurultayda oluşan yönetim ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) için tek başına iktidar umudunun oluşup oluşmadığı şüphelidir. CHP’de parti içi muhalefet etkisiz hale getirilmiştir. CHP, ortanın sağına kaymıştır. CHP’yi ve Kılıçdaroğlu’nu eleştirenler ‘sözde’ solcular değil, gerçek Atatürkçülerdir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu solcularla değil, sağcı dostları ile iktidara yürüyeceğini söylemektedir.
Muharrem İnce ise, 13 Ağustos’ta basına açıkladığı gibi ‘Bin Günde Memleket Hareketi’ ile Türkiye’ye yeni bir seçenek sunuyor. Amacı; karamsarlığı ve umutsuzluğu yok etmek ve bir çıkış yolu göstermektir. Bu yol, uzun ince bir yoldur.
Muharrem İnce’nin açıkladıklarına göre; ‘Memleket Hareketi’nin kadrosu, alanında uzman kişilerden oluşacaktır. Gücünü milletten alacaktır. Millet, 2018’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce’yi nasıl finanse ettiyse yine edecektir.
Kim ne dersi desin! Bu millet hiç hak etmediği acılarla sıkıntılarla boğuşmaktadır. Muharrem İnce kantin solcusu değildir, gerçek bir Atatürkçüdür. 4 Eylül’de Sivas Kongresi’nin yıldönümünde Sivas’ta olacaktır. Memleket Hareketi Sivas’tan başlatılacaktır. Hareketin yol göstericisi, bu toprakların en büyük devrimcisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olacaktır.
Hatırlatmakta fayda var! Muharrem İnce açıkça söylüyor: ‘Gölgede kalanların gölgesi olmaz, güneşe çıkanların gölgesi olur’ diyor. Nitekim Muharrem İnce ve arkadaşları 4 Eylül’de Sivas’tan güneşe çıkacaklar, yollara düşecekler. Atatürk’ün yolundan gidecekler.
Ben şahsen, Muharrem İnce’yi CHP’yi bölmekle suçlayanlardan ve hatta hain ilan edenlerden değilim. Ak Parti’den ayrılarak parti kuranlar demokrasi kahramanı oluyor da CHP’de rahatsız olanlar neden Saray’ın adamı oluyor? Aslında birbirlerinden farkları yoktur.
Evet, doğrudur! Muharrem İnce CHP’nin seçilmiş yöneticilerine ağır ithamlar yöneltmiştir. Millet İttifakı’nın seçim kampanyasını sabote etmiştir. İnce, CHP ileri gelenlerinin nasihatine uymamıştır. Masayı devirmiştir ve partisinden ipleri koparma aşamasına gelmiştir. Bu çıkışın hedefinin kaçınılmaz olarak şimdilik bir ‘paralel’ parti olacağı apaçıktır.
Peki, 4 Eylül’de Sivas’tan ‘Memleket Hareketi’ni başlatacak olan Muharrem İnce yanlış ya da doğru kendi aklıyla mı hareket ediyor, yoksa arkasında O’na ‘Yürü ya Muharrem’ diyen birileri mi var? Bu konuda çeşitli tahmin ve yorumlar yapabilmek için çok erken. Kaldı ki Muharrem İnce ‘Cumhuriyet İttifakı’ içinde değil, ‘Millet İttifakı’nın içinde olacağını açıkça söylemiştir.
Ayrıca, Optimar Araştırma Şirketi’nin Ağustos ayı anketinde, ‘Muharrem İnce yeni parti kurarsa oy verir misiniz?’ sorusuna ‘evet’ diyenlerin oranı yüzde 17.1 olarak görülmektedir. Aynı ankette, ‘CHP Genel Başkanı kim olmalı?’ sorusuna ‘Muharrem İnce olmalı’ diyenlerin oranı ise yüzde 41, ‘Kemal Kılıçdaroğlu olmalı’ diyenlerin oranı ise yüzde 28.7’dir. Yine aynı ankette ‘Kurultayda oluşan yönetim ile CHP için iktidar umudu oluşmuş mudur?’ sorusuna ‘evet’ diyenlerin oranı da yüzde 22,2 olarak göze çarpmaktadır. Diğer bir deyişle, son kurultayda CHP için iktidar umudu oluşmamıştır.
Hakkındaki iddia ve ithamların aksine; Muharrem İnce egosu ve koltuk için değil, ülkesi için mücadele ediyor gibi görünüyor. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm değerlerinin yok edildiği bu kritik dönemde, Türkiye’nin ortanın sağından değil, ortanın solundan bir Cumhurbaşkanına ihtiyacı var!
Ve CHP’yi eleştiren Muharrem İnce, Sivas Kongresi’nin 101. Yıldönümü olan 4 Eylül’de Sivas’tan yola çıkacak ve ‘Memleket Hareketi’ni başlatacaktır. İttifakların ya da partilerin Cumhurbaşkanı adayı kim olacaksa olsun, zamanında ya da erken yapılacak bir seçim için, 4 Eylül’de siyaset hareketlenecektir.
Ayrıca, Muharrem İnce halen CHP üyesidir ve CHP’nin en son Cumhurbaşkanı adayıdır. Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde seçmene kazanma umudunu yaşatmıştır. Ancak seçimi kazanamamıştır. Muharrem İnce’nin eylem ve söylemlerini herkes eleştirebilir. Hele ki CHP gibi demokrasiyi sindirmiş partilerde bu son derece olağandır. Ancak Muharrem İnce’ye hakaret etmek hiçbir CHP’liye yakışmaz. En azından emeğe saygı göstermek gerekir.
Demem odur ki, seçimlere kadar köprünün altından daha çok sular akar. Emin olun 4 Eylül’den sonra Türkiye’de siyasi konjonktür, CHP, ittifaklar vs. çok farklı olacaktır. Dolayısıyla da CHP’ye yıllarca emek vermiş, sandık başında günlerce nöbet tutmuş, daha dün birçoğumuzun umudu olmuş birine hakarete varan eleştirilerde bulunmak hiçbir CHP’liye yakışmaz. Ayıptır, günahtır!
Hatırlatmakta fayda var: İttifaklarla CHP’nin sağa çekildiğini söyleyen sadece Muharrem İnce değildir. CHP’yi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirenler yalnızca ‘sözde’ solcular da değildir. Bu eleştirileri yapanların çoğu gerçek Atatürkçülerdir. Muharrem İnce’nin ‘Memleket Hareketini’ değerlendirmek için 4 Eylül’ü beklemek; güçlü parlamenter, kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü ilkelerinde birleşmek gerekir.
Kaldı ki, Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı Meclis erken seçim kararı almadıkça gündeme gelmeyecektir. Merhum Demirel’in deyişiyle,’ henüz doğmamış çocuğa don biçilmez’. Esasen Muharrem İnce Atatürk düşmanı da değildir. O, Atatürk’e azim ve kararlılıkla sahip çıkan duayen bir siyasetçidir. Çünkü her CHP’linin yolunu aydınlatan Atatürk’ün düşünceleridir. Ve Muharrem İnce artık gündem belirleyen, ülkenin sorunlarını ele alan önemli bir siyasi figür durumuna geçmiştir.
Son söz: Muharrem İnce yanlış yolda da olsa henüz CHP’ye zarar vermiş değildir. Çünkü partiye zarar veren hiç kimse partide tutulmaz! Muharrem İnce, Türkiye’de yeniden demokratik, laik, bağımsız Cumhuriyet için 4 Eylül’de Sivas’tan ‘Memleket Hareketi’ni başlatacaktır. Memleket Hareketi’ni desteklemek ya da desteklememek serbesttir!
