AK Parti Hatay Milletvekili ve TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman, çalışmaları süren Dezenformasyon Yasası’nın sansür değil, tam aksine hakları koruyucu bir yasa olacağını söyledi.
Kamuoyunda “Sosyal Medya Yasası” olarak bilinen, Dezenformasyon Yasası’nın muhalefetin de haklarını koruyacağını kaydeden Hüseyin Yayman, yasa taslağına ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirtti. Çalışmayı siyaset üstü bir mesele olarak değerlendiren ve yasanın sosyal medyadaki bilgi karmaşasına son vereceğini belirten Milletvekili Hüseyin Yayman, Dezenformasyon Yasası ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Yasa üç katmanlı olacak. Bir taraftan internet medyası ile ilgili düzenlememiz var. 5651 sayılı kanunla ilgili birtakım yeni talepler de bulunuyor. Üçüncüsü ise dezenformasyon konusunda düzenleme var. Siyaset kurumu kendisine yöneltilen taleplere cevap vermek durumundadır.
Kişisel özgürlüklerin kısıtlanması, kişisel itibar suikastının yapılması, kişilik haklarının rencide edilmesi, veri mahremiyetinin sağlanmaması, diğer taraftan insanların aile hayatlarına girilerek burada birtakım dezenformasyon yapılması karşısında insanlar şunu soruyorlar:
Bizim hakkımızı, hukukumuzu, kim arayacak? Bu noktada devletin bir düzenleme yetkisi gerekiyor. Taslağımız TBMM’ye geldiğinde, komisyonlarda görüşülmeye başlandığında kaygıların doğru olmadığını ve kamuoyunu ikna edecek bir düzenleme olduğunu hep beraber göreceğiz.”
Muhalefetin sürekli AK Parti’yi yasaklarla birlikte andığını belirten Hüseyin Yayman, “AK Parti’nin geride kalan 20 yılına bakıldığında yasaklara karşı olduğu görülecektir” dedi. Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Geçmişte sayın Meral Akşener’in Netflix’i kapatacaklar dediğini işitmiştik. Yine CHP sözcülerinin Twitter’ı engelleyecekler dediklerini işittik. Peki ne oldu? Tabii ki söylediklerinin dezenformasyon olduğu anlaşıldı. AK Parti pratiğine baktığımızda 20 yılda AK Parti’nin asla yasakçı bir tavrı olmadığını görürüz.
Sosyal medya üstünden insan ticareti yapılıyor, ırkçılık yapılıyor, uyuşturucu pazarlaması yapılıyor. Bütün bunlar çocuklarımızın korunması, aile mahremiyetinin, kişisel veri mahremiyetinin sağlanması, insanların temel hak ve özgürlüklerinin korunması, bu anlamda bu sadece iktidar değil, iktidar-muhalefet siyaset üstü bir konu.
Hem Sayın Kılıçdaroğlu’nun hem Meral Akşener’in hem Devlet Bahçeli’nin hem Tayyip Erdoğan’ın hukukunu gözeten ve bunlara karşı yapılan saldırılara karşı bir anlamda düzenlemek isteyen bir yasa. Bizim hukuku gözeterek hem özgürlükleri hem kamu düzenini koruyan bir anlayışımız var.”
