İskenderun Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi İnşaat Yüksek Mühendisi Sıtkı Alper Özdemir, 6 Şubat depremi sonrası, devamına izin verilecek binalardan kesinlikle “deprem performans analizi” istenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin yarattığı olumsuzluklar, yapılaşmada daha önceki hatalar, yeni felaketlerle karşı karşıya kalınmaması için yapılması gerekenleri kamuoyu ile paylaşan İSTE Öğretim üyesi akademisyen Yüksek İnşaat Mühendisi Sıtkı Alper Özdemir, yanlış uygulamalarla ilgili uyarılarını sürdürüyor.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında Hatay’daki imar durumunu aktaran Yüksek İnşaat Mühendisi Sıtkı Alper Özdemir “İhtiyacımız olan çözüm, konut sayısı yeterli gelecek şekilde yatay mimari tasarımına geçilmesidir. Yani TAKS oranı yönetmeliğin uygun gördüğü maksimum düzeye çıkarılmalı, emsal serbest bırakılmalı ve bölgeye göre (zemin koşulları gözetilerek) 3 ya da 4 kat olarak kat sınırı getirilmelidir. Böylelikle kullanım alanı arttırılmış olacak, yani daire sayısı arttırılırken bina yükseklikleri düşürülmüş olacaktır. Diğer taraftan daha önce açıkça yazdığım husus… İnşaat ruhsatı alınmış, yapımına başlanmış ve yaşanan depremler neticesinde yapımına ara verilmiş olan inşaatların devamına başlanmadan önce ilgili ilçe belediyesi tarafından bu yapılar için deprem performans analizi yapılmasıdır” diye konuştu.
“GELELİM BAŞLANAN UYGULAMALARA…”
Yüksek İnşaat Mühendisi Sıtkı Alper Özdemir yaptığı paylaşımının devamında şunları kaydetti: “Alınan bilgilere göre; İskenderun Belediyesi 5 katlı yapılara yeni ruhsat vermeye başlamış, yarım kalan inşaatlara ise ön (gözlemsel) rapor ile devam edilmesini uygun görmüştür. Aynı şekilde Arsuz Belediyesi de yarım kalan inşaatların devamına kararı almıştır. Eğer bu bilgiler doğru ise, alınan kararların bilimsel olmadığı gibi hiçbir teknik veriye dayanarak yapılmadığını da ifade etmek isterim. Yanlışlar yüzünden öldük, yanlış yapılmaya devam ediyor.
Ekstra bir bilgi; İskenderun ve Arsuz’da yapılan ve yapılmakta olan inşaatların zemin iyileştirmelerinde kazık yükleme testi, İntegrty testi gibi, yapılan işlemin doğruluğunu ve uygunluğunu test edecek yöntemler istenmekte midir?
Bu testler ilgili belediyeler tarafından yeterince denetlenmekte midir?
Yoksa iyileştirme yapıldı işte denilerek bilimden, teknik verilerden ve mühendislik hesaplarından çok uzak uygulamalara göz mü yumulmaktadır?
Cevapları ben de sizler kadar merak ediyorum.
Biz öldük, tekrar ölmeyelim…”
ARTIK KOMUOYU OLUŞSUN!
İSTE öğretim üyesi Yüksek İnşaat Mühendisi Sıtkı Alper Özdemir, yüzyılın felaketinin ardından özellikle deprem bölgesindeki yapılaşma gereklerinin yerine getirilmesinde, ilgili kurumların görevlerine işaret ederek “Yeni facialara yol açacak uygulamalar dursun. Bakınız, paylaşmış olduğum teknik rapor (!) hiçbir teknik hesaplamalara göre yapılmamış ve hukuki olarak hiçbir dayanağı olmayan raporlardır” dedi.
YANLIŞ, YANLIŞ ÜSTÜNE…
Belediyeler tarafından, düzenlenen bu evraklara istinaden yapımı durdurulan inşaatlara devam izni verildiğinin altını çizen Yüksek İnşaat Mühendisi Sıtkı Alper Özdemir “Üniversitelerden bu şekilde rapor adı altında verilen evrakların bilimsel, teknik ya da hukuki bir geçerliliği bulunmamaktadır.
Meslektaşlarımın imzaları bulunan bu evrakları anlamış değilim ve asla doğru bulmuyorum. Ayrıca ilgili belediye, bu raporların Müteahhit, mal sahibi ve yapı denetim firmaları tarafından da onaylanmasını istemekte, bu yolla tüm sorumluluğu yapı denetim firmalarına bırakmak (yüklemek) istemektedir.
YANLIŞ, yanlış üstüne…” diye konuştu.
“GÖZLEMSEL RAPORLAR HÜKÜMSÜZDÜR!”
Belediyelerin bu yapılanlarla, Yapı denetim firmalarını Müteahhit ve mal sahibi ile karşı karşıya bıraktığını ifade eden Yüksek İnşaat Mühendisi Sıtkı Alper Özdemir “Sorumluluğu bir kağıt parçası ile yapı denetimlere yükleyemezsiniz!
Tüm belediyelere açıkça tekrar söylüyorum. Devamına izin verilecek binalardan kesinlikle ‘deprem performans analizi’ istenmelidir. Yapının güvenli olup olmadığını, bundan sonra yaşanacak depremlere dayanıklılık durumunu anlamanın tek, bilimsel, teknik ve hukuki yolu budur. Gözlemsel raporlar bu manada hükümsüzdür. Sorumluluğu yapı denetimlere atarak bu işi üstünüzden düşüremezsiniz. Ruhsata esas izinleri son olarak imzalayan ilçe belediyeleridir.
Arsuz Belediyesi’ni bu yanlış uygulamadan acilen dönmeye davet ediyorum.
Aynı uygulama İskenderun Belediyesi’nde de yapılmaktadır. İlerleyen günlerde evrakları paylaşacağım…” şeklinde konuştu.