Pazar, Kasım 24, 2024
No menu items!
Ana Sayfaİskenderun HaberYerel Basın Zor Durumda

Yerel Basın Zor Durumda

 

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Tarafından Hazırlanan yerel basın acil durum bilgi notu Türkiye’nin tüm bölgelerinde vali, milletvekili ve il başkanlarına iletildi.
İlimizde de Konfederasyon yönetim kurulu üyesi ve HGC Başkanı Ahmet Yetişen tarafından
Hatay valisi Rahmi Doğan, AK Parti milletvekili Hüseyin Yayman ve AK Parti il başkanı Mehmet Yeloğluna rapor halinde iletilen, Yerel basınımızın mevcut durumu ve sorunları ile Türkiye Gazeteciler Konfederasyonumuzun çözüm önerilerin yer aldığı rapor özetle şöyledir;
RESMİ İLAN ALAN GAZETE SAYISI
Basın İlan Kurumu (BİK) Mevzuatı çerçevesinde resmi ilan ve reklam alan 1.089 gazetenin, yerel olanlarının 646 tanesi kurum şubesi bulunan yerlerde, 397 tanesi valilik görev alanında yayın yapmaktadır. 10 bölgesel gazetenin yanı sıra 36 adet yaygın gazete mevcuttur.
İSTİHDAM
Bu gazetelerin asgari kadrolarında halen 8 bin 683’i fikir işçisi olmak üzere dağıtım, baskı, büro işçileri ile birlikte yaklaşık 15 binden fazla kişi istihdam edilmektedir.
YEREL BASIN BATMA TEHLİKE SINIRINI GEÇMEK ÜZERE
Basınımızın bağışıklık sistemi çökmüş durumdadır. Her an hayatiyeti sona erebilir.
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar basın sektöründe iki-üç kat daha fazla yaşanmaktadır. Şöyle ki;
1-Dünya piyasalarından Çin’in kâğıt çekmesi nedeni ile 600 dolar /tonluk rakam 900 dolar/tona çıkmıştır. Döviz fiyatı ise iki misline yakın artmıştır. Diğer önemli girdiler olan boya, kalıp vd. çoğunlukla dışa bağımlıdır. Böylece girdi maliyetleri tolere edilemeyecek seviyede yükselmiştir.
2-Asgari ücrette ciddi artış meydana gelmiştir.
3-Ekonomik durgunluk nedeni ile işletmeler reklam harcamalarında kısıntıya gitmiştir. Bu da özellikle yerel gazetelerin reklam ve satış gelirlerini olumsuz etkilemiştir.
4- 15 Temmuz darbe girişiminin etkisi ile resmi kurumlar, (istisna olması gereken) davet usulü alımları alışkanlık haline getirmiş, ilana çıkmamaya başlamıştır. Bununla birlikte; acil alım, işlerin birleştirilmesi ya da parçalanması yöntemleri ile ilandan kaçınılmaktadır. Böylece yerel gazeteler ilan kayıpları yaşamakla birlikte rekabet şartları daralmakta, alenilik ilkesi zedelenmektedir. Hem BİK Kanunu, hem Kamu İhale Mevzuatı’na aykırı işlem yapılmakta, hem de kamu yararı ilkesi yara almaktadır. Resmi ilanların gazetelerde yayınlanmasını yük gören anlayış giderek istisnadan yerleşik kural haline gelmektedir.
5- 15 Temmuz darbe girişimi sonrası radyo ve televizyonların RTÜK paylarında indirime gidilmesine karşın 2 yıla yakın resmi ilan fiyat tarifesinde artışa gidilmemiştir. Bu süreçte BİK Genel Kurulu, zamanında aldığı tedbirlerle (sayfa sayısında azalma, satış rakamlarında düşme gibi) gazeteleri kısmen rahatlatmıştır. Ancak bu tedbirlerin yanı sıra köklü adımlara ihtiyaç olduğu muhakkaktır.
GAZETECİLİK MESLEK YASASI
Türk basını öncelikle, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’na ihtiyaç duymaktadır. Çağrımız; siyasetçilerin, bürokratların, hukukçuların ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu ile diğer meslek kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla çalışma gruplarının oluşturulması, kanun teklifi hazırlanması ve Gazetecilik Meslek Yasası’nın ülkemize kazandırılmasıdır.
DARBE DÖNEMLERİNDEN KALAN MADDELERİN DÜZENLEMESİ
Türk Ceza Kanunu’nda ve bazı kanun ile yönetmeliklerde yer alan basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler mutlaka günümüz koşulları göz önüne alınarak değişmelidir. Basınımıza kendini meşru bir şekilde ifade edebilme ve haber yapabilme hakkının evrensel ölçülerde tanınarak ifade ve basın özgürlüğünün sorun olmaktan çıkması için darbe dönemlerinden kalan maddelerde düzenlemelerin yapılması kaçınılmazdır.
BASIN KARTLARI KOMİSYONU
Basın Kartları Komisyonu’nun yapısını değiştiren yeni yönetmelik, basın kartı konusunda olumsuz bir adımdır. Komisyon, meslek temsilcilerinin yer aldığı bir yapıya kavuşturulmalıdır. Ayrıca basın kartlarının değişim sürecinde, turkuaz ve pembe olarak değiştirilen rengin yeniden sarıya döndürülmesi beklentimizdir.
YEREL BASIN, SİYASETİN VE DEMOKRASİNİN TEMEL DİREĞİDİR
Basınımızın Anayasa’da karşılığını bulan haber verme işlevinin yanı sıra yerel siyasetin hayata geçmesini sağlama, kamu denetimi sağlama, sivil toplumu hayata geçirme, marka üretme, yerel ekonomiyi canlandırma gibi vaz geçilmez işlevleri bulunmaktadır.
YEREL SİYASETÇİLER VE MİLLETVEKİLLERİ HERHANGİ SKANDALA KARIŞMADIKLARI SÜRECE YAYGIN BASINDA YER BULAMAZ. ANCAK, HER FAALİYETLERİ YEREL BASINDA YAYINLANIR.
Örnek vermek gerekirse; 2017 yılında Konya gazeteleri¬ne 7 m¬ilyon 759 li¬ra tutarında resm¬i i¬lan ve reklam verilmişti¬r.
Öte yandan Konya Büyükşehi¬r Beledi¬ye Başkanı Tahir Akyürek hakkında yayımlanan haberleri¬n reklam eşdeğerleri¬ 30 milyon 646 bin li¬ra ve Vali¬ Yakup Canbolat hakkında 13 milyon 710 lira olmak üzere toplam 44 milyon 356 milyon liralık reklam eşdeğeri haber yayımlanmıştır.
Aynı dönemde Büyükşehir Beledi¬ye Başkanı hakkında 9 bi¬n 204 haber yayımlanmıştır. Bu haberlerin 78’i bölgesel yayınlarda, 1’iKKTC’de, 1’¬i sektörel yayınlarda, 247’si yaygın gazeteler ve 8 bi¬n 887’si i¬se yerel gazetelerde yayınlanmıştır.
Rakamlardan da anlaşılacağı üzere resmi ilanların kat kat fazlası reklam eşdeğerleri açısından haber üretilmektedir. Yerel gazetelerin ağırlığı ise ayrıca dikkat çekicidir. 2018 yılı i¬çi¬n de benzer rakamlar söz konusudur.
Görüleceği üzere yerel gazetelerimiz büyük bir katma değer üretmekte, yerel siyaset ve bürokrasinin toplumla buluşmasını sağlamaktadır.
YERLİ VE MİLLİ YEREL BASIN, ULUSLARARASI GÜÇLERİN GÜDÜMÜNE GİRME TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYADIR
Türkiye’nin rengini tadını kokusunu sonuç olarak bu toprakların geçmişle bağını, gelecek düşünü kuşaktan kuşağa bilinçle aktaran yerel basının yok olması demek, uluslararası sermaye ve ideolojilerin, bölücü unsurların eline geçecek, Türkiye’nin zenginliklerini önce ayrılık sonra düşmanlık haline getirecek güçlerin filizlenmesi anlamına gelecektir. Siyasetimiz bu yolu tercih etmekle bindiği dalı kesmenin adımını atacaktır.
ACİL BEKLENTİLERİMİZ
1-Kanun teklifi hazırlanarak Gazetecilik Meslek Yasası ülkemize kazandırılmalıdır.
2- Türk Ceza Kanunu’nda ve bazı kanun ile yönetmeliklerde yer alan basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler günümüz koşulları göz önüne alınarak değişmelidir.
3-Resmi ilanları yük gören bürokratik anlayışın yerine, sağduyulu yaklaşımla ülke menfaatlerinin hâkim olacağı bir bakış açısı hayata geçmelidir
4-Sektörümüzde yaygınlaşmakta olan tekelci yaklaşım her şeyden önce siyaset kurumuna zarar vermektedir. Bu husus acilen gözden geçirilerek tedbir alınmalıdır.
5-Dünyanın her yerinde egemen devletler basınla aralarında irtibat kurarlar. Millilik ve yerlilik açısından bu vaz geçilmez bir stratejidir. Bu faaliyet alanı milli güvenlik, milli eğitim ve ulaştırma gibi bir kamu hizmet alanıdır. Sistemi sağlıklı olarak işler hale getirecek yöntemler sektör temsilcileriyle de görüşülerek üretilmelidir.
6- Yazılı basın, radyo televizyonlar ile internet mecrasını bir bütün olarak ele alan, Düzenleme-Denetleme-Destekleme ayaklarını içeren bir sistem kurulmalıdır. Bunun için vakit geçirmeden internet yasası çıkarılmalıdır. Aksi halde şantajcı, yalancı, baskıcı kişiler mesleğimizin onuru zedelemekte, meslek mensubu olmamalarına rağmen ortalıkta dolaşmaktadır.
7- Basın için Acil Destek Paketi çıkarılmalıdır. Pakette doğrudan desteklerin dışında Hazine, İŞKUR, KOSGEB ve kalkınma ajansları destekleri “konfeksiyon” değil “terzi usulü” hazırlanmalıdır.
8- BİK Genel Kurulu, 1-Basın, 2-Tarafsızlar, 3-Hükümet gruplarından oluşmaktadır. Basın Grubu ve Tarafsızlar Grubu oluşmuştur, ancak Hükümet Grubu atanmadığı için BİK Genel Kurulu toplanamamaktadır. Bu nedenle Genel Kurul çalışmalarının sağlıklı olarak devam edebilmesi için Hükümet Kanadı üyeleri atanmalıdır.
9- Taslak halinde olan Yargı Reformu Paketi’nden icra ilanlarının gazetelerde yayının kaldırmayı öngören değişiklik yerine Kamu İhale Mevzuatı’ndaki gibi eşik değerler sistemi getiren ve icralardaki gri alanları şeffaflaştıran gazetelerde yayın mekanizmasına geçilmelidir.
10-Doğrudan alım, acil alım, ilandan kaçınmak için işleri birleştirme ya da ayırma gibi yöntemlerden vaz geçilmesi konusunda gerekli tedbirler alınmalıdır.
11- Basın Kartları Yönetmeliği’nin aksayan yönleri sektörün de görüşleri alınmak sureti ile giderilmelidir. Basın Kartları Komisyonu’nu, meslek temsilcilerinin yer aldığı bir yapıya kavuşturulmalıdır.
12- Bir yılı aşkın süredir basın kartı alma hakkına sahip oldukları halde alamayan meslektaşlarımızın haklarının iadesi sağlanmalıdır.

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER