Günlük hayatımızın bir parçası haline gelen anguslar karşısında çaresiz kaldık.
Anguslar yaşam kalitemizi bozdu.
Kokusu burun direklerimizi sızlatıyor.
Yaydığı iddia edilen hastalıklar iç organlarımızı tahrip ediyor.
Angusla beraber günlük hayatımıza giren Afrika Sineği bedenimizi ısırıyor, kanımızı emiyor.
Bakarsanız herkes şikayetçi.
Kimi Limak’a “bindiriyor”,
Kimi gazetecilere “giydiriyor”.
Kimi siyasetçilere özellikle Hatay Milletvekilleri ve Belediye Başkanlarına “sövüyor”.
Hakikaten sıkıntılıyız.
İskenderun sıkıntılı, bölge sıkıntılı, ülke sıkıntılı.
Anguslar artık toplumun çok önemli bir bölümü için bir sıkıntı kaynağı olduğu gibi azınlıkta bir bölüm için rant kaynağı.
Vatandaşlar ve sivil toplum örgütleri olarak bir iki cılız eylem dışında pek bir şey yapamadık.
Geçmişi bir hatırlayalım
Yaptığımız mücadelenin en önemlisi ve en büyüğü JULIA-AK isimli angus yüklü gemiye karşı oldu.
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin ve Ak Parti Hatay Milletvekili Abdulkadir Özel ile başta Hatay Valisi Erdal Ata olmak üzere bütün bürokrasi hep birlikte JULIA-AK’ ın Limak İskelesine yanaşmaması için ciddi bir mücadele verildi.
Müjdeler verildi.
Limak’a değil Meskun mahal dışındaki iskelelere boşaltılacak dendi.
Sevindik.
Ancak olmadı.
“Angus Lobisi” güçlü çıktı.
Geldiğimiz nokta da aslında mücadele yine yeniden başlamalı.
Muhalefet iktidar bütün Milletvekilleri bugünden tezi yok elbirliği içinde “Angus Lobisine” karşı birleşmeli.
Başarabilirlerse angus ithalini durdurmalı; başaramazlarsa Angusların Limakport dışında yerleşim alanı olmayan bir iskeleye boşaltılmasını sağlamalılar.
Önümüz yaz.
Angus Yüklü gemiler her gün değilse bile gün aşırı gelecekler.
Beklemeye tahammülümüz yok.
Haydi Vekillerim yine yeniden Angusla mücadeleye devam.
