Durdurma bilgisi öğlenden sonra ulaştı
Arsuz İlçesi Akçalı mahallesi ‘nde bulunan Mülkiyeti Hazineye ait Kültür ve Turizm Bakanlığı´na tahsisli 515 nolu parsel üzerinde zeytin ağaçlarının sökülmesi işlemine dün hak sahiplerinin iş makinalarının sahaya girmesini engellemesinin ardından bugün de özel firmaya ait araçlarla çalışma yürütülmek istendi. Ancak öğleden sonra gelen bildirim üzerine çalışma durduruldu.
Başkan Güven, haksahipleriyle biraraya geldi
Bedeli ödenerek kullandıkları ve ağaçlandırdıkları arazide ağaçlarının sökülmesi üzerine hak sahipleri Akçalı muhtarlığı binası bahçesinde biraraya geldi. Hak sahiplerinin mağduriyetlerini dile getirdikleri toplantıya katılan Belediye Başkanı Asaf Güven, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Biz inanıyoruz ki hem Turizmi hem de Tarımı beraber götürebiliriz. Özellikle zeytin ağaçları ile birlikte Turizm tesisleri, işletmeleri kurulabilir. Burada gerçekleştirilecek turizmi, var olan ağaçları sökerek değil onları mümkün olduğunca yaşatarak canlandırabiliriz. Bizim önerimiz; bu zeytin ağaçlarının sökülmemesi ve turizme katkı sağlayacağıdır” dedi.
Arsuz Belediyesi´nden ´çalışmayla ilgimiz yok´ açıklaması
21 Aralık Pazartesi günü Arsuz Kaymakamlığının talebi ile Arsuz Belediyesi´ne ait araçlarla başlatılan çalışmanın kamuoyunda Arsuz belediyesi tarafından yürütüldüğü algısı üzerine Arsuz Belediyesi´nden bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “Son günlerde basında çıkan; Akçalı Mahallesinde sökülen ağaçların, Arsuz Belediyemiz tarafından söküldüğü şeklindeki haberler tamamıyla asılsız ve yanlıştır” denildi. Arsuz Kaymakamlığınca, 5 adet kepçe, 5 adet traktör ve işçilerin kendi emirlerine verilmesi konusunda gelen ‘yazılı emre istinaden´, belediye araçları ve personellerinin alana gönderildiği ifade edilen açıklamada, şu bilgiye yer verildi: “Ancak belediyemizin bu konu ve çalışmalarla hiçbir ilgisi yoktur. Bu çalışmalar Bakanlığımız ve Kaymakamlığımızın talimatları doğrultusunda yapılmaktadır. Bu konu Kaymakamlık, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve İşgalciler arasındadır.”
İÇKD: Arsuz´daki süreç vizdanları sızlatıyor
Öte yandan, turizm yatırımı için zeytin ağaçlarının tamamı sökülerek ‘boş´ teslim edilmek istenen 883 dönümlük arazinin arkeolojik yönden statüsüne de dikkat çeken İskenderun Çevre Koruma Derneği açıklamasında, Arsuz´da yaşanan bu sürecin vicdanları sızlattığı vurgulandı.
İÇKD Yönetim Kurulu´nun açıklaması şöyle: “Söz konusu 515 ve 516 numaralı parseller Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu onayı ile 2016 yılında Akçalı Antik Yerleşimi Sit haritasında gösterilmiştir. Söz konusu parselin içindeki Çanak alanda ve sırtlarında sayıca binlerce kök zeytin ağacı olduğu görülmektedir. Sit alanı olan bölgelerde yapılan her türlü işlem mevzuata uygun olarak Müze müdürlüğü denetiminde yapılmalıdır.”
“2000 yılık tarihi geçmiş yok sayılmamalıdır”
Video görüntüleriyle arazideki bir çok zeytin ağacı köklerinden ve gövdelerinden kepçe ve iş makinaları ile söküldüğünün tespit edildiğini ve zeytinin, yasa ile korunan bir tarım ürünü olduğu da vurgulanan aynı açıklamada, şunlara yer verildi: “Bu haliyle, 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun´ yok sayılmış olmaktadır. Turizm yatırımları bölgemiz için önemli olup saha ve alan seçimi de bir o kadar önemli olduğundan önceliğimiz Kültür ve Tabiat varlıklarını korumak olmalıdır. İdareler, Üstün Kamu yararını korumak üzere idari işlem tesis ederler. Kültür ve Turizm Bakanlığının imar planları bu nedenle öncelikle iptal edilmelidir. Ayrıca, 3.derece Sit alanı olan bölgede böylesi kepçe ve iş makinaları ile yapılan çalışmalar Arkeolojik kalıntılara zarar verecektir. 2000 yılık tarihi geçmiş yok sayılmamalıdır.”
Kum zambakları da hatırlatıldı
Arsuz Gökmeydan ve Akçalı sahillerinde de görülen Kum Zambaklarının, dünyada nesli tükenmekte olan bitkiler arasında gösterildiği, 2016 yılında Uluslararası Doğa Koruma Birliği tarafından koruma altına alındığına da işaret edilen İÇKD açıklamasında, şunlar kaydedildi: “Doğal, tarihi veya tarımsal önemleri nedeniyle kıyılar yani korunması gereken alanlar, rant çevrelerine ait yatırımların önünü açması, bunu kolaylaştıracak kararların alınması ve bu doğrultuda planların onaylanmasını sağlamak için kullanılmak üzere turizm bölgesi statüsü bir araç olarak kullanılmamalıdır. Kaldı ki, kontrolsüz turizmin çok sayıda çevre sorununa yol açtığı da bilinmektedir. Toplum nazarında ise, yaklaşık 880 dönümlük bir alanın nasıl bir kullanıma dönüştürüleceği, nasıl bir kamu yatırımının gerçekleştirileceği belirtilmeksizin acele kamulaştırma kararının alınması endişe uyandırmaktadır. Hatay´da Eylül ve Ekim aylarında çıkan büyük yangınlardan sonra bir ağaca dahi ihtiyacımızın en yüksek fayda sağlayacağını düşündüğümüz şu günlerde doğal zeytin ormanları olan ilimizin en nadide ilçelerinden biri olan Arsuz ilçemizde yaşanan bu süreç vicdanları sızlatmaktadır. Pandemi sürecini yaşadığımız bu dönemde alınan bu karardan dönülmesi toplumun beklentisi olup dayanışmamız ve sosyal huzurumuz açısından önemlidir.